Hatay’da meydana gelen 4,8 büyüklüğündeki depremin yankıları bölgede sürüyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeofizik Mühendisleri Odası (JFMO) Adana Şube Başkanı Emin Pişkin, bölgede son dönemlerde deprem hareketliliği olduğunu vurgulayarak uyarılarda bulundu.
Pişkin, “Sıkıntılı yapılar olmadığı sürece 4'ün altındaki depremleri çok riskli görmeyiz. Enerji ne kadar erken boşalırsa; o kadar iyi. Küçük küçük boşalması, her zaman iyidir” dedi. 29 evin hasar gördüğü, 6 evin mühürlendiği depreme dair Pişkin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Adana, Kahramanmaraş, Hatay üçgenine kadar gelen kısım, Karasu Vadisi içinde yer alıyor. Kara kabuğu aslında çok kalın değil. Üzerinde yaşadığımız soğumuş kabuk, 30-60 kilometre arasında değişen kalınlığa sahip. Magmaya ulaştığımız kalınlık çok daha büyük bir derinliğe ve kalınlığa sahip. Bu soğumadığı ve hareket ettiği sürece, üzerinde yaşadığımız kara kabuğu sürekli birbirine uzaklaşarak veya yakınlaşarak hareket etmeye devam edecek. Hatta bunun hızları bile hesaplanabiliyor. Mesela ülkemiz coğrafyasının hareketi, Avrupa kıtasına doğru yılda 1-2 santim olarak hesaplanıyor. Bu hareket devam ettiği sürece her an, her zaman özellikle deprem bölgelerimizde deprem bekleyeceğiz."
'Depreme hazırlıklı olunmalı'
Zemin-yapı ilişki anlamında yapıların depreme hazırlık olması gerektiğini vurgulayan Pişkin, şöyle konuştu:
"İstatistiksel olarak deprem periyotları hesaplanıyor ama tam olarak zamanını tutturmak mümkün değil. Her şeyden önce zemin etütlerine çok dikkat edilmeli. Belediyeler, normal zemin etütleri olmayan yapılara ruhsat vermiyor. Zemin etütleri ve kontrolleri bilinen kişilerce yapılıp kontrol edilmeli. Zemin etütlerinin içerisinde jeolojik, jeofizik çalışmaları var. Hepsinin ayrı ayrı yapılması lazım. Özellikle deprem bölgelerinde jeofizik çalışmaya daha çok önem verilmeli. Çünkü deprem dalgası gelmeden önce, yapıya ileteceği frekansı önceden tespit etmek gerekiyor. Bu da sismik etütle mümkün oluyor."