Sanat Sokağı’nda bir araya gelen Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına aralarında eski HDP Eş Genel Başkanı Van Milletvekili Sezai Temelli, HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü, HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, HDP İstanbul milletvekili Dilşat Canbaz ile Tunceli’deki birçok siyasi parti, STK temsilcisi ve vatandaşlar katıldı.
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklaması metnini okuyan, Emek Partisi Tunceli İl Başkanı Ergin Tekin, Tunceli’ye vali olarak atanan Mehmet Ali Özkan’ın ilde göreve başladığı günden beri her türlü eylem, etkinlik ve basın açıklamasına yasak getirdiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Tunceli Valisi göreve başladığı günden beri bu yasaklamaları süreklilik haline getiriyor. Geçtiğimiz günlerde uzun süre kanserle mücadele eden Kürt siyasetçi, Barış Grubu üyesi Aysel Doğan’ın cenazesinde uygulanan yasaklar ve yaşanan olaylar herkesin malumu. Doğan'ın cenazesi, yol boyunca kontrol noktalarında engellemelerle karşılaştı. Aktuluk Mahallesi girişindeki kontrol noktasında konvoy ve cenaze aracı yüzlerce polis tarafından durduruldu. Cenazenin, inanç ritüelleri gereği eve getirilmesine ve tören yapılmasına, polisler tarafından izin verilmedi. Polisin, cenazenin doğrudan Belediye Mezarlığı'na götürülmesini, kimsenin cenazeye katılamayacağı konusundaki ısrarı üzerine kontrol noktasında yüzlerce kişi oturma eylemi başlattı. Polis, cenazeye katılmak isteyenlere gazla, tazyikli su ve plastik mermi ile müdahale etti. İl milletvekilimiz Alican Önlü müdahalede yaralandı, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Hastanede doktorun rapor vermesine dahi müsaade edilmedi. Sonrasında İçişleri Bakanı ve valinin asılsız bir biçimde vekili suçlamasını ve hedef göstermesini kabul etmiyoruz. Sadece Doğan’ın ailesinin mezarlığa alınacağı söylenmesine rağmen ailenin bile tamamı mezarlığa alınmadı. Ardından polis cenazeye katılmak isteyenlere yeniden tazyikli suyla müdahale etti.”
'Kürtçe müziğin bu değerli sesleri susturulamaz'
Tekin, kısıtlamaların sadece Tunceli ile sınırlı kalmadığını bir çok yerde sanatçıların konserlerine de yasaklama getirildiğini belirterek açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Dünya çapında tanınan sanatçılarımız Aynur Doğan’ın Kocaeli Derince’de ve Metin-Kemal Kahraman kardeşlerin Muş’ta verecekleri konserler akıl almaz gerekçeler ile yasaklandı. Buradan bir kez daha söylüyoruz Kürtçe müziğin bu değerli sesleri susturulamaz. Ankara Üniversitesi’nde 90 yıldır öğrencilerin gelenek haline gelen bayramı, 2016 yılında olduğu gibi yine yandaş medya tarafından hedef gösterildi. Ardından rektörlük tarafından soruşturma açıldı. Ankara Üniversitesi gibi köklü bir eğitim kurumunun yönetimi, nereyi yönettiklerinin bilincinde olmadıklarını gösterdi. Eskişehir’de ise sevilen sanatçıları dinleyicileri ile buluşturacak AnadoluFest, şehirdeki ‘genel yasaklar’ kapsamında engellendi. Yine, Ankara’da yapılmak istenen bir konser ise çeşitli gerekçelerle iptal edildi. Bu yasaklar bir kez daha gençliğin sosyal ve kültürel alanlarını hedefe koyan tek adam yönetiminin ayrımcı ve nefret söylemi üreten politikalarını ortaya koymaktadır”
‘Herkesi birlikte mücadeleye çağırıyoruz’
Demokrasiye inanan herkesi mücadeleye çağıran Tekin, sözlerini şöyle tamamladı:
“Gelişmeler, tek adam yönetimini muhalif partilere ve tüm muhalif gördüğü toplumsal kesimleri ezerek etkisizleştirme, itibarsızlaştırma adımlarını sıklaştıracağı ve baskı ve şiddetin bin bir türünü kullanmaktan imtina etmeyeceğini göstermektedir. Bu yüzden de tek adam yönetimine karşı tüm güçlerin ellerindeki her imkanı seferber etme, iktidarın topyekûn saldırısına karşı tüm diri güçlerin harekete geçirilmesi ertelenemez hale gelmiştir. Tek adam yönetiminin bu yasakçı politikalarına karşı yan yana omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz! Dersim Emek ve Demokrasi platformu olarak iktidarın bu gerici faşist politikalarından rahatsız olan herkesi birlikte mücadeleye çağırıyoruz”
Temelli: Korkuyorlar
Eski HDP Eş Genel Başkanı ve Van Milletvekili Sezai Temelli de bir konuşma yaparak yasaklara tepki gösterdi. Türkiye’de yaşamın her alanının şiddetle kuşatıldığını belirten Temelli, “Bugün burada baskılara, yasaklamalara ve şiddete karşı bir araya geldik. Türkiye’de yaşamın her alanını şiddet kuşatmış durumda. Kadına yönelik, çocuğa yönelik, gençliğe yönelik şiddet. Şiddetin tahrip etmediği yer kalmamış durumda. Şiddetin dokunmadığı bir yer kalmamış durumda. Çünkü iktidar şiddet, savaş ve yolsuzlukla ayakta duruyor. Bu şiddetle susturmaya, yıldırmaya çalışıyorlar. Bunun mümkün olmadığını çok yakında öğrenecekler. Neden bunca şiddet var çünkü korkuyorlar. İktidarda olanlar, iktidarda kalabilmek için bugün yitip gidenlere saldırıyorlar. Bunu yapan kamu görevlileri. Kamu görevlisi demek anayasal haklarla belirlenmiş bir görevi anlatır. Kamu görevlisi demek kamunun hizmetinde olmak demek. Halkın ve vatandaşın hizmetinde olmak. Halkı olası şiddetten olası tacizden korumak demek. Bugün kamu görevlisi olarak karşımıza çıkanlar bizzat halkı yönelik şiddeti var edenler. Mezarlıklarımıza ve cenazemize saldıranlardır. Bunlar kabul edilemez. Bu zorba iktidarın çete faaliyeti olur. Adaletin önünde bir gün hesap vereceksiniz. Karşımızda artık AKP ilçe teşkilatları yok çünkü onun yerine kaymakamlık var. Karşımızda bugün AKP İl Teşkilatı yok çünkü onun yerine valilikler var. Bu zorba düzen kamu teşkilatlarıyla kendisini bu sistemde örgütleyerek halka karşı yasakçı davranışla saldırmaya devam ediyor. Biz şiddete, savaşa karşı olarak yan yana gelmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Siz korkuyorsunuz bizler korkmuyoruz korkmayanlar kazanacak bunu da böyle bilin.”