Çiftlik Bank'ın kurucusu olan 'Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın mahkemeye sunduğu dört sayfalık savunmasında, asıl kendisinin dolandırıldığını ileri sürdü. Aydın, şirketinde yetkilendirdiği eski kayın pederinin usulsüz işlemlerinden ötürü battığını iddia etti. Aydın, Çiftlik Bank'ı kuraraken dönemin Başbakanı ile görüştüğünü kaydetti. O tarihte Başbakan, Binali Yıldırım'dı.
Çiftlik Bank'ta milletvekilleri vardı
İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 14 Eylül günü hakim karşısına çıkan Aydın, el yazısı dilekçesinde şunları dile getirdi:
"Çiftlik Bank üyeleri içinde her kesimden kişiler vardı. İçinde milletvekilleri, doktorlar, mühendisler, hakimler, savcılar, avukatlar, sayıları binleri bulan asker ve polisler, lisans ve yüksek lisans mezunu onbinlerce insan vardı. Benim ağzımdan çıkan her kelimenin doğruluğunu teyit edebilecek imkanı olan, devletin bilgi sistemlerine doğrudan erişim olan insanlar. Ben ise ortaokul mezunu bir insanım. Bu kadar kültürlü, bilgili ve eğitimli, kanunlarımızı benden daha iyi bilen, kanunlarımızda açıkça yasaklanan, katılımcı olmanın bile suç sayıldığı piramit sisteme bunca insanı nasıl dahil etmiş olabilirim?"
Kayınpederini suçladı
Eski kayınpederi Hakan Soysal ve çalışanları tarafından dolandırıldığını iddia eden Aydın, şöyle devam etti:
"Tüm işlerimizi yasalara uygun olarak yapmak için büyük özen gösteriyordum. O dönem danışmanlık hizmeti aldığımız birisi hukuk profesörü olmak üzere 12 avukatımız vardı. Faaliyetlerin suç unsuru oluşturmadığını söylüyorlardı. Ancak bilgim olmayan bazı usulsüzlükler ortaya çıktı. Genelde yurt dışında olduğum için vekaletle kayın pederim Soysal'ı üretim ve dağıtımın başına getirdim. Yetkileri kötüye kullanarak, bazı alım satım ve tesislerimizde usulsüzlükler yapmıştır. Bu yüzden Gümrük ve Ticaret Bakanlığı hakkımızda olumsuz karar vermiştir."
'Şirketteki hırsızlar yüzünden'
Bakanlığın üç ay boyunca şirketi denetlediğini anlatan Aydın, ilk önce reklamların kesildiğini, ardından bankaların çalışmayı sonlandırdığını ifade etti. Sisteme üye kaydını durdurduklarını ifade eden Aydın, parasını çekmek isteyenlere ödeme yaptıklarını savundu. Bakanlığın tüm üyeleri suç duyurusunda bulunmaya yönlendirdiğini ileri süren Aydın, şunları söyledi:
"Bu tavır yerine mağduriyet yaratmadan ana parasını almayan kişilerin ödemelerini yapmamız istenseydi bunu yapabilecek malvarlığım vardı. Şirketteki hırsızlar yüzünden bakanlığk bu fırsatı vermedi. Ve büyük felaketle sonuçlandı."
Başbakanla görüştü
Aydın, piramit satış suçlamasını reddederken, vatandaştan alınan gelirin reel sektöre harcandığını ve bu sayede ucuz ürün satın alındığını söyledi. Kimseyi dolandırmadığını kaydeden Aydın, katılımcılara kar kadar zarar etme ihtimalinin de bulunduğunu söylediğini ifade etti. Dönemin Başbakanı ile görüştüğünü belirten Aydın, şunları söyledi:
"Henüz küçük bir şarküteri dükkanında faaliyet gösterdiğim dönemde Çiftlik Bank projeme devlet desteği alabilmek için e-devlet üzerinden binlerce projenin tüm detaylarını yazdım. Yurt dışında Çiftlik Bank oyununun bilinirliğini artırıp toplanan dövizle ülke ekonomisine katkıda bulunabileceğimi, tarım ve hayvancılığa katkı sağlayacağımız bir proje olduğunu dönemin başbakanına arz etti. Dolandırma kastım olsaydı devletten uzak durmam gerekirdi. Ben her zaman devletin desteğini istedim. Açılışını yaptığım tesislere yerel yönetimleri ve devlet erkanını davet ettim."
Aydın, mağduriyetleri gidermek için malvarlıkları üzerindeki tedbirin kaldırılmasını istedi.