Sputnik’e konuşan El Derzi, 20. yüzyılda ortaya çıkan cihatçı hareketlerin büyük kısmının ABD’nin gündemine uyduğunu söyledi. Uzman, ABD’nin selefi örgüt ve siyasal İslam gruplarının eğitimindeki rolünün Afganistan’daki savaş sırasında net bir şekilde kendini gösterdiğini kaydederek, "IŞİD de bu örgütler kapsamında yer alıyor" dedi. El Derzi, Bağdadi’nin ABD’nin Irak’taki Bukka hapishanesinde bulunduğu sırada radikalleştiğini hatırlattı.
IŞİD’in son eylemlerinin, örgütün yapısını değiştirmeye çalıştığını anlatan El Derzi, "Bunun için de adını değiştirmek yetmez, Bağdadi’yi siyasi arenadan silmek gerekiyor. Daha önce Usame Bin Ladin’in kaybolduğu ve Amerikalıların, onun cesedinden denize atarak kurtulduklarını iddia ettiği gibi. Hemen yaşananlara ve gerçekliğine ilişkin sayısız soru işareti oluşuyor" ifadelerini kullandı.
'ABD'NİN CİHATÇI GRUPLARLA İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR AŞAMA'
ABD Başkanı Trump'ın yaptığı duruyurunun, 'ABD'nin cihatçı gruplarla ilişkilerinde yeni bir aşamayı' simgelediğini dile getiren El Derzi, "Şimdi onların yeni adı, yeni yönetimi olacak ama işlevi, yeni görünse de Washington’un uluslararası dengede değişikliklere ve öncelikle Rusya ve Çin’e dayanan yeni dünya düzeninin oluşumuna izin vermeme aracı olarak kalacak" yorumunda bulundu.
Bu yüzden ABD’nin, Bağdadi’nin öldürüldüğüne dair açıklamalarının gerçekliğine güvenemeyeceklerini kaydeden Suriyeli uzman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü o, onların çocuğu. Eğer ondan kurtulmuşlarsa bu, ABD politikası için sıradan bir uygulama, onların ne müttefiki ne dostu var. Ama onu bir yerlere saklamış da olabilirler, yani o gizli bir yerlerde yeni bir hayata başlamış olabilir."
Her halükarda ABD’nin amaçlarını hayata geçirme fırsatını yakaladığını belirten uzman, "Bağdadi’nin öldürüldüğü kozunu, Trump’ın başarılarından biri olarak kullanmak. Trump bunu, yenilme tehlikesi olan başkanlık seçimleri sırasında kullanacak" dedi.