TED Üniversitesi yönetimi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin konu hakkında görüştüğü de gelen bilgiler arasındayken, alana müze yapılması ve parkın kampüs içerisine dâhil edilmesi düşünülüyor.
İlk açıklama bir gazeteye verdiği röportajla TED Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu’ndan geldi. Açıklamayı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şubesi konuyla ilgili açıklama yaptı.
Mimarlar Odası'nın açıklaması şöyle:
“Kurtuluş Parkı’nın TED Üniversitesi yerleşkesine tahsis edileceğine ilişkin iddialara yönelik ilk haber 27 Temmuz tarihinde basında yer almıştır. Mimarlar Odası Ankara Şubesi basında yer alan iddialara ilişkin kamusal alana dair görüşlerini “Kurtuluş Parkı halkındır böyle bir tahsisin ihtimali söz konusu bile olamaz” açıklaması ile kamuoyuyla paylaşmıştır. Bugün basında TED Üniversitesi mütevelli heyeti başkanı tarafından verilen röportajda, basında yer alan iddiaların bir bölümünün doğru olduğunun altı çizilmiştir. Ancak mütevelli heyeti başkanının Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ni, asılsız iddialarla haksız yere itham etmeyi tercih etmesi, Kurtuluş Parkı’na ve çevresine yönelik kaygılarımızı artırmıştır. Tahsis haberini bir gazete yapmışken, Mimarlar Odası Ankara Şubesi yapmış gibi hedef gösterilmesi, kamusal alana dair üretilen projenin, kamuoyuyla ve meslek odaları ile paylaşılmaması, kamusal alanın sahibi gibi, bunu “yapacağız”, “böyle kullanılacak” şeklinde öneri proje değil de yetkili gibi söylemler kullanması talihsizdir. Kurtuluş Parkı halka aittir, bakımı ve iyileştirilmesi konusunda uygulama Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndedir. Kamusal alanlara ilişkin önerilerin, herhangi bir beklenti içerisinde olmadan ortak akılla, üniversitelerin meslek odalarının ve Ankaralıların katılımcı yaklaşımları ile kamusal tartışmaya açılması gerekliliktir. Daha önceki açıklamamızda belirttiğimiz gibi Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve TED Üniversitesinin kamusal alana ilişkin herhangi bir beklenti içerisinde olmadan fikir üretmesi öneri geliştirmesi önemlidir. Ancak fikir kamusal alana dair ise kapalı kapılar arkasında değil, kamuoyuna açık, tüm aktörlerin içerisinde olduğu kamusallıkla yapılmalıdır.
Birçok gelişmiş ülkede, üniversite ve kent yaşamı birbirinin içine geçmiştir. Bir vatandaş olarak üniversiteye kimlik göstermeden girebilir, bahçesinde kafesinde oturabilirsiniz. Ancak Ankara’da şehir üniversitesiyiz diyerek şehirlileri kampüslerine almayan yaklaşımların, şehirlilerin kamusal alanlarına yönelik “sahibi gibi” konuşmaları tehlikelidir.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, kamusal alanların herkese ait olduğu gerçeği ile Kurtuluş Parkı sürecindeki bu “soylulaştırma” sürecini daha yakından takip edeceğimizi, edindiğimiz bütün bilgileri kamuoyuyla paylaşacağımızı, bilimin ve tekniğin rehberliğinde, mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz."