Türkiye gazetesi yazarı Ahmet Sağırlı’nın telefonunda FETÖ’nün iletişim ağı Bylock çıktığı iddiasıyla işine son verildi.
Ahmet Sağırlı 30 yıldır Türkiye gazetesinde yazıyor. Gazetedeki son yazısını 11 Mayıs 2017’de kaleme alan Sağırlı’nın telefonunda Bylock olduğu iddia edilmişti. İktidara yakın haber sayfaları tarafından yakın zamanda ortaya atılan “Bylockçu gazeteciler” listesinde de Ahmet Sağırlı’nın ismi bulunuyor.
KOVULDUĞU İDDİASINI DOĞRULADI
Ahmet Sağırlı, Bylock iddiası ile işine son verildiğine ilişkin iddiaları doğrulayarak, yaşanan süreci şöyle anlattı:
"Bana şöyle bildirildi; 'senin ismin ByLock listesinde varmış' denildi. Birkaç tane sitede de bir liste yayınlandı orada da var gözüküyor. Bunun üzerine ben savcılığa gittim, benim ismim geçiyormuş bu nedir diye. 'Bizde görünen bir adli tahkikat soruşturma yok' dendi. 'Bu listeler ne olacak' dedim, 'listeyi yayınlayanları dava edin' denildi."
GENEL YAYIN YÖNETMENİ SÖYLEMİŞ
Yazılarına son verildiği yönündeki bilgiyi kendisine Türkiye gazetesi genel yayın yönetmeninin verdiğini söyleyen Ahmet Sağırlı, basın kartının da iptal edildiğini ifade etti. Sağırlı basın kartının iptal edilmesiyle ilgili, "Bir madde yazıyor, baktım, basın ahlakına uymayan davranışlar diye görünüyor." dedi.
"Bu ıskartaya çıkartmaya benziyor da benim anlayamadığım kimse bu işi yapan adamlar bunlarda yeteri kadar güç var, isteseler yan bakmaları yetiyordu benim işten atılmam için. Niye böyle süfli bir yola tenezzül ettiler ben onu anlayamıyorum." şeklinde konuşan Ahmet Sağırlı, 9 Haziran’da işine son verildiğini ifade etti.
“Ben kullanmadım, ByLock kullanmak suç mu, değil mi kısmına girmiyorum. Bu iş başıma geldikten sonra araştırmalarımda, bunu tesadüfen yükleme imkânı olmadığını öğrendim, bunu yüklemek için birinin referans olması lazım falan” diyen Sağırlı sözlerini şöyle bitirdi:
“30 yıl aynı adamlarla çalışmışsın onlardan bir şey bekliyorsun. Böyle bir şey olamaz, böyle bir şey olsa da biz ne gerekiyorsa yapacağız yardımcı olacağız demelerini beklerken bu yola başvurmaları ben de duygusal bir kırılmaya sebep oldu açıkçası.”