Üniversiteler 2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ile öğrenci alacakları programları için kontenjanlarını belirlerken, vakıf üniversitelerine getirilen kontenjan kısıtlaması tartışmalara neden oldu.
Hürriyet'ten Esra Ülker'in haberine göre, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), yükseköğretim kurumlarının 2020 YKS için kontenjan önerilerini 17 Ocak’a kadar bildirmesini isterken, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı vakıf üniversitelerine gönderdiği yazıyla 2020 YKS için belirleyecekleri kontenjanlarına ‘gerçekçi bir planlama’ yapmaları için sınırlama getirdi.
'Kalite artacak'
Edinilen bilgiye göre, bu çalışmadaki hedef “Vakıf yükseköğretim kurumlarında gerçekçi politikalarla, kaliteyi arttırmak”. Buna göre, belirlenen üst sınır aşılmamak kaydıyla bir programa kontenjan önerirken 2019 YKS’de kayıt olan öğrenci sayısına 5 eklenerek, 5’lik veya 10’luk sayıya tamamlanacak. Örneğin, kontenjanı 60 olan bir programa 2019 YKS’de 38 kişi kayıt yaptırdıysa planlamalara göre bu yıl 5 eklenecek.
Çıkan 43 sayısı ise 45’e tamamlanarak YÖK’e gönderilecek. 45 kayıt varsa kontenjan 50 olarak belirlenecek. Yükseköğretim Kurumu’nun önerisinin daha az olması durumunda buna göre işlem yapılacak. Ancak vakıf üniversiteleri rektörleri bu düzenlemeye “Bölümleri kapatmamız gerekir” diyerek tepki gösterdi. Akademisyenler, devlet üniversitelerinde de fazla kontenjanlar olduğunu, orada böyle bir düzenlemenin yapılmadığını söyledi.
Doluluk oranları dikkate alınacak
Üniversitelere gönderilen yazıda, YÖK’ün vakıf üniversitelerinin kontenjan önerilerinin değerlendirilmesinde, programların doluluk oranı, öğretim üyesi/elemanı sayısı, öğrenci başına düşen açık ve kapalı alan gibi kriterlerin ve mezun istihdam ilişkisinin göz önüne alındığı belirtildi. 2020 YKS işlemlerinde de 2018 ve 2019 YKS’ye başvuran adayların testlerdeki ham puan ortalamaları, 2019 YKS programlarının doluluk oranları ile Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu görüşleri dikkate alınacak.
Konuyla ilgili olarak konuşan Vakıf Üniversitesi rektörlerinin değerlendirmeleri ise şu şekilde:
'Bursluluk artarsa program dolar'
MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin: Önceki yılın doluluk oranı tek başına referans olmamalı. Ülke koşulları da etkili. Geçen sene ekonomik krizden en fazla etkilenen inşaat sektörü oldu. Bu mühendislik bölümlerine de yansıdı. Ama gelecek, mühendislik alanları üzerine kurulu. Bu yıl enflasyonun düşmesi, yatırımın artması bekleniyor. Yatırım arttıkça mühendislik sektörü canlanır. Bu bölümler tekrar rağbet görebilir. Vakıflar bursluluğu yükseltirse geçen sene dolmayan alanları bu sene doldurabilir. Devlet üniversitelerinde bu kadar şişirilmiş kontenjanlar varken vakıflarla uğraşılması doğru değil. Vakıf üniversiteleri dünya sıralamalarında ilk üçte yer alıyor.
'Bir yıl ertelenmeli'
Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın: Kayıt olanları değil, yerleşen öğrencileri referans alınarak yapılsa daha yerinde bir uygulama olur. Çünkü öğrenci tercih yapmış ancak değişik nedenlerle kayıt olamamış. Bir sene süre verilmeli. Kontenjan talepleri buna göre şekillendirilmeli. Üniversiteler planlamalarını, tanıtımlarını buna göre yapar, hazırlıklı olurlar. Uygulama çok fazla öğrenci alan üniversitelerin de avantajına. Rekabette haksızlık ve fırsat eşitsizliğine neden olabilir. Bir toplantı yapılması, üniversitelerin de fikirlerinin alınarak uygulamaya geçilmesi daha doğru olur.
'Eğilimler değişiyor'
Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Aydın: Yerleşen öğrenci sayısına sadece 5 eklenerek bir kontenjan planlamasının yapılması doğru olmayabilir. Çünkü öğrencilerin eğilimleri her yıl değişiyor. Bu şekilde bir kontenjan ayarlaması doğru karşılığı vermeyebilir. Sadece son yılın doluluk oranları yerine son üç yılın doluluk oranına bakılarak bir düzenleme yapılabilir. O kurumun ilgili bölümünün son üç yıldaki doluluk oranlarına bakılır ve bunların ortalamasına göre kontenjan belirlenebilir. Bu daha mantıklı bir değerlendirme olur.
'Uygulama yeniden düzenlenebilir'
Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ: Vakıf üniversitelerinde çeşitli burs kademeleri var. Tam ücretli kontenjan dolmazsa ertesi yıl yüzde 25, 50 burs verip o kontenjanı doldurmaya çalışıyoruz. YÖK mimarlık bölümlerine baraj getirdi. Geçen sene bu nedenle çok ciddi sorun yaşadık. Mimarlık programı tam ücretli de, yüzde 25 burslu da vardı. Ancak inşaat sektörünün yaşadığı sorun, hem de barajlar nedeniyle çok az öğrenci geldi. Bu bölüme sadece 10 öğrenci kaydoldu. Bu düzenlemeye göre, 2020 YKS için 15 kişilik kontenjan mı verecek bana? Biz böyle mahvoluruz. Ne yapacağız bölümü mü kapatacağız? Bu bölümü yürütmemiz lazım. Ücretli ve yüzde 25 bursluyu kapattık. Bu yıl yüzde 50 burslu bölüm açacağız. Ben yine 50 kişi isteyeceğim. YÖK’ün tercih kılavuzunda her bir burs kademesi ayrı bir satır olarak yer alıyor. Geçen sene Atılım’da mimarlık yüzde 50 burs diye bir satır yoktu. Ayrı bir kontenjan satırı açıyoruz. Bu uygulamanın yeniden düzenlemesini istiyoruz. Kontenjan satırları üzerinden bir düzenleme yaparlarsa itirazımız
olmaz.
'Üç yılın ortalaması alınmalı'
İstanbul Arel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Argun Karacabey: Tek bir hedefi optimize etmek yerine birden çok hedefin birlikte karşılanmasını gözeten ve birden fazla kriteri dikkate alan bir ölçüt geliştirilebilir. Bir program açılırken denetlenen fiziki imkânlar, insan kaynağı gibi kriterlerin de bu nesnel ölçütün içine alınması uygun olur. Tek kriter olarak kayıtlı öğrenci sayısı kullanılacaksa bile, bir senenin değil, örneğin son üç yılın ortalamasını kullanmak yıllık değişimlerin etkisini azaltmak açısından faydalı olacaktır.
'Kısıtlamalar önceden bildirilmeli'
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Can Çoğun: Kontenjan önerilerinin son iki veya üç yıllık ortalamaya bakılarak yapılması daha makul olur. Kısıtlamalar iki, üç yıl önceden üniversitelere bildirilmeli. Düzenlemelerin sadece vakıf üniversitelerine yönelik olması kaliteli eğitim öğretim yapan bu kurumları toplumun gözünde rahatsız edici bir konuma sokuyor. Her üç üniversiteden birinin vakıf üniversitesi olduğu ve bunların ülkemize büyük kıymetler yetiştirdiği unutulmamalı.
Üniversiteli işsizler sorunu büyüyor
YÖK yetkililerinden alınan bilgiye göre, düzenlemenin nedenleri şöyle sıralandı:
Devlet-vakıf bütün üniversitelerde kontenjanlar gerçekçi belirlenecek.
Boş kontenjanların artık düşürülmesi lazım.
Talebin olmadığı bölümlerin kontenjanlarının fazla tutulmasının anlamı yok. Çünkü öğrenci talep etmiyor.
Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu’nun planlamalarını dikkate almak durumundayız.
Üniversiteli işsizler sorunu büyüyor.
Vakıf üniversitelerinin ‘sürekli büyüme’ talepleri vakıf mantığıyla izahını yapmak çok zor.