Zennure Ünal, 2019'da şiddet uyguladığını iddia ettiği, 1 çocuğunun babası eşi Abdulsamed Ünal'dan şikayetçi olup, uzaklaştırma kararı aldırarak, ablası Leyla Kılınç’ın Mamak’taki evine yerleşti. Abdulsamed Ünal, satın aldığı pompalı tüfekle eşinin kaldığı evin önünde pusu kurdu.
Ünal'ın, birlikte binaya girerken ateş ettiği Leyla Kılınç hayatını kaybetti, Zennure Ünal da yara almadan kurtulurken, komşusu İ.P. ise hafif yaralandı. 4 gün sonra gözaltına alınıp tutuklanan Ünal, Ankara 33'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılanmasında eşinin kendisini aldattığını ileri sürdü. Mahkeme heyeti, sanık Ünal'a 'tasarlayarak öldürme' suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Bu ceza sanığın duruşmadaki davranışları nedeniyle iyi hal indirimi uygulanarak müebbet hapse çevrildi.
'Eşi kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan sanığa verilen 15 yıl hapis cezası ise tahrik ve iyi hal indirimiyle 9 yıl 4 aya indirildi. Sanığa, komşu İ.P.'yi öldürmeye teşebbüs suçundan da 8 yıl 4 ay hapis cezası verildi.
'Komşum kapıyı açmasa ölecektim'
Zennure Ünal, 6 yıllık evlilikleri boyunca şiddet gördüğünü, hamileyken bile eşinin kendisini bıçakladığını ileri sürerek, "Birkaç sefer boşanmak istedim, babamın evine gittim. Babamın evinde 10 gün kaldım, beni aradı 'Gel anlaşmalı boşanalım ben de seni istemiyorum' dedi. Ben babamın evinden çıktım Ankara’ya geldim. Ankara’da olduğumu öğrenince evimin eşyasını satıp pompalı tüfek almış. Binanın içerisine girip bodrum katta bizim gelmemizi beklemiş. Biz içeri girdiğimizde birden ateş etti. Ben binanın içerisinde birkaç merdiven çıkmıştım, ablamı ben sandı ve ateş etti. O da ateş ettiğinin ablam olduğunu bilmiyordu. Ablamın sadece yere düştüğünü gördüm. Daha sonra ben binanın yukarısına doğru kaçmaya başladım. Arkamdan iki el ateş etti. En üst komşu kapıyı açtı, ben bir anda can havliyle içeri girdim. İçeri girdikten sonra da bir el ateş etti, komşumuzun kolunu yaraladı. Benim içeride olduğumu göre göre ateş etti. Komşum kapıyı açmasaydı ben orada ölecektim" dedi.
'Kararı doğru bulmuyorum'
Ünal, eşinin, mahkemede indirim alabilmek için kendisini aldatma ile suçladığını ileri sürerek, "Öyle bir şey yok, böyle bir şey olsaydı elinde delil olurdu. Aynı evde yaşıyorduk, bir erkekle görüşsem onun yanında yapmam lazım. Kavga ettiğimizde evden gittiğinde bile benim telefonumu alıp gidiyordu. Bu beyanlarının sebebinin indirim almak olduğunu düşünüyorum. Namus davasına çevirmeye çalıştı. Ben bu kararı doğru bulmuyorum. Ablam 15 gün can çekişti. Mahkemeye takım elbise ile gelmek ağırlaştırılmış müebbet cezayı müebbede düşürmemeli. Ayrıca ben de bir canım ve ben de orada ölmüş olabilirdim. Bana karşı da ağırlaştırılmış müebbet alması gerekirken 9 yıl ceza verdiler. Bir kadının canına kastetmek bu kadar kolay mı?" diye konuştu.
'Ablamın katilinin soyadını taşımak istemiyorum'
Eşinin hala kendisini cezaevinden tehdit ettiğini dile getiren Zennure Ünal, boşanma davasının sürdüğünü de söyleyerek, "Hala kendisi ve ailesi boşanmak istemediklerini ve çocuğu görmek istediklerini söylüyorlar. Ben de ablamın katili olan bir insanın soyadını taşımak istemiyorum. Çocuğumu da göstermek istemiyorum. Sonuçta ablamın katili, ben nasıl ablamın katiline cezaevinde çocuğumu göstereyim?" dedi.