Ankara'da, üniversite öğrencisi Şule Çet'in (23), plazanın 20'nci katından 'şüpheli' bir şekilde düşerek ölmesiyle ilgili, tutuklu sanıklar Çağatay Aksu (34) ve Berk Akand'ın (33) asansör önündeki görüntülerine ilişkin dudak okuma raporu dosyaya girdi.
Raporda, Akand'ın diğer sanığa göre daha tedirgin ve gergin olduğu; ancak alkollü olmasına bağlı dudaklarının ince motor becerilerindeki koordinasyon bozukluğu, sakal ve bıyığının dudaklarını kapatması, kamera çekiminin yüz ve dudakları net olarak göstermemesi nedeniyle görüşmenin içeriğinin net olarak tespit edilemediği belirtildi.
Gazi Üniversitesi Şule Çet'in, geçen yıl 28 Mayıs'ta plazanın 20'nci katından şüpheli şekilde düşerek yaşamını yitirmesiyle ilgili Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'cinayet', 'nitelikli cinsel saldırı' ve 'hürriyeti tehdit' suçlarından tutuklu yargılanan sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın, olaydan hemen sonra plazanın asansöründen inerken görüntüleri ortaya çıkmıştı.
Davanın önceki celselerinde Çet ailesinin avukatları, sanıkların güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerdeki konuşmalarının tespiti için mahkemeden dudak okuma uzmanlarınca inceleme talep etmişti.
Avukatlar, iki sanığın konuşmalarının çözülmesi halinde olayın ortaya çıkacağını ifade etmişlerdi. Mahkemece istenen ve davanın seyrini değiştirmesi beklenen rapor, dava dosyasına girdi.
'ÇAĞATAY AKSU, RAHAT VE SAKİN'
İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Odyoloji Konuşma ve Ses Bozuklukları Uzmanı Prof. Dr. Erol Belgin tarafından hazırlanan raporda, konu ile ilgili iki şüphelinin asansör önündeki konuşmalarında jest, mimik, dudak hareketleri ve beden dillerinin incelendiği belirtildi.
Raporda "Sonradan gelen şüphelinin beden dilinin rahat ve sakin olduğu, telefonla ilgilendiği ve diğer şüpheliye başını iki yana sallayarak olumsuz-onaylamadığını gösteren bir şeyler ifade etmeye çalıştığı ve iki defa hasarlı olarak görülen sağ el orta parmağını gösterdiği, pembe tişörtlü şüphelinin ise daha sık olmak kaydıyla her ikisinin de kameraya baktığı gözlenmiştir" denildi.
'SAKAL VE BIYIK, DUDAKLARI KAPATCAK ŞEKİLDE UZUN'
Pembe tişörtlü şüphelinin (Berk Akand) jest, mimik, dudak hareketleri ve beden dili incelendiğinde diğerine göre daha tedirgin ve gergin olduğu ifade edilen raporda, "Bu duygusal durumuyla ilgili bağlantılı sözel ifadeler 'bana mı diyorsun', 'söylüyorum', 'yeter' sergilediği görülmüştür. Ama konuşmanın daha detaylı içeriği incelendiğinde şüphelinin alkollü olmasına bağlı olarak dudaklarının ince motor becerilerindeki koordinasyon bozukluğu, sakal ve bıyık kullanması ve bunların dudakları kapatacak şekilde uzun olması, konuşmadaki dudak hareketleri sırasında ağız açıklığının dar olması nedeniyle ilgili fonemlerin ayırt edilememesi ve dudağın ışığının pozisyona bağlı gölgelenmesi, kamera çekiminin yüz ve dudakları net olarak göstermemesi nedeniyle görsel olarak görüşmenin içeriği net olarak tespit edilememektedir" ifadeleri kullanıldı.