Afganistan'dan Taliban korkusuyla Türkiye'ye gelen göçmenlerden bazıları, Edirne'de çobanlık yaparak geçimlerini sağlıyor. Eşi ve 8 çocuğunu ülkesinde bırakan Jora Hudayinazar (51), "Ailem sürekli şu anda kaçıyor. Bir köye gelirse Taliban, başka köye kaçıyorlar. Çocuklarımın hayatından endişe ediyorum. Onların durumu iyi olsun istiyorum" dedi.
Afganistan'da yönetimi ele geçiren Taliban'dan daha önce kaçarak daha iyi yaşam için Türkiye'ye gelen Afganistanlı göçmenlerin bazıları, Edirne'de çobanlık yaparak hayatlarını sürdürüyor. Çobanlıkla kazandıkları paranın bir kısmını geride bıraktıkları yakınlarına gönderen göçmenler, Taliban'ın yönetimi ele geçirmesini büyük endişe ile takip ettiklerini dile getirdi.
'Ben de kalsaydım bir yerde öldürüp bırakırlardı herhalde'
Afganistan'dan 5 yıl önce kaçarak Türkiye'ye gelen Nazar Muradi (20), son 2 gündür ülkesinde kalan ailesinden haber alamadığını söyledi. Asker olan bir kardeşinin Taliban'ın elinde olduğunu anlatan Muradi, "Afganistan'dan buraya çalışmak için geldik. Birkaç senedir buradayız. Hayvancılıkla uğraşıyoruz. Genellikle çobanlık yapıyorum. Para için geldim Afganistan'dan. Memleketimizin durumu karışık, iş yok. Taliban'dan kaçıp buraya geldik. Genellikle bizim gibi garibanları gördükleri zaman çok zulüm yapıyorlar. Biz de mecbur olduğumuz için buraya çalışmaya geldik. Her ay ailemize para gönderiyoruz. Ailem Afganistan'daydı. Son olaylardan sonra kaçıp gittiler. Herkes bir yerlere dağıldı. Sanıyorum çoğu Türkmenistan'a kaçmışlar. Tam bilmiyorum çünkü 2 gündür telefonla görüşemiyorum onlarla. Kardeşlerim hepsi Afganistan'da. İkisi askerdi, birisi kaçıp kurtuldu, diğeri kaçarken yakalandı. Şu anda durumu nedir bilmiyorum. Ya Taliban'a katılacak ya da öldürecekler sanırım. Ben de kalsaydım beni de asker yaparlardı ya da bir yere öldürüp bırakırlardı herhalde" dedi.
'Çoğunluğu Pakistan'dan gelenler Taliban'daklierin'
Taliban'ın yalan söyleyip Afgan halkını kandırdığını söyleyen Nazar Muradi, "Söyledikleriyle milleti kandırmaya çalışıyorlar, hepsi yalan. Daha önceden büyüklerimiz anlatıyordu, evleri basıp kadınları aldıklarını, tecavüz ettiklerini belirtiyorlardı. Çoğunun da Afgan olduğunu düşünmüyorum. Çoğunluğu Pakistan'dan gelenler Taliban'dakilerin. Kadınlarımızı hiç sokağa bırakmıyorlar, hep evde kalıyorlar. Pazardan bir ihtiyacımız olsa biz gidip alıyoruz. Doktora bile zor gidiyorlar. Şu anda hastaneleri de kapattılar, belki bir şehirde açıktır. Her şey pahalandı orada. Sınırlar da kapandı, gidiş geliş yok. Yağ almaya çalışsan çok pahalı, pirinç de öyle. Biz de burada çalışmasak başka kazancımız da yok. Babamız, anamız bizden para bekliyor. Biz de mecburen burada çalışıp onlara para gönderiyoruz. Aylık yaklaşık 2 bin lira para gönderiyoruz" diye konuştu.
'Memleket bir düzelse de gitsem'
Taliban'ın ülkeye ele geçirmesiyle Afganistan'da yaşayan ailesinin hayatından endişe ettiğini anlatan Muradi, "En son annemle görüştüm. Canlarını zor kurtardıklarını söylediler. İyi ki gittiğimi, ben gittikten sonra oraların daha kötüleştiğini anlattılar. Taliban'ın her yeri ele geçirdiğini söyledi. Ben gelmeden önce devlet vardı orada, şu anda devletler de kaçmış oradan. Akşamları uyuyamıyorum, çok zor durumdayım. Annem ve babamla fazla konuşamıyorum, onları özlüyorum. Memleket bir düzelse gitsem, annemi babamı görsem, diyorum hep ama olmuyor. Durum çok karışık olunca gidemiyoruz. Buradan oraya gitsem bile kazancım yok, bir şey veremem onlara. Burada en azından bir şeyler kazanıp oraya gönderiyorum" dedi.
'Ailem sürekli Taliban'dan kaçıyor'
Afganistanlı çobanlardan Jora Hudayinazar (51), ailesinin Taliban'dan sürekli kaçtığını söyledi. Afganistan'da 8 çocuğu ve eşine çalışarak para gönderdiğini ve onların hayatından endişe duyduğunu anlatan Hudayinazar, "Afganistan'da her yerde savaş var. Ailemiz orada hiçbir yere gidemiyor, zor durumdalar. Taliban her gün insanlara zulmediyor. Ailemde benden başka kazancı olan yok. Biz de mecburen buraya gelip çalışıyoruz. 8 çocuğum var, 4'ü kız 4'ü erkek. Ailem sürekli şu anda kaçıyor. Bir köye gelirse Taliban başka köye kaçıyorlar. Çocuklarımın hayatından endişe ediyorum. Onların durumu iyi olsun istiyorum. Buradan onlara para göndermesem nereden para bulacaklar, onun sıkıntısı da var. En büyük endişem ise bizi buradan gönderirlerse orada iş yok biz aç kalırız. O nedenle gönderilmekten çok korkuyoruz. İnşallah böyle bir şey olmaz. Olursa mecburuz, gitmek zorunda kalırız. Başka gidecek yerimiz yok, buraya sığındık. Cumhurbaşkanı'mızdan Allah razı olsun, bize burada yer verdi" diye konuştu.