Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 'Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi (UDHAM) ve Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri (ARUS) İş Birliği Zirvesi Raylı Sistemler İçin AR-GE Buluşması'na katıldı. Burada konuşan Uraloğlu, geçen hafta TUSAŞ'a yapılan terör saldırısını kınadığını belirterek, "TUSAŞ'ta önemli işlerden bir tanesi de Hürjet. Bu saldırı sırasında Hürjet'in başındaki yönetici olan arkadaşımız, delikanlımız, ekibini topluyor, güvenli bir hangara alıyor, kapılarını kilitliyor ve sayım yaptırıyor. Sayımda 3 kişinin olmadığını tespit ediyor. Apar topar onların nerede olduklarını araştırıyorlar. Bakıyorlar ki o 3 kişi gitmiş bir brandayla ürettikleri Hürjet'in üstünü kapatmaya çalışıyorlar. Niye? Teröristler içeriye girerse zarar vermesin diye. Bu bilinçle bizim yolumuza hiç kimse geçemez. Kendi otomobilimizi, haberleşme ve gözlem uydularımızı, savaş uçaklarımızı, helikopterlerimizi, gemilerimizi, elektrikli trenlerimizi üreterek tarihe damga vuran bir süreç yaşadık. Bu süreç milletimizin kendi gücüyle yükselişinin, öz güveninin ve aydınlık geleceğimize olan inancının simgesi oldu. Bir zamanlar bize 'İmkansız' denilenler, bugün gerçeğe dönüştü. Bu başarı tüm Türkiye'nin ortak çabasıyla elde edildi. Bu yükselişi sekteye uğratmak isteyenler, öz güvenini yıkmak isteyenler, geçen hafta savunma sanayimizin gurur kaynağı kuruluşlarından biri olan TUSAŞ'a alçakça bir saldırı düzenledi. Bu saldırıyı da tekrar kınıyorum" diye konuştu.
'MİLLİ BANLİYÖDE İLK SETİ TAMAMLIYORUZ'
Uraloğlu, Türkiye’yi Avrupa’nın 6’ncı, dünyanın 8’inci yüksek hızlı tren işletmecisi yaptıklarını kaydederek, "Bakanlığımızın ilgili kuruluşu Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi A.Ş'yi, Orta Doğu'nun en büyük raylı sistem araç üreticilerinden birine dönüştürdük. Uluslararası standartlarda, yeni nesil lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri, yolcu ve yük vagonları, cer konvertörü ve motoru, tren kontrol yönetim sistemi gibi ana, kritik ve alt ürünleri kendimiz üretiyoruz. Yine geçen yıl, ilk milli ve yerli elektrikli tren setlerimizi hizmete aldık. Saatte 160 kilometre hıza sahip 'Yeni Sakarya' ismini verdiğimiz 3 setimiz şu an Adapazarı-Gebze arasında yolcu taşımacılığı yapıyor. Yüzde 70 yerlilik oranı ile üretilen yerli ve milli sürücüsüz metro aracımızı da raylara indirdik. İlk yerli ve milli metro sinyalizasyon sistemlerini kullanmaya başladık. Saatte 225 kilometre hıza sahip milli elektrikli hızlı tren seti projesinde de tasarım çalışmalarını tamamladık, imalat hazırlıklarına devam ediyoruz. Eskişehir 5000 Milli Elektrikli Anahat Lokomotifi Projesi'nde de test çalışmaları ve sertifikasyon çalışmalarına devam ediyoruz. Bir yandan da TCDD Taşımacılık için sipariş edilen 95 lokomotifin üretimi için seri üretim çalışmalarını sürdürüyoruz. Üretim ve montaj aşamaları devam eden Milli Banliyö Tren Seti Projesi ilk setini de bu yılın sonunda tamamlayacağız" dedi.
'İTHALATTAN BAHSETMEYECEĞİMİZE İNANIYORUM'
UDHAM eliyle bugüne kadar demir yolları özelinde haberleşme sistemleri için 5 ayrı projeye 34 milyon liranın üzerinde Ar-Ge destek fonunun sağlandığını belirten Uraloğlu, "Artık bojiden tekerlek setine, lokomotiften vagona, motordan rulmana raylı sistemlerle ilgili her unsur için yerli ve milli teknoloji geliştirme desteği sağlayabileceğiz. Bakanlığımızın sağladığı Ar-Ge destekleri sayesinde raylı sistem firmalarımızın çok daha başarılı ve yenilikçi işlere imza atıp, üretim yelpazelerini genişleterek uluslararası arenada ön sıralarda yer alacağına ve demir yolları sektöründe bir daha ithalattan bahsetmeyeceğimize inanıyorum. Avrupa Demiryolu Endüstrileri Birliği’nin bu yıl yayımladığı küresel demir yolu piyasası raporuna göre; demir yolu araçlarının pazar büyüklüğünün 63,3 milyar avroya ulaştığı görülüyor. Bugün hem müteahhitlerimizin yurt dışında üstlendiği demir yolu altyapı projeleri hem de raylı sistem araçları üreticilerimizin ihraç ettikleri ürünlerle yılda yaklaşık 1 milyar dolar gelir elde ediyoruz" dedi.
'KALKINMA YOLU BÜYÜK FIRSAT'
Gündemde 'Kalkınma Yolu Projesi'nin yer aldığını hatırlatan Uraloğlu, "Irak'ta inşa edilen FAV Limanı'ndan Londra'ya kadar kara ve demir yolu ile Avrupa'nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlayacağız. Bu kapsamda Ovaköy'den Edirne'ye kadar uzanan 2 bin 094 kilometrelik güzergahtaki demir yolu altyapımızı geliştiriyoruz. Burada demir yolu sanayimizin ve pazarımızın gelişmesi açısından çok büyük bir fırsat doğduğunu görüyoruz. Bu noktada Kalkınma Yolu'nun hayata geçmesiyle bu koridor üzerinde işletme yapacak olan şirketlerin hat üzerinde kullanacağı yeni tren setlerinin ülkemizin firmaları tarafından yerli ve milli olarak üretilmesi en önemli hedeflerimizden biridir. Zaten, Türk firmaları kendilerine fırsat tanınması halinde neleri başarabileceklerini bugüne kadar hayata geçirdikleri proje, ürün ve eserlerle göstermişlerdir. ARUS gibi kümelenmelerimiz sayesinde kamu kurumları ve özel sektör firmalarımız birlik ve beraberlik içinde çalışmaya devam ettiği sürece, daha büyük başarılara imza atacağımıza canı gönülden inanıyorum" dedi.