Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 22 bin 104 TL olarak belirlenen 2025 yılı asgari ücret tutarına tepki gösterdi. "Türkiye İstatistik Kurumu’nun yalancı enflasyonunu bile görmezden gelerek işçiye yüzde 30’luk artışı reva gören iktidar, işverene verdiği destek miktarına ise yüzde 43 zam yaptı" ifadelerini kaydeden TGS, iktidarın bu tutumla işçi ve emekçilere “Hayatta kalma mücadelesi vermeye devam edin” dediğini ifade etti.
Basın çalışanlarının durumuna değinilen açıklamada "Gazetecinin aç kalması, haber alma hakkını da etkiler. Ve 2025’in eşiğindeki Türkiye’de çalışan diğer kesimler gibi gazeteciler de hayatta kalma mücadelesi veriyor" ifadeleri kullanıldı.
TGS tarafından gerçekleştirilen açıklamanın tamamı şu şekilde:
"AKP İktidarı, 2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti, 22 bin 104 TL olarak dün akşam 20.30 civarında açıkladı. Daha önce örneği olmayan bu yöntemle, aralık başından bu yana süren “asgari ücret pazarlığı”nın gerçek bir pazarlık değil, dayatma olduğu gün gibi ortaya çıktı. Masadaki tarafların öneri ve fikirleri tartışılmadı, işçi temsilcilerine yeni ücretin açıklanacağı haber dahi verilmedi. Sadece işverenlerin isteğini yerine getiren AKP iktidarı, milyonlarca işçiye sefalet ücretini layık gördü.
Asgari ücretli çalışanları temsilen Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer alan Türk-İş’in insanca yaşanacak ücret talebini görmezden gelen, yüzde 74’lük ücret artışı talebini tartışmaya dahi açmayan, yangından mal kaçırırcasına bir akşam vakti baskın toplantı yapan AKP iktidarı, sermayenin tarafında olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yalancı enflasyonunu bile görmezden gelerek işçiye yüzde 30’luk artışı reva gören iktidar, işverene verdiği destek miktarına ise yüzde 43 zam yaptı.
Bu tutum, işçi ve emekçilere “Hayatta kalma mücadelesi vermeye devam edin” demektir.
Açıklandığı gün dahi açlık sınırında olan bu ücret zammı kabul edilemez.
Çalışanların taleplerini yok sayan bu rakam, Türkiye gerçeği ile bağdaşmamaktadır. AKP iktidarını bir an önce bu yanlıştan dönmeye, artık Türkiye’de yaygın ücret haline gelen asgari ücreti yoksulluk sınırına getiren bir ücret artışı yapmaya davet ediyoruz.
İşverenlerin, iktidar ile birlikte hareket ederek sefalet ücreti dayatan politikalarına karşı başta gazeteciler olmak üzere tüm işçi ve emekçileri sendikalarda örgütlenmeye, hakları için mücadele etmeye çağırıyoruz.
Unutmayalım ki, gazeteci yoksulluğu haberi de yoksullaştırır, zayıflatır. Gazetecinin aç kalması, haber alma hakkını da etkiler. Ve 2025’in eşiğindeki Türkiye’de çalışan diğer kesimler gibi gazeteciler de hayatta kalma mücadelesi veriyor. Gelin sendikal mücadele ile içinde bulunduğumuz açmazdan hep birlikte kurtulalım."