Uzman isim uyardı: Tehlike geçmedi kırılmalar olabilir

Kahramanmaraş merkezli depremle ilgili konuşan Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, daha önce bölgeye dair uyarılarda bulunduklarını söyledi. Prof. Dr. Pampal, yeni uyarılarda bulundu: "Bu büyük levha hareketleri sonrası, altüst olan o bölgenin yer kabuğundaki stres bu hatlar boyunca arttı. Buralarda tehlikenin geçmediğini söyleyebiliriz."

Kahramanmaraş merkezli depremlerin meydana geldiği bölgedeki fay hatları üzerine çalışmalarda bulunan Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, 2 yıl önce Elazığ-Malatya'yı vuran 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından uyarılarda bulunduklarını aktardı.

Pampal, "Kırılmanın başladığı yer Pazarcık bölgesi, Doğu Anadolu Fayı'nın kırılmak üzere olan bir bölgesiydi. 2 yıl önce Elazığ-Malatya’yı vuran 6.8 büyüklüğündeki depremi yaşadık. Depremden sonra sıklıkla dedik ki 'Doğu Anadolu Fayı kırılıyor, yırtılmaya başladı, güneye doğru devam edecek. Sincik Gölbaşı ve Gölbaşı Türkoğlu topun ağzında'. 'Kırılacak' diye bunu bu açıklıkta dile getirdik" dedi.

'İstanbul'a uzanan fay kırılmak için bekliyor'

Pampal, Orta Marmara fayına dikkat çekti: "Yıllardır konuşuyoruz, bölgenin depremselliğini biliyoruz. Kuzey Anadolu fayı dünya ölçeğinde en önemli, en diri, deprem yaratan faylardan biri. 1939 Erzincan depreminden sonra 10’un üzerinde 7’den büyük yıkıcı etki yapan deprem üretti. Doğudan başladı, batıya şu anda İstanbul'un Avrupa yakasının hemen güneyinde kıyıya 15 kilometre mesafede 1866’da kırılan Orta Marmara fayına kadar geldi. Bu fay da kırılmak için bekliyor İstanbul’u tehdit eden tehlikenin kaynağı olarak."

'Bu depremler Yedisu fayını etkileyebilir'

Pampal, Doğu'da da Erzincan ile Karlıova arasında Yedisu fayının kırılmamış bir parça olarak beklediğini dile getirdi. Tehlikeyi şu sözlerle anlattı: "Bu da 1700’lü yıllarda kırılmış, enerjisini biriktirmiş, tekrarlanma süresini tamamlamış, kırılmak üzere. Bu depremler onu da etkileyebilir. Hatay’a kadar gelen fay, buradan Kahramanmaraş’a uzanıyor, Doğu Anadolu fayı ile birleşiyor. İskenderun-Hatay arasından Osmaniye, Kahramanmaraş, Adıyaman, Bingöl üzerinden Karlıova’da Kuzey Anadolu fayı ile birleşiyor. İkinci depremi yapan fayı, doktora tezi olarak ele almıştım. Adana’dan başlayarak Göksun’a doğru isimlendirdiğim bir fay Savrun fayı. Doğu Anadolu fayı ile kesişiyor. Bu iki fayın kesiştiği yer zaten Arap, Anadolu ve Afrika levhalarının kesiştiği yer. Bu ufak tefek bir kırık değil. Biz yıllarca bu bölgenin tehlikesini dile getirdik. Hatay’da 2010 yılında bir konferans vermiştim, onu kitap olarak da yayımladık."

'Hissedilen şiddet 7.7 değil, 3 ile çarpın'

Pampal, depremin bu kadar hasar vermesinin başlıca nedeninin depremin büyüklüğü, boşalan enerjinin büyüklüğü olduğunu vurguladı. Pampal, zemin nedeniyle depremde hissedilen şiddetin 7.7 ve 7.6 olmadığını bunun 3 ile çarpılması gerektiğinin altını çizdi:

"Yaklaşık 20 bin kişinin hayatını kaybettiği 19 Ağustos depreminden 8-10 kat daha büyük. 9 saat sonra Elbistan civarında 7.6’lık ikinci deprem tam tüy dikti, sildi süpürdü. Bu 2 depremi biraz daha derinlemesine incelersek; depremler çok sığ, Marmara depremine göre yarı yarıya daha sığ, yüzeye daha yakın bir kırılma oldu, yapılar devrilmedi göçtü. Altan dalgalar vurunca bina neredeyse yukarıya doğru uçar, kalkar ve yeniden düşer, bina göçer. Üst merkezden uzaklaştıktan sonra yapılar devrilir, deprem kuvveti bu defa yanal olarak gelir. Hasarı etkileyen en önemli faktör depremin büyük olmasının yanında zeminin depremi büyütme etkisi; 3 kata kadar büyütüyor ve buna yapı dayanmıyor, hele bizim gibi kötü yapılmış yapılar asla dayanmıyor. Bu yerleşim alanlarımızın neredeyse tamamı alüvyon zeminler üzerine kurulmuş ve ağır yapılardan oluşuyor; betonarme çok katlı. Depremde hissedilen şiddet 7.7, 7.6 değil, bunu 3 ile çarpın."

'Yeni kırılmalar sürpriz olmaz'

Prof. Dr. Pampal, bölge için şu uyarılarda bulundu:

"Fayların karakterlerini biliyorum. Tehlike tamamen geçmiş değil, devam edebilir, oralarda stres arttı. Bir de kuzeye doğru Elbistan, Ekinözü, Sürgü fayını kesen Malatya fayı var. Yukarı doğru gidiyor sonra sağa dönerek Ovacık fayı olarak Kuzey Anadolu fayına ulaşıyor, Tunceli, Malatya, Elazığ, Bingöl. Bir de Karlıova ile Erzincan arasında Yedisu fayı zaten kırıldı kırılacak. Bu büyük levha hareketleri sonrası, altüst olan o bölgenin yer kabuğundaki stres bu hatlar boyunca arttı. Buralarda yeni kırılmalar olursa bu bizim için sürpriz olmaz. Buralarda tehlikenin geçmediğini söyleyebiliriz."

Türkiye Haberleri