TÜGVA'nın yurt çalışmalarını arttırmak için yaptığı çalışmalar sonucu Bitlis İl Temsilciliği tarafından Atatürk Mahallesi civarında hazırlanan rapora göre, önce FETÖ tarafından işletilen yurt binasının TÜGVA'ya tahsis edilebileceği, binanın yurt için elverişli olduğu belirtiliyor.
Binanın mülk sahibi ise Bitlis Valiliği.
Raporun hazırlandığı dönemde yurt binası Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından işletiliyor. Yani aslında bir devlet yurduna, süresi dolması nedeniyle göz konuluyor.
Yine aynı rapora göre Bitlis Valiliği, TÜGVA yetkilileriyle görüşmeden önce KYK'nun süresi dolunca yurdu İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne tahsis etmeyi düşünüyor.
Fakat TÜGVA yetkilileri, yurdun kendilerine tahsis edilmesi için dönemin Bitlis Valisi Ahmet Çınar ile bir görüşme gerçekleştiriyor.
Vali Ahmet Çınar, bu görüşmede TÜGVA yetkililerine "7 dönüm arazi üzerine kurulu müstakil bir bina olan Bölge Trafik Denetleme noktasını size tahsis edebiliriz" diye teklifte bulunmuş, yetkililer de bu teklifi olumlu karşılıyor.
Görüşmenin ardından resmi prosedürlerin işletilmesi için Vali Yardımcısı Salih Altun'a yönlendirilen TÜGVA yetkilileri, yaptıkları görüşme sonrasında Vali Yardımcısı Altun'un, kendilerine "Derneklerin vakıfların devleti sömürü düzenine alet olduğunu, kendisinin 7 bin üye sayısına ulaşmayan hiçbir dernek ve vakıfın açılmasına müsaade etmeyeceğini, gerekli maddi kaynağı vakıf üyelerinin karşılaması gerektiğini" belirtti.
Sızan rapora göre Altun, ayrıca yetkililere "TÜGVA'nın sırtını iktidara dayayıp özgüven ve kibirle hareket ettiğini, TÜGVA Genel Merkezi'ndeki kişilerin zengin kibirli, altında lüks araçlara sahip olduğunu, hiç birinin amacının gerçekte İslam’a hizmet olmadığını" söylemiş.
TÜGVA Bitlis İl Temsilcileri, Altun'un sözleri sonrasında Ahlat Belediyesi'yle bir görüşme gerçekleştirip, belediye başkanının Altun'u araması sonrasında sorunun çözüldüğünü rapor ediyor.
Fakat Vali Yardımcısı Altun'un TÜGVA'ya dair söylemleri burada da bitmiyor. Altun, ikinci kere görüşmeye gelen TÜGVA yetkililerine ofislerinin kirasını ödeyeceklerini belirtirken, "Ensar, İlim Yayma , Türkiye Gençlik Vakfı ve TÜRGEV için 'Paralel Terör Örgütü gibi yapılandığını sonlarının da onlar gibi olacağını" söylüyor.
TÜGVA İl Temsilcileri, Vali Yardımcısı Altun'un bu beyanlarını aynı şekilde Genel Merkez'e rapor ederken "Tavrı, tutumu bizleri rencide etti, vakfımıza ve şahsımıza gösterdiği tutumu sizlerin takdirine bırakıyorum" deniliyor.
Raporun orijinal hali şöyle:
Bitlis İl Temsilciliği olarak göreve geldiğimiz günden itibaren tüm koordinatörlerimiz ile gayretli bir çalışma içerisinde genel merkezimin ön gördüğü yapılanmamız gerçekleştirmek için uğramaktayız. Bu vesile ile İl temsilciliğimiz için gerekli olan mekanı tahsis etmek için Sayın Valimiz Ahmet Çınar ile görüşülmüş kendilerinden destekleri alınmıştır. Bu bağlamda kendileri bizlere Bitlis Merkez , Tatvan ve Güroymak ilçelerinin kesişim noktasında olan Bölge Trafik Denetleme noktasını burayı size tahsis edebiliriz diye teklif etmiş bizde mevcut yerin 7 Dönüm arazi üzerine kurulu olması , müstakil binanın 400 metrekare alanın ve özellikle Üniversiteye 1 Km mesafede olması sebebiyle bu teklifi olumlu karşıladığımızı söylemiştik. Gerekli adımların atılması için Vali bey, Yardımcısı Salih Altun Beye bizleri yönlendirdi. Kendilerini ilk ziyaretimizde dar vakitte görüşmemizden dolayı detaylı bir görüşme yapamadık fakat bu görüşmede Salih beyin söylediği bazı şeyler bizde rahatsızlık uyandırdı. Üstü kapalı olarak Ensar , İlim yayma , Gençlik Konfederasyonunun bağlı oldukları kişi benim sizde bağlılıklarınızı bildirirseniz sizede yardımcı oluruma sözü getirdi. Derneklerin vakıfların devleti sömürü düzenine alet olduğunu şahsına kalırsa 7 bin üye sayısına ulaşmayan hiçbir dernek vakıfın açılmasına müsaade etmeyeceğini gerekli maddi kaynağı bu üyelerin karşılaması gerektiğini söyledi. Özellikle Vakfımızın sırtını iktidara dayayıp bir öz güven ve kibirle hareket ettiğini genel merkezimizdeki siz ağabeylerimiz için zengin kibirli , altında audi Q7 ler olduğunu hiçbirimizin amacının gerçekte İslam’a hizmet olmadığını iddia etti. Ben ve heyetim Salih beyin şahşına değil fakat bulunduğu devleti temsil makamına duyduğumuz saygıdan dolayı gerektiği sertlikle cevap vermedik. Bu süreç içerisinde Ahlat Belediye başkanımızı ziyaretimiz vesilesiyle kendilerine durumu aktardık. Belediye başkanımız Salih Beyi arayarak vakfımıza yardımcı olmasını istedi. Bu sebeple tekrar görüşmeye gittiğimiz Salih bey talebimiz üzere bizlere vakıf ofisimizin kirasını ödeyeceklerini söylediler. Bunun üzerine ofisimizi kiraladık. Gerekli kira miktarının vakıfımızın hesabına aktarılması için tekrar ziyaret ettiğimiz Salih bey buradaki konuşmasında daha da ileri giderek Ensar , İlim yayma , Türkiye gençlik Vakfı ve Türgev için Paralel terör örgütü gibi yapılandığımızı sonumuzun da onlar gibi olacağını söyledi. Bizlere hatırlı dostlarının hürmetine yardımcı olacağını fakat Vakfımıza ‘’Kıl’’ olduğunu açık açık söyledi. Devletimiz elbette bizlerin her talebine olumlu cevap vermek zorunda değildir. Fakat Salih beyin yanında misafirleri varken tavrı tutumu bizleri rencide etmiş , vakfımıza ve şahsımıza gösterdiği tutumu sizlerin takdirine bırakıyorum.