Tarihçi Süleyman Faruk Göncüoğlu, "Çeşmeyi korumak için yapılan kafes yeterli değil. Bu demir kafes sadece günü kurtarmak için yapılmış. Bu tür tarihi eserin etrafında bulunan otlar esere zarar vermekte. Aynı zamanda çeşmenin monte edildiği yer çok sağlıklı değil. Çeşme bir an önce cadde üzerine çıkarılmalı ve tekrardan hayata geçirilmeli" dedi.
İstanbul'un başta Tarihi Yarımada olmak üzere pek çok noktasında bulunan tarihi çeşmeleri, günden güne bakımsız kalmaları ya da tahribata uğramaları nedeniyle yok oluyor. Beyoğlu'ndaki Hamidiye Çeşmesi de yok olmaya yüz tutan çeşmelerden biri. 2'nci Abdülhamit'in tahta çıkışının 25'inci yıl dönümününde Galatasaray Karakolu'nun bulunduğu bölgede inşa edilen çeşme, imar çalışmaları nedeniyle bulunduğu yerden alınıp, Galatasaray Lisesi duvarına bitişik halde, demir kafes ve dikenli telle koruma altına alındı. Ancak burada bakımsızlıktan harebeye döndü. Çeşmenin önü ise, motokuryelerin park yeri haline geldi.
Tarihçi Süleyman Faruk Göncüoğlu, "Hamiye Çeşmesi, neoklasik üslupta inşa edilmiş. Bu çeşme şu an Galatasaray Lisesi'nin duvarına monte edilmiş durumda. Çeşmenin asıl yeri, İstiklal Caddesi'nde bulunan Galatasaray Karakolu. Ancak İmar çalışmaları nedeniyle çeşme buraya monte edilmiş. Bu çeşme, İstanbul'un Abdülhamit döneminde modern sistemle getirilen su sisteminin bir örneği" dedi.
"Çeşme hayata geçirilip, canlandırılması lazım"
Hamiye Çeşmesi'nin hak ettiği değeri görmediğini belirten Göncüoğlu, "Biraz da olsa korunabilmek için üzerine bir kafes yapılmış ama yeterli değil. Çeşmenin kurna sistemi kırılmış. Aynı zamanda etrafında bulunan otlar esere zarar vermekte. Çünkü bu otlar taşların aralarına girerek, taşların çatlamasına neden oluyor. Çeşmenin monte edildiği yer çok sağlıklı değil, çeşme cadde üzerine çıkarılabilir. Kısacası bu çeşme tekrardan hayata geçirilmesi ve canlandırılması lazım" diye konuştu.
"Çeşmeyi kafes içine almak sadece günü kurtarmaktır"
Çeşmeyi kafes içerisine almanın koruma sağlamayacağını vurgulayan Göncüoğlu, "Çeşmeyi kafes içerisine almak günü kurtarmak için yapılmış bir faaliyettir. Bu çeşme bizim birinci derece kültür varlığımız. Aynı zamanda bu çeşme dönemin mimarisi olarak çok önemli bir yapı. Bu çeşme buradan taşınarak, cadde üzerinde yer alması gerekir. Tabi çeşme hepsinden önce iyi bir şekilde restore edilip, üzerine de tarihini anlatan bir tabela asılması gerekir" ifadelerini kullandı.
"Tinerciler bu çeşmenin yalak kısmını kırdı"
Çeşmenin 30 senelik geçmişini bildiğini belirten mahalle sakini Süleyman Sarı ise, "Bu çeşmenin daha önce yalak kısmı vardı. Ancak tinerciler bu çeşmenin yalak kısmını kırdı. Bu çemenin bir an önce eski haline gelmesini istiyoruz" dedi.
Mahalle sakini Hidayet Kambaz da "Meşhur Hamidiye Çeşmesi burası. Ben 1952 doğumluyum, benim zamanımda bu çeşme akıyordu ve sakalar vardı. Şu an ise oldukça bakımsız durumda. Bence çeşmenin suyu bile kurudu" diye konuştu.