Hürriyet’ten Oya Armutçu'nun sorularını yanıtlayan Metin Feyzioğlu, Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada dönemin başbakanı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kendisine tepki göstermesine ilişkin olarak, "Bir yanlış anlama olduğunu düşündüm. Hala da öyle düşünüyorum. Bir yanlış anlama olmalıydı, başka bir şey değil. Ben kriz anlarında çok soğukkanlı olurum. Bütün krizleri çok soğukkanlı yönetirim. İstemeden öfkelendiğim çok nadirdir. İzin vermezsem öfkelenmem" ifadesini kullandı.
Feyzioğlu, "Bu olaydan sonra Sayın Cumhurbaşkanıyla görüştüm. Görüşüyoruz da. O olaydan sonra Türkiye bir darbe yaşadı. Bu konuda bana birkaç kere takıldı. Ben devletimle kavga etmem. Devleti yönetenlerle de köprüleri atacak şekilde bir diyaloğa girmemek gerektiğini düşünürüm. Son derece memnunum bunu sükunetle atlatabildiğimize. Herkes birbirine adım attı. Bu adımların atılması da ülke menfaatine ve meslek menfaatine oldu" diye konuştu.
Feyzioğlu, "Size daha önce ‘CHP Genel Başkanlığı'na oynuyor' diyorlardı, şimdi ise ‘AK Parti müstakbel milletvekili’ yakıştırması yapanlar var" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Ben gülüp geçiyorum ama Türkiye’de konular bazı dönemlerde akıl süzgecinden geçirilmiyor gibi geliyor. Benim önüme Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin temel ilkelerine karşı bir cümlemi getirsinler, getiremezler. Veya eleştirinin ötesinde saygısız bir ifademi koysunlar, bir siyasi parti yöneticisine, bir bakana karşı... Onu da koyamazlar. Ama eleştiririm. İnsanlar teveccüh gösteriyorlar, dün bir yere yakıştırıyorlar, bugün başka bir yere yakıştırabiliyorlar. Sorunları kiminle çözeceksem, onunla görüşürüm. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, Sayın Cumhurbaşkanı aynı zamanda idarenin de başı. Dolayısıyla birinci sırada onunla çözmem lazım. ‘Yeşil pasaport için bizi sattın’ deyip, ilk yeşil pasaportu alanlar da var. Benim zaten 25 yıldır yeşil pasaportum var. İhtiyacım da yok. Ama 40 yıldır birlik başkanlarının hepsi yeşil pasaport olmalı demiş. Siyaseten yaptıklarını biliyorum. Baro ve barolar birliği seçimi için yapıyorlar. Ama meslektaşlarımız gördü bunu. Taban hizmet edenle slogan atanın farklı olduğunu gördü. Hizmet edeni istiyorlar. Bana diyorlar ki, ‘Sen değiştin’. Evet ben değiştim, tabii değiştim. Çok şükür değiştim. Benim sabahımla akşamım aynıysa, sabahtan akşama kadar geçen vaktimi ziyan etmişimdir. Tabii ki değişeceğiz, her gün bir şey öğreneceğiz, yanlışımız varsa düzelteceğiz.”