Muhabirimiz Seyhan Avşar’a KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a verdiği röportaj sırasında makam odasından çıkarılmasına ilişkin yaptığımız haberin ardından Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü yazılı açıklama yaptı. Seyhan Avşar açıklamadaki anlatımın doğru olmadığını dile getirirken olayı gerçekte olduğu şekliyle tekrar anlattı.
Ersin Tatar’ın basın ofisi ne iddia ediyor?
Seyhan Avşar, Basın-Yayın Danışmanımız Aydın Akkurt ile yaptığı kısa sohbette, Kutlu Adalı ve Halil Falyalı cinayetlerini gündeme getirirken, Akkurt bu olaylarla ilgili polis soruşturmasının devam ettiğini ve kendisi eğer isterse bu olaylarla ilgili olarak Polis Genel Müdürlüğü ile konuşabileceğini söyledi. Soruları Akkurt’a gösterdi.
Aslında ne oldu?
Seyhan Avşar: Öncelikle Kıbrıs Cumhurbaşkanı basın danışmanı Aydın Akkurt ile röportaj sırasında Ersin Tatar’a soracağım soruların bir kısmına ilişkin sohbet ettiğim doğru. Ancak Akkurt, gazeteci Kutlu Adalı cinayetine ilişkin soruyu soramayacağım belirtilerek, 'Dünya cayır cayır yanarken siz bu cinayeti konuşturuyorsunuz' dedi. Bu konuşmamız devam ederken Tatar tarafından çağrıldık. Telefonumu ve çantamı dışarıda bırakarak içeri geçtik. Tokalaşmadık ardından odaya fotoğrafçı girdi ve fotoğrafımız çekildi.
Açıklamada muhabirimizin Tatar’ın makamında çekilen fotoğrafı kullanılarak aslında olağan seyrinde geçen bir söyleşinin yanlış aktarıldığı algısı yaratılmaya çalışıldı. Oysa o fotoğraf söyleşinin henüz başlarken habere konu olay yaşanmadan çekilmişti.
Ersin Tatar’ın basın ofisi ne iddia ediyor?
Röportaj devam ederken, içeriye giren Özel Kalem Müdürü, ‘Başbakan Sucuoğlu’nun geldiğini ve şeref salonuna alındığını’ arz etti. Bu nedenle de Seyhan Avşar’a ‘Başbakanımız bekliyor, röportajı sonlandıralım, Başbakan ayrıldıktan sonra devam edilir’ denildi. Bunun üzerine öfkelenen Seyhan Avşar’ın ‘Başbakan beklerse beklesin’ şeklinde saygısızca bir ifade kullanması üzerine dışarıya alınmıştır.
Aslında ne oldu?
Seyhan Avşar: Röportaj sırasında Başbakan’ın geldiğinin söylenmesi üzerine röportajın bitirildiği söylenmiş. Ancak röportaj başlamadan Kutlu Adalı sorusunu soracağımı öğrenen basın danışmanı Akkurt 5 dakikada görüşmeyi tamamlamamı istedi. Randevulu gitmeme rağmen zaman sınırı konuldu. Buna rağmen kabul ettim ve hızlı olmaya çalıştım. Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gelip gelmediğini bilmiyorum. Ancak röportajımız başbakanın gelmesinden ziyade Tatar’a yönelttiğim 'Halil Falyalı ile çok sayıda fotoğrafınız ortada. Şu an bu koltukta oturmanızda Halil Falyalı’nın etkisi var mı?' sorum üzerine sonlandırıldı. Basın danışmanı Akkurt ve Ersin Tatar bu soruya oldukça öfkelendiler. Bir Başbakan için 'Beklerse beklesin' demem mümkün değildir.
Ersin Tatar’ın basın ofisi ne iddia ediyor?
Dışarıda bekleyen Seyhan Avşar saygısız tutumunu sürdürmeye devam ederken, ‘Hakkınızda haber yapacağım, göreceksiniz’ şeklinde tehditler savurmuştur.
Aslında ne oldu?
Seyhan Avşar: Tüm bu gelişmeler üzerine yaşananları haberime yazacağımı söyledim. Tatar, ‘yazarsan yaz’ şeklinde karşılık verdi. Dışarı çıkarılırken ise Akkurt, ‘gazeteci değil tetikçisiniz’ dedi. Cumhurbaşkanı Sarayı’nda yaşananlar bunlardan ibarettir. İsterlerse ses kaydı alan kamera kayıtlarını yayınlayabilirler. Gerçekleri yazmaya soru sormaya devam edeceğiz.