Türkiye'yi sarsan sahtecilik skandalının diploma ile sınırlı kalmadığı ortaya çıktı; iddiaya göre E-Devlet'e sızan kişiler sahte ehliyet ve vatandaşlık satışı da yapmış. Yüzlerce kişinin adının karıştığı skandala Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tepki gösterdi.
Süreci yakından takip edeceklerini belirten Özdağ, "Büyük bir devlet krizi ve milli güvenlik ihlali ile karşı karşıyayız" dedi.
"MİLLİ GÜVENLİK İHLALİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
Adalet Mülkün Temelidir Derneği'nin sürece dair açıklamasını sosyal medya hesabından alıntılayan Özdağ, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Sahte diploma çetesi adı ile bilinen ancak bunun çok ötesinde bir mahiyet taşıyan, devletin kılcal damarlarına sızan çetenin arkasındaki muhtemel yabancı servisler muhakkak araştırılmalıdır. Büyük bir devlet krizi ve milli güvenlik ihlali ile karşı karşıyayız. Adalet Mülkün Temelidir Derneği’nin yapacağı süreç takibi çok değerli ve önemlidir. Zafer Partisi de dün ifade ettiğim gibi süreci yakından takip edecektir."
ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR DERNEĞİ'NDEN SAHTE DİPLOMA AÇIKLAMASI
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sahte diploma ve ehliyet skandalına dair yaptıkları operasyonlarda 197 şüpheli şahıs yakalandığını bu şüphelilerin 37’si tutuklandığını, 150’sine adli kontrol kararı verildiğini açıkladı.
Süreç hakkında açıklama Adalet Mülkün Temelidir Derneği bir açıklama yaparak, şu soruları yöneltti.
- Sanıklar, onlarca kamu kurum ve kuruluşunda görev yapan bürokrat ve yöneticilerin bilgilerini hangi yöntemle edinmiştir? Bu yöneticilerin makamlarını nasıl öğrenmişlerdir?
- Veriler, geçtiğimiz yıllarda da ileri sürülen “80 milyonu aşkın Türk vatandaşının e- devlet verilerinin çalınması” iddialarıyla bağlantılı olarak ele geçirilmiş olabilir mi?
- Şayet veriler, bu yöntemle ele geçirildi ise bahsi geçen sızıntı iddialarından sorumlu görevliler tespit edilip gerekli yaptırımlar uygulanmış mıdır?
- İlgili sanıkları bu denli rahat şekilde reklam yaparak sahte diploma satması, maddi menfaat temini karşılığı ehliyet sınav notlarını ve çeşitli üniversitelerdeki sınav notlarını yükseltmesi ve daha tespiti devam eden faaliyetlerinin arkasında siyasi bir dayanak ve bağlantı mevcut mudur?
- Mevcut ise sanıkların siyasi bağlantıları hakkında gerekli işlemler tesis edilmiş midir?