Gaziantep Bağımsız Milletvekili Özdağ, Türkiye Büyük Milllet Meclisinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
MHP’den ihraç edilen Meral Akşener ile birlikte yeni bir siyasi parti kuracakları yönündeki iddialara ilişkin Özdağ, “Bir süreden beri çalışmalarımız devam ediyor. Yeni bir milli merkezi teşkil edecek siyasi parti oluşumu ile ilgili çalışmalar başlamış durumdadır. Yeni bir partiden bahsediyoruz. Bunun ötesinde bugün kadro çalışmaları program çalışmaları yürüyen bu siyasi parti çalışmasıyla ilgili detaylı bilgi verecek durumda değilim. Şartlar ne kadar hızlı olursa o kadar zamanda gerçekleşecek” diye konuştu.
“BEKLENTİM YÜKSEK DEĞİL”
CHP’nin 16 Nisan referandum sonuçlarına itiraz için AİHM’e başvurmasını da değerlendiren Özdağ, “CHP’nin bu başvurusuna herhangi bir itirazda bulunmak durumunda değilim ama beklentimin buradan yüksek olmadığını da ifade etmek durumdayım” dedi.
EGE’DEKİ GERGİNLİK
Yunanistan Sahil Güvenlik botlarından Türk bayraklı kuru yük gemisine ateş açılmasına ilişkin ise Özdağ, “Bu açıkça Türk gemisine saldırı değil uluslararası suları da yunan kara suyu olarak görme girişimi. Hükümetin buna verdiği cevap çok aciz. Esasen Binali Yıldırım’ın Atina seyahati sırasında ‘her iki tarafta hava sahası ihlali yapıyor’ Yunan saldırganlığının üstünü örten açıklaması Yunanlıları sadece cesaretlendirmiş oldu bunu gördük” diye konuştu.
“KKTC TÜRKİYE’NİN NAMUSUDUR, NAMUSA SAHİP ÇIKMAZSANIZ BİZ ÇIKACAĞIZ”
İsviçre’deki Kıbrıs müzakerelerinin, Türkiye’nin aleyhine geliştiğini savunan Özdağ, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun taviz verilmediği izlenimi yarattığını, bu şekilde Türk kamuoyunun yanıltıldığını ileri sürdü. Ümit Özdağ, şöyle konuştu: “Türkiye’nin Güvenlik ve Garanti konularını görüşmek amacıyla İsviçre’ye gitmiş olması dahi kabul edilebilir adım değildir daha başından beri bir tavizdir. Erdoğan’ın olmazsa olmaz dediği hususların oraya Mevlüt Çavuşoğlu giderek kendisi çiğnedi. Çünkü Rum tarafı bunları tartışmayı dahi açık bir şekilde reddetti.
Kısa bir zaman içinde bir çerçeve anlaşmalı çıkarılması hedefleniyormuş. Ortadaki tablo Anastasiadis-Akıncı Müzakerelerinin Kıbrıs Türkünün adadaki varlığını tehlikeye atan, adayı hızlıca Rum hatta AB üyesi olması nedeniyle Yunan yerleşimine açan bir yapılanma. Böyle bir plan adayı hızla Rumlaştıracak, Türkleri yönetim bazında azınlık sınıfına sokacak ve sadece kuzeyde küçük kanton ve gettolarda yaşamaya mahkum edecektir. Türklerin masaya oturmasının yegane nedeni Kıbrıs’taki gasp edilen haklarını geri almaktı. Ancak Akıncı’nın yönetimindeki etkin katılım hakkından vazgeçtiği görüldü. Bu müzakereler sürerken hem AKP hem Akıncı’yı uyardık ancak dinlemediler ve ortaya şimdi Türklüğün Kıbrıs’tan tasfiye edilmesinin önünü açan bir yapı çıkmış durumda.
Rumlar bununla yetinmeyip güvenlik ve garanti haklarını da tasfiye etmek için çalışıyorlar. Biz önümüzdeki süreçte kararlı ve sert adımlarla Kıbrıs’ta bir Türk devletinin tasfiye edilmesine karşı muhalefetimizi ortaya koyacağız. Kıbrıs’ta garantörlük haklarından vazgeçilir adil olmayan anlaşma kabul edilirse bir Türk devleti AKP ve Erdoğan eliyle yıkılacak demektir. Bir Türk bayrağı indirilecek demektir. Yapmayın, bir Türk devletini yıkmayın yapmayın indirmeyin. Artık B planının devreye sokmanın zamanı geldi. KKTC Türkiye’nin namusudur, namusa sahip çıkmazsanız biz sahip çıkacağız”
“ERDOĞAN’IN, BARZANİ’NİN BAĞIMSIZLIK AÇIKLAMASINA KARŞI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani’nin bağımsızlık referandumu açıklamasını, AKP’li iki milletvekilinin desteklediğini hatırlatan Özdağ, şunları söyledi: “Acaba bu konuda Binali Yıldırım ne düşünüyor? Bu iki AKP milletvekilini disipline sevk edecek mi? Bu konuda saray ne düşüyor. Bu iki milletvekili Erdoğan’dan izin alarak mı bu açıklamayı yaptılar yoksa izinsiz mi yaptılar. Dışişleri Bakanlığının bu açıklamaya yapmış olduğu tepkinin Uganda Dışişleri Bakanlığının açıklamasından çok farkı olmadığını düşünüyorum. Erdoğan’ın ciddi bir şekilde Barzani’nin bağımsızlık açıklamasına karşı olduğunu düşünmüyorum. Eğer karşı olsaydı Türkiye bu bağımsızlık açıklamasını derhal çıktığı anda sona erdirecek bir güce Kuzey Irak üzerinde sahiptir. Bakın İran ağzını bile açmadı ama etkili adımlar attı ve kenara çekildi bekliyor. Oysa Erdoğan’dan çıt yok, ‘Ey Hollanda, Ey Almanya’ diye bağırmayı sever, Hadi bir de bakalım ‘Hey Barzani’ diye bağırsın. Üstelik propaganda broşüründe Türkiye’nin Sivas’a kadar olan bölgelerini gösterdiği halde Erdoğan’dan bu konuda ses yok”