Saadet Partisi İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısı'nda konuşan Genel Başkan Temel Karamollaoğlu: “Millet, bu gidişe bir ‘dur diyebilmek’ için arayış içinde bulunuyor. En büyük desteği kitleler verecektir. Bu destek yüzde 60’ın altında olmayacaktır. Sadece ‘yüzde 60’ı Saadet Partisi alacak’ demiyorum. Ama ‘yeter, öldük’ diyen bir kesim var. Bu iktidarın elinde hiçbir reçetenin olmadığını da biliyorlar” dedi.
Saadet Partisi, alınan erken seçim kararının ardından kolları sıvayarak, çalışmalarına tüm süratle devam ediyor. Önceki gün Genel İdare Kurulu ve Başkanlık Divanı toplantısını yaparak istişarelerde bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, dün de il başkanları ve il müfettişlerini topladı. Toplantının açılışında konuşan Karamollaoğlu, başta alınan erken seçim kararı olmak üzere, sürece ilişkin nasıl bir yol izleneceğiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
“ZAMANIMIZ YOK! ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA…”
Önümüzdeki hafta fikirlerimizi tatbikata geçireceğiz. Zamanımız yok. İktidar ise ‘bunlar kısa zamanda gerçekleştiremezler' anlayışında. Ama görecekler, korkunun ecele faydası yok. Gidecekler, gitmek mecburiyetindeler. Bu ülke ayakta kalacaksa onların fikirlerinin değişmesine ihtiyaç var. Bu ülkenin yönetim anlayışının değişmesine ihtiyaç var.
İL BAŞKANLARINA SAHA TALİMATI
Konuşmasının başında ülkenin çok badireli bir süreçten geçtiğinin altını çizen Karamollaoğlu, “Ortalık toz duman. Üzülerek ifade ediyorum; iktidar partisinin çaresizlik içinde bulunması, yapması gereken hizmetleri yerine getirememesi manasına geliyor. Bundan dolayı iktidar partisi çaresizlik içinde çırpınıyor. Çırpındıkça da ülkeye hem de etrafına zarar veriyor. Ama biz inanıyoruz ki, bütün problemlerin üstesinden geleceğiz. Ülkemizi düze çıkaracak, bu problemlerden kurtaracak çıkış yollarını bulacağız. Milletimizin desteğini de alacağız. Temenniden ibaret kalmaması lazım. Çok ciddi bir çalışmaya ihtiyacımız var. Bu çalışmaları sahada bizzat il başkanları yönetecektir” diye konuştu.
‘SAADET KORKUSU ALELACELE SEÇİM KARARI ALDIRDI’
Karamollaoğlu, Saadet Partisi'nin son yıllardaki yükselişine dikkat çekerek, “Hava bundan bir sene öncesine nazaran çok değişti. Aslında hükümeti ve Cumhurbaşkanı'nı biraz da aceleye sevk eden, uyanan bu hava oldu. Milletimiz bizim sözlerimize, fikirlerimize, ülkenin içine sürüklendiği problemlere, çözüm yollarımıza kulak kabartmaya başladı. Bugüne kadar bize selam vermeye imtina edenler, ‘şimdi size oy vereceğiz' diyorlar. Hükümet bunu gördüğü için bu alakadan, destekten dolayı alelacele seçim kararı aldı” değerlendirmesinde bulundu.
"NEREDEYDİNİZ BUGÜNE KADAR' DİYORLAR"
“Memleketimizde ciddi bir hava esmeye başladı” diyen Karamollaoğlu, “Bunun daha güçlü esmesine engel olmak için erken seçim kararı aldılar. Şartlar bütünü ile değişti. Böyle olabileceğini tahmin edemediler. Açıkça söyleyelim, biz de tahmin edemedik. Niye ben bunu söylüyorum; bugüne kadar bize kulak vermeyen kesimler, bize ‘neredeydiniz bugüne kadar' diyorlar. Kim diyor, arayış içinde bulunup kendi derdine derman bulamayanlar. Bugüne kadar bize oy vermeyen ve bizi hiç duymayanlar diyor. Dinlemediği için kendilerine nasıl hizmet edeceğimizin farkında olmayan kişiler söylüyor. Bu kesim Türkiye'nin çoğunluğudur. Bunun içinde en çekingen davranan AK Partililer. En çok korkan AK Partililer, dizi en çok titreyen, sesi çıkmayan kesim orada. Ama işin fecaatini gören ve ‘bu böyle olmaz' diyen kesim de orada. Problemlere bundan çözüm bulamayacağını da biliyorlar. Sesini çıkaran, ‘böyle olmaz' diyen kim varsa elimine ettiler” diye eleştirdi
“ERDOĞAN'IN ETRAFINDA SADECE ŞAKŞAKÇILAR KALDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istişareye önem vermediğini söyleyen Karamollaoğlu, “Gazeteleri diyor ki, ‘Cumhurbaşkanı istişareye önem verir'. Niye böyle diyorlar biliyor musunuz? Çünkü en büyük zaaf gösterdikleri yer burasıdır. Cumhurbaşkanı müzakere etmeye hazır değil. Söylediği fikrin müzakere edilmesini istemiyor. Kendi içinde bu müzakere yapmak isteyen varsa onları yanından uzaklaştırdı. Artık etrafında sadece şakşakçılar kaldı. Emin olun, onların elinden de artık ses çıkmıyor. Öyle görünmek mecburiyetindeler. Bu seçimlerde anahtar parti Saadet Partisi olacaktır. Millet bu gidişe bir ‘dur diyebilmek' için arayış içinde bulunuyor. En büyük desteği kitleler verecektir. Bu destek yüzde 60'ın altında olmayacaktır. Sadece ‘yüzde 60'ı Saadet Partisi alacak demiyorum'. Ama ‘yeter, öldük' diyen bir kesim var. Bu iktidarın elinde hiçbir reçetenin olmadığını da biliyorlar” diye konuştu.
“BİZ İTTİFAKA KAPILARI KAPATMADIK!”
Önceki gece bir televizyon programında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, “İttifak çağrımıza Saadet Partisi müspet bir cevap vermedi. Gitti, başkaları ile beraber olmaya çalışıyor” konuşmasını hatırlatan Karamollaoğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Biz dedik ki, ittifaka kapıları tamamen kapatmadık ki; ‘siz getirip devleti teslim ederseniz olur'. Siz ülkenin problemlerini çözmeye bırakırsanız görün nasıl çözülüyor. Sizin bugüne kadar izlediğiniz politikalarla bu iş çözülmez. Ne yazık ki bunu göze alamıyorlar. Şeker fabrikalarının satışından bile vazgeçemiyorlar. Her şeyi özelleştiriyorlar. Türkiye'de ipotek edilmeyen hiçbir şey kalmadı. Devlet dairelerini satacaklar. 20 yıllığına satacaklar. Peşin 1 milyon alacaklar. Sonra 20 yıl taksit ödeyecekler. Geleceğimizi ipotek altına alıyorlar. Geçmiş gitti zaten satacak bir şey kalmadı. Şimdi Türkiye'yi satıyorlar. İpotek altına almak bu demektir. Müflis tüccar gibi davranıyorlar. Şunun elinden tuttuk, ayağa kaldırdık diyen birileri var mı? Hayvancılıktaki açık aldı başını gidiyor. Türkiye'de ithalat ile ihracat arasındaki fark tavan yaptı.”
“ÇİFTLİK BİLE BÖYLE YÖNETİLMEZ”
ABD, İngiltere ve Fransa tarafından Suriye'ye yapılan saldırıya tepki gösteren Karamollaoğlu, “Bu ne biçim stratejik müttefikliktir? Müslüman komşusunu bombaladığı için alkışlıyor. En azından sesini çıkarmasan ‘millet bir şey var' desin. Hem mübarek bir günde yapılıyor. Kimyasal silah varmış. Hepsi yalan. Birleşmiş Milletler'in (BM) sözüne itibar etmem ama BM Batı'ya karşı bir çözüm yolu arıyor. Diyor ki, ‘burada kimyasal silah yok'. Bunlar ise birine saldırmak için bahane arıyorlar. Siz peki bu bahanelere nasıl destek veriyorsunuz? Hiçbir politikaları tutarlı değil. Böyle bir devlet yönetilmez. Çiftlik bile böyle yönetilmez. Bir kişi karar verecek. Müzakere edilmeyecek, verilen sözler kenara atılacak. Arkasında siz tek başına karar vereceksiniz, buna da ‘demokrasi' diyecekler” dedi.
“15 YILDIR İKTİDARDALAR, KAÇ TANE UÇAĞIMIZ UÇTU?”
“Ülkenin bu kadar korkunç bir hale gelmesi tesadüfen olmadı” diyen Karamollaoğlu, eleştirilerde bulunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunların gösterdikleri gayret neticesinde ülke felaket hale geldi. Bunların da Türkiye'yi getirdikleri nokta becerisizlikle değil, yanlış yoldaki istikrarları bu hale getirdi. Parayı sadece toprağa gömüyorlar. Onun için sanayi yatırımlarına giremiyor. Milleti şaşırtacak adımlar atılıyor. 2023'te birtakım adımlar olacak. ‘Uçaklarımız uçacak, tanklarımız yürüyecek' diyorlar. 15 yıldır iktidardasın, bugüne kadar kaç tane uçağımız uçtu? Helikopterin üzerine Türk malı yazmakla olmaz. Milleti kandırmak için atılan adımlar.”
“500 BİN İMZA İLE ADAY GÖSTERECEĞİZ”
Karamollaoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı ve ittifak ile ilgili önümüzdeki hafta önemli adımların atılacağını belirterek, “Önümüzdeki hafta fikirlerimizi tatbikata geçireceğiz. Zamanımız yok. İktidarın derdi de ‘bunlar kısa zamanda gerçekleştiremezler'. Ama görecekler, korkunun ecele faydası yok. Gidecekler, gitmek mecburiyetindeler. Bu ülke ayakta kalacaksa onların fikirlerinin değişmesine ihtiyaç var. Bu ülkenin yönetim anlayışının değişmesine ihtiyaç var. Rakamlar kendilerini açıkça ortaya koyuyor. Biz, milletimiz de uyanan bu hava ile birlikte kolları sıvayacağız. ‘Buradan bize bir oy gelmez' diye çalmayacak kapı bırakmayacağız. Kampanya başlatacağız. Bizim Meclis'te grubumuz yok. Ancak biz 100 bin değil, 500 bin imza ile cumhurbaşkanı adayı göstereceğiz” ifadeleriyle konuşmasını bitirdi.