Umut Vakfı’na göre şiddet olaylarında ateşli silahların kullanımı önceki yıla göre yüzde 7 arttı. Uzmanlar, ruhsatsız silahlar konusunda daha fazla denetim olması gerektiği görüşünde.
Ruhsatlı silah son 10 yılda azaldı
DW Türkçe'den Burcu Karakaş'ın haberine göre, ruhsatsız silahlar, bireysel silahlanmada endişe yaratan konulardan biri. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkanlığı bireysel silahlanma verilerine göre yıl ve nüfus artışı dikkate alındığında Türkiye genelinde son 10 yılda ruhsatlı silah sayısında azalma kaydedildi. Daire Başkanlığı tarafından yayınlanan 2016 raporu, 2005 yılında 102 bin 796 adet silah ruhsatı düzenlenmişken bu sayının 2015 yılında 99 bin 421 olduğuna işaret ediyor. Aynı rapor, son 10 yılda işlenen suç istatistikleri ruhsatlı silahlarla işlenen suç sayısının 25 bin 547, ruhsatsız silahlarla işlenen suç sayısının ise 159 bin 123 olduğunu gösteriyor.
"Caydırıcı ceza politikası lazım”
Avukat Baran Doğan'a göre Türkiye'de ruhsatsız silah bulundurma konusunda cezalar yeterli değil. Verilen cezaların ya ertelendiğini ya da para cezasına çevrildiğini dile getiren Doğan, cezaların caydırıcı olması için alt sınırın yüksek olması gerektiğini ancak cezalarda bu sınırın düşük olması nedeniyle kişilerin bir nevi cezasız kaldığı için ruhsatsız silah bulundurmayı tekrarlayabildiklerini ifade ediyor. Bireysel silahlanmayı durdurabilmek için cezaların ağırlaştırılması gerektiğini söyleyen Doğan, ruhsatsız silahların karaborsada elden ele dolaştığını belirterek "Ruhsatsız silahlar çok kolay elde ediliyor. Caydırıcı ceza politikası lazım” diyor.
Avukat Doğan, ruhsat verilerek de bireysel silahlanmanın kontrol altına alınamayacağı görüşünde. "Vatandaşa ruhsatlı da olsa silah verilmemesi temel ilke olmalı. Güvenliği bizzat devletin sağlaması gerekir. Ruhsatlı silah verilecekse de çok sıkı şartlar olmalı” diye konuşuyor. Can güvenliği konusunda özel durumu olan vatandaşlar konusunda bu durumun zorunluluğunu tespit edecek hukuksal prosedür olması gerektiğini ancak mevcut prosedürün yüzeysel ve şekli olduğunu savunarak "Ciddi gerekçeler göstermeden başvuru yapınca silah satın alabiliyorsunuz. Bir kişi silah sahibi olunca etrafındaki kişiler de elde edebiliyor. Yani bir kişiye verdiğiniz ruhsat, yüzlerce kişinin ulaşabileceği bir araç haline gelebiliyor” diyor.
Dünyada ateşli silah düzenlemeleri nasıl?
27 kişinin hayatını kaybettiği Newtown katliamı, ABD’de silah yasasının sertleştirilmesi beklentisini arttırdı. Bireysel silahlanma, yalnızca ABD değil, tüm dünya için büyük bir sorun olarak görülüyor.
İlk üç ayda yüzde 10 artış
Bireysel silahlanmaya karşı 1993'ten bu yana mücadele yürüten Umut Vakfı'nın 2016 raporuna göre, şiddet olaylarında ateşli silahların kullanımı önceki yıla göre yüzde 7 artış gösterdi. Rapor, 2016 yılında meydana gelen olayların yüzde 78'inde ateşli silahların kullanıldığını ortaya koyuyor. Söz konusu ateşli silahlar ise yüzde 43 uzun namlulu silah, yüzde 30 tabanca ve yüzde 5 beylik silahı olarak dağılım gösteriyor. Rapora göre geçen sene yaşanan silahlı olayların gerçekleştiği şehirlerin başında İstanbul geliyor. İstanbul'u sırasıyla Samsun, Adana ve İzmir izliyor.
Bireysel silahlanma konusunda medyaya yansıyan resmi verilere göre, 2017 yılının ilk üç ayında yüzde 10 artış gösterdi. Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, bireysel silahlanma konusunda Bilgi Edinme Kanunu kapsamında İçişleri Bakanlığı'na yönelttiği sorulara Mayıs ayında yanıt aldı. Bakanlık, 2016 sonu itibariyle ruhsatlı silah sayısının 308 bin 296'i sivil vatandaşa ait olmak üzere toplam 692 bin 921 olduğunu açıkladı. Ayrıca 2017 yılının yalnızca ilk üç ayında siviller tarafından kullanılan silah sayısında yüzde 10'luk bir artışla338 bin 52 olduğu belirtildi.
Bireysel savunma olarak silahlanma
Ateşli silahlar hakkındaki kanun ve yönetmeliğe göre, 21 yaşını bitiren ve sabıkası olmayanlar kişiler silah "bulundurma" ve "taşıma" ruhsatı alabiliyor. Umut Vakfı yetkililerine göre bireysel silahlanma konusunda temel ilke silah ruhsatı verme yetkisinin denetlenebilir olması. Silah ruhsatı verilmesinde öne sürülen gerekçelerin çok önemli olduğunu belirten vakıf üyeleri, ruhsatsız silah denetiminin uluslararası bir sorun olduğuna ve ruhsatsız silah ticaretinin sadece ulusal hükümetlerin derdi olmadığına dikkati çekiyor. Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi avukat Prof. Timur Demirbaş, ruhsatsız silahlar konusunda da etkili denetimin olmadığını belirtiyor.
Temmuz ayında yürürlüğe giren “6136 sayılı Kanun ve Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik”te yapılan değişiklikle ruhsat verme yetkisi valiliklerden alınarak İçişleri Bakanı’na devredildi. Ancak İçişleri Bakanı, gerek görülen durumlarda ruhsat yetkisini müsteşar ya da valilere devredebilecek. Ayrıca yeni yönetmeliğe göre, yılda 200 olan mermi adedi İçişleri Bakanlığı tarafından beş katına kadar artırılabilecek.
Son yönetmelik değişikliği hakkında "Ruhsatlandırma yetkisi son yönetmelik değişikliği ile İçişleri Bakanlığına verilmiş gibi görünse de yine eski sistem işletilecek. Taşımayı valiler, bulundurmayı ise ilçe emniyet müdürlüklükleri verecektir” diyor.
Silah kullanımı konusunda yerel yöneticilerin sorumluluğuna dikkat çeken Demirbaş, "Kaymakam ya da emniyet müdürü düğünler için, ‘Silah atılmayacak' dense, yapılabilir mi? Halkı silahlanmaya teşvik eden belediye başkanları oluyor” diye konuşuyor.