Raporlara yansıyan diğer önemli iki noktaysa ruhsatsız taksilerin faaliyette olması ve ruhsatlı olan bazı taksilerin de güvenlik için kritik öneme sahip olan Taksi Yönetim Merkezi’ne hala kayıt yaptırmamış olması.
İBB’nin mevcut yönetimi, İstanbul’daki taksi krizini çözmek için adımlar atıyor ancak söz konusu adımlar AKP ve MHP’nin çoğunlukta olduğu Ulaştırma Koordinasyon Merkezi’ne (UKOME) takılıyor. Bunlardan en çok öne çıkanı 5 bin yeni taksi projesi 11 defa UKOME tarafından engellendi.
Konuyla Diken’e konuşan İBB Ulaştırma Daire Başkanı Utku Cihan, UKOME’deki kararların siyasi olduğunu belirterek şöyle demişti: “İş yaptırmamak için ellerinden geleni yapıyorlar açıkçası. Taksi dolmuşları dönüştürdük biliyorsunuz. Altı defa aynı şekilde getirdik. Yedincisinde aynı şekilde kabul edildi. ‘Neden biz bir buçuk yıl kaybettik’ sorusu bizim de sorduğumuz bir soru. Dolayısıyla biraz siyasi nedenlerle engellendiğimizi düşünüyoruz. Zaten Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü’nün (UKOME) yapısının değiştirilmiş olması da bunun göstergesiydi”
2020 Sayıştay raporlarına göre İstanbul’da taksi plakası tahsisinin yapıldığı 1998 yılına kadar, dönemin belediye yönetimi tarafından 17 bin 395 araçtan bazılarına mevzuata aykırı bir şekilde süresiz hak tanınmış.
Bu ayrıcalık sadece taksilerle sınırlı kalmayıp minibüs plakalarında da uygulanmış. En son minibüs plakası tahsisinin yapıldığı 2006 yılına kadar, ticari minibüs plakası verilen 6 bin 460 adet araçtan bazılarına süresiz hak tanınmış.
Süresiz hak tanınan ticari taksi ve minibüslerin faaliyetleri ise hala devam etmekte.
‘Plaka karaborsacılığı’
Ayrıca Sayıştay, raporunda ticari plakaların verilmesinde uyulacak usul ve esasları da hatırlattı: “Amaç; vatandaşın ulaşım ihtiyacını karşılamak üzere toplu taşımacılığın geliştirilmesi, plaka karaborsacılığının ve korsan taşımacılığın önlenmesi, fiilen çalışmakta olan şoför esnafının haklarının korunması maksadıyla taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına verilecek ticari plakaların sayısı, verilme usul ve esaslarını tespit etmektir.”
‘Ücret tahsil edilmediği tespit edilmiştir’
Mevzuata göre, taksi plakalarının geçim kaynağı şoförlük mesleği olanlara süresi ve şartları belirtilmek suretiyle ihale edilmesi gerektiğini belirten Sayıştay, raporda şu notu düştü: “Taksi ve dolmuş plakalarında hak sahipliği için herhangi bir süre belirtilmemiştir. Söz konusu süre belirtilmeksizin yapılan plaka tahsisleri ise 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na ve yürürlükte olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na uygun yapılmamıştır. Söz konusu 17.395 taksi ve 6.460 dolmuş plaka sahibinden herhangi bir imtiyaz bedeli veyahut yıllık kira bedeli gibi bir ücret tahsil edilmediği tespit edilmiştir.”
Süresiz hakkın mevzuata aykırı olduğunun altını çizen Sayıştay, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun ‘Kiralarda sözleşme süresi‘ başlıklı 64’üncü maddesini hatırlatarak, kiralama süresinin 10 yıl ile sınırlı olduğunu belirtti.
Söz konusu kanunun ilgili maddesinde şöyle deniliyor: “Kiraya verilecek taşınır ve taşınmaz malların kira süresi, on yıldan çok olamaz. Üç yıldan fazla süre ile kiraya verme işlerinde, önceden Maliye Bakanlığından izin alınması şarttır.”
Ruhsatsız taksiler
Sayıştay’ın dikkat çektiği bir diğer nokta da ruhsatsız çalışanlar oldu: “Bazı minibüs, taksi, taksi dolmuş ve servis araçları İstanbul Büyükşehir Belediyesinden izin veya ruhsat almadan çalışmaktadır.”
Raporda geçen bilgilere göre 2020 yılı sonu itibarıyla 182 adet ticari hatlı minibüs, 152 adet taksi, 52 adet taksi dolmuş ve 17 bin 630 adet öğrenci ve personel servis aracının çalışma izin belgesi veya ruhsat almadan faaliyette bulundu.
Taksilerin çoğu güvenlik sistemine kayıtlı değil
İstanbul genelinde yolculuk taleplerinin hızlı bir şekilde karşılanması, boş gezen taksilerin oluşturduğu trafik yükünün azaltılması, ulaşım hizmetlerinde gerekli güvenliğin, kalitenin, koordinasyonun sağlanması ve kamu yararının gözetilmesi amacıyla kurulan Taksi Yönetim Merkezi’ne ticari taksilerin çoğu kayıtlı değil.
Ticari Taksi Yönetim Merkezi’yle elektronik ödeme sistemi, taksilerin takibi ve uzaktan denetimi, panik bar butonu, bilgi ekranı, güvenli sürüş ve kimlik doğrulama sistemleri gibi çağın gereklerine uygun ve modern bir yapı oluşturularak sisteme dahil olunması tüm taksilerde zorunlu kılınmıştı.
TÜİK rakamlarına göre İstanbul nüfusu, 2020 yılında 15 milyon 462 bin 452’ye ulaştı. Gün içinde ortalama 1 milyon 104 bin 355 kişi ticari taksiler ile yolculuk yapıyor.
Sayıştay bu nedenle Ticari Taksi Yönetim Merkezi’nin önemli olduğuna dikkat çekerek raporda şöyle dedi: “Oldukça yoğun kullanılan bir ulaşım aracına ilişkin yolculukların sürekli denetlenmesi, uzaktan takibinin yapılması, güvenliği artırıcı önlemlerin alınması pek çok açıdan önem arz etmektedir.”
Rapora göre 2020 yılı sonu itibariyle, 17 bin 395 ticari taksiden 6 bin 765’i sisteme geçmiş olup geri kalan 10 bin 630’u sisteme dahil olmadan faaliyette bulunmaktadır.