Tarsus Cezaevi’nde 12 Eylül uygulaması: IŞİD’liler siyasi tutuklularla aynı koğuşa konuluyor

İşkence ve kötü muamele iddialarıyla gündemden düşmeyen Tarsus Cezaevi’nde bu kez de 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan “karıştır-barıştır” isimli uygulamanın devreye konulduğu belirtiliyor

İşkence ve kötü muamele iddialarıyla gündemden düşmeyen Tarsus Cezaevi’nde bu kez de 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan “karıştır-barıştır” isimli uygulamanın devreye konulduğu belirtiliyor. Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu yetkililerinin aktardığına göre uygulamanın devreye konulmasıyla birlikte PKK’li ve sol örgütlerden tutuklu bulunan kadınların koğuşlarına IŞİD’liler konulmaya başlandı.

İşkence ve kötü muamele iddialarıyla gündemden düşmeyen Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’nde, 12 Eylül askeri darbe ürünü olan “karıştır-barıştır” uygulamasının devreye konulduğu öğrenildi.

Buna göre cezaevinde PKK’li ve sol örgütlerden tutuklu bulunan kadınların koğuşlarına IŞİD’den tutuklanan kadınların konulmaya başlandığı belirtiliyor.

Cezaevindeki Wernicke Korsakoff hastası feminist yazar Aslıhan Gençay ile görüşen Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Avukat Tugay Bek’in konuya dair aktarımı şöyle:

Bu durum son derece kaygı verici bir durum. 12 Eylül’ü hatırlatıyor. Mahkumların can güvenliği, sağlığı açısından da tehlikeli bir durum. Zira farklı düşünce ve ideolojilerden tutulan kişi ve örgütlerin aynı koğuşlarda bulunuyor olması her an birbirlerine saldırı pratiğinin gelişmesinin önünü açıyor. Dışarıda da bu yapı ve örgütler halen fiilen Irak ve Suriye’de birbiriyle çatışma halindeler. Bunun biliniyor olmasına rağmen, tutukluların aynı koğuşa konuluyor olması bir provokasyon. Bunun dışında izah edilebilecek bir yanı yok.

Cezaevi idareleri, ne yazık ki gerilim politikası uygulamaktadır. Bu uygulamanın cezaevindeki mahkumların içeride geçirdikleri yaşamın çekilmez kılmak amacı taşıdığı düşüncesindeyim. Bir an önce yasal prosedürün uygulanmasını ve tekrardan farklı suçlardan tutuklu mahkumların kendi suçları ve örgütleriyle aynı koğuşlarda tutulması yasal bir zorunluluk. Bu yasaların da cezaevi idareleri tarafından bir an önce uygulaması gerekmektedir.

Hasta tutuklu Gençay’ın durumu

Avukat Tugay Bek ayrıca tutuklu Aslıhan Gençay’ın IŞİD’den tutuklu kişinin koğuştan çıkarılması için cezaevi idaresine başvuru yaptığını ancak hala aynı koğuşta kaldıklarını da aktardı.

Bek ayrıca, Gençay’ın daha önce hastalığı nedeniyle tahliye edildiğini ve bir yıl önce tekrardan tutuklandığını ifade ederek, bir yıldır cezaevinde ciddi hastalıklar yaşadığını dile getirdi.

Bek, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edilen Gençay’ın sevk sırasında ve sonrasında kötü muameleye maruz kaldığını, bir hafta boyunca darp edildiğini ifade etti.

Doktor heyeti tarafından “cezaevinde kalamaz” raporu verilmesi halinde Gençay’ın tahliye edileceğini belirten avukat Bek, “Gençay, rahminde bir kist olması sebebiyle sürekli kanama geçirdiğini ve bu kanamalar nedeniyle düzenli beslenmesi ve tedavisinin yapılması gerektiğini bize iletti. Cezaevi İdaresi yükümlülüklerini yerine getirmeli” dedi.

13 tutuklu 15 Ağustos’tan beri açlık grevinde

Öte yandan 13 kadın tutuklunun cezaevi koşullarının düzeltilmesi ve yasal haklarının verilmesi talebiyle 15 Ağustos’ta başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi de 7’nci gününe girdi.

Türkiye Haberleri