İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı Kavacık Mahallesi Atatürk Caddesi'nde 19 Aralık 2024 tarihinde meydana gelen olayda, görev saati dışında kendisine ait aracıyla trafikte hareket halinde olan polis memuru Sinan Çelik ile aracıyla aynı yolda ilerleyen ünlü mimar Turgut Toydemir arasında tartışma yaşanmış ve Toydemir’in aracını durdurmak isteyen Sinan Çelik, mimarın durmaması üzerine tabancası ile araca doğru rastgele ateş açtı.
Kurşunlardan biri aracı kullanan Turgut Toydemir'e isabet ederken hastaneye kaldırılan Toydemir, yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayda kullandığı silahla birlikte teslim olan polis memuru Sinan Çelik, 'Kasten öldürme' suçundan tutuklanırken Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, “Ateşin doğrudan insan hayatına yönelik sonuç doğurabilecek şekilde yapılmış olması, şüphelinin profesyonel bir kolluk görevlisi olarak silahın kullanım etkilerini öngörebilecek durumda bulunması, ölüm neticesinin, şüphelinin fiili sonucunda doğrudan gerçekleşmiş olması, şüphelinin eylemini kasten öldürme suçunun sınırlarına taşımaktadır” ifadelerine yer verilerek “Kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI!
Duruşmada, savcı tarafından verilen mütalaada, bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, özel eğitimli ve tecrübeli olan sanığın, sonucu öngörebilecek halde iken silahını doldurur vaziyette maktulün yanına yaklaştığı, sonrasında maktulün aracıyla kaçtığı esnada aracın arkasına doğru birden fazla kez ateş ettiği, sanık her ne kadar maktulün şüpheli bir şahıs olabileceğinden bahisle durdurmak ve işlem yapmak için ateş ettiğini beyan etmiş ise de, sanığın o esnada görevde olmadığı ve ikametine doğru hareket ettiği, yine maktulün aracından silah, kesici delici ya da herhangi suç unsuru elde edilemediği ifade edildi.
Somut olayda mesleği gereği atış tecrübesine sahip sanığın, maktulün bulunduğu araca yakın mesafeden birden fazla kez nişan alarak ateş etmesinde, atışların hayatı bölgeye isabet edebileceğini ve bunun sonucunda maktulün ölebileceğinin öngörülebileceği, buna karşın sanığın 'olursa olsun' düşüncesiyle eylemi gerçekleştirdiğinin kabul edilemeyeceği, sonuç olarak olayda kaçan maktule hedef gözeterek silahla 7 kez ateş eden sanığın eylemini iradi olarak isteyerek ve sonucunu da bilerek gerçekleştirdiği belirtilen mütalaada, hedef gözetilerek yapılan atışların sayısı ve atılan bölgeler dikkate alındığında bu atışların araçta bulunan maktule isabet almasının mutlak olduğu anlaşıldığından sanığın eyleminin kasten öldürme suçu olarak değerlendirildiği kaydedildi.
Aynı zamanda, savcılık mütalaasında, maktulün, sanığın kendisini durdurmasından sonra tekrar manevra yapmak suretiyle kaçmaya çalışması, dur ihtarına uymayarak araçtan inmemesi dikkate alındığında sanık lehine haksız tahrik koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı belirtilerek, 'haksız tahrik altında kasten öldürme' suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.
MAHKEME 25 YIL HAPİS CEZASI ALMASINA HÜKMETTİ!
Mahkeme heyeti, sanık Sinan Çelik'e ilk olarak 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası verdi. Daha sonra sanık hakkında “iyi hal indirimi” uygulayan mahkeme, sanığa verilen cezanın geleceği üzerindeki etkileri dikkate alınarak 25 yıl hapis cezası almasına hükmetti. Mahkeme heyeti, şartlar oluşmadığından sanık hakkında haksız tahrik indiriminin uygulanmasına ise yer olmadığına karar verdi.