TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un, AKP ile MHP’lilerin de imzasıyla Meclis’e sunduğu Yassıada yargılamalarını geçesiz sayan yasa teklifi, 18 Haziran Perşembe günü Anayasa Komisyonu’nda görüşülecek.
Hürriyet'ten Turan Yılmaz'ın haberine göre Şentop önceki gün Meclis’te gazetecilerle yaptığı sohbette, Meclis Başkanlığı seçimi için son tarih olan 12 Temmuz’dan önce yasalaştırılması planlanan teklifine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir kere söylediğimiz, bir mahkeme kararının yok sayılması şeklinde değil. Biz mahkeme olduğu iddia edilen bir şeyi, yapıyı kaldırıyoruz. Bazı arkadaşlarımız ‘Niye genişletmiyoruz başka idam edilenler dahil olsun’ filan dediler. Türkiye’de bu anlamda mağduriyetler çok. Darbe dönemlerinde hakikaten her kesimden insanlar mağdur olmuş. İdamlar, müebbetler var. Fakat burada bir farklılık ve emsal oluşturmayacak bir şey var. Mesela 12 Eylül’de darbe; yargılamalar olmuş. Bunların çoğuyla ilgili ‘adil değil’ itirazları var ama burada yargılamayı yapan mahkemeler, darbeden sonra kurulmuş mahkemeler değil. O şahısları özel olarak yargılamak için kurulmuş mahkemeler değil. Sıkıyönetim mahkemeleri var zaten. Onlar darbeden önce de mevcut. Kararlar tartışılabilir ama bu mahkemeler anayasa veya kanunlarda var olan mahkemeler. Hukukta tabii hâkim, doğal hâkim veya kanuni hâkim ilkeleri var. Suçu işledikten sonra, siz özel bir mahkeme kurup onu orada yargılarsanız bu tabii hâkim ilkesine aykırı. Yassıada’da yapılan şey, belli kişileri yargılamak için özel bir mahkeme kurulmuş. Bunun örneği bizim tarihimizde yok. Bunun gibi aynı özelliklere sahip bir uygulama yok.
(Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının durumu) Bizim yaptığımız şeyde, mahkeme kararının yasama organı tarafından yok sayılması, hükümsüz sayılması söz konusu değil. Böyle bir yolu açmak zaten doğru olmaz. Böyle bir şey yasama, yürütme, yargı erkler ayrılığı bağlamında da yanlış olur. Yassıada’yla ilgili özel bir durum var. Orada birtakım şahısları yargılamak için özel bir kurul oluşturulmuş. 12 Eylül sonrasındaki idamlar, 12 Mart sonrasındakiler böyle değil. Onlar, mevcut mahkemelerde yargılanmışlar. 'Kararlar doğrudur, adildir' anlamında söylemiyorum ama burada mahkemelerin varlığıyla, hukuki zeminiyle ilgili legalite var. Mağduriyetler konusu olursa bu başka bir konu."