Bağımsız denetçilik yapan Yusuf Ayırkan adlı bir sosyal medya kullanıcısı X üzerinden damacanaya ve suya gelen zammı eleştirerek sebebini Eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez'e sordu.
Ayırkan paylaşımında "Damacana suya zam gelmiş, iyi de güzel kardeşim döviz stabil, enerji fiyatları artmadı, asgari ücret henüz zam yapılmadı, bu neyin zammı ? Ne oldu da zam yaptınız. Serbest piyasa böyle bir şey değil bunu kabullenmemeliyiz, Haksız mıyım değerli hocam @mahfiegilmez üreticide mi sorun bende mi?" ifadelerine yer verdi.
"KURU 40-45 TL OLARAK ALIP FİYATLARINI ONA GÖRE AYARLIYORLAR"
Sorulara sosyal medya üzerinde cevap vermesi üzerine bir çok kullanıcı ile deneyimli iktisatçı arasında enflasyon ve kur tartışmaları döndü.
Mahfi Eğilmez Ayırkan’a, "Yüzde 100 haklısınız ama üretici ve satıcılar gerçek enflasyonun açıklandığı gibi olmadığını ve dolayısıyla kurun bu bastırılmış haliyle devam edemeyeceğini görüyor ve kuru 40-45 TL olarak alıp fiyatlarını ona göre ayarlıyorlar. Gerçekleri sakladığımız sürece olacak olan budur” dedi.
Tartışmaların ardından Eğilmez, konuya ilişkin kapsamlı bir mesaj yayınladı. Mesajında "Oysa tepki gösterilmesi gerekenler gerçek enflasyona göre fiyatlarını ayarlayan satıcılar değil, enflasyonu bu düzeye getiren yanlış politikalardır. " ifadelerine yer verdi.
Eğilmez'in mesajının tamamı şöyle:
X’deki izleyicilerimle aramızda bir tartışma çıktı. Bir okur damacana suya gelen büyük fiyat artışından şikâyetçi olup bunu satıcıların aç gözlülüğüne bağlayınca ben de yanıt olarak ortada aç gözlülükten farklı bir durum olduğunu yazdım. Böylece de Pandora’nın kutusu açılmış oldu. Satıcılara kızan okurlar da dâhil olmak üzere hemen herkes açıklanan enflasyonla gerçek enflasyon arasında en az bir kat fark olduğunu kabul ediyor. Satıcılar, bir fiyat kontrol mekanizması altında olmadıkları için, sattıkları mal veya hizmetlerin fiyatlarını gerçek enflasyona göre yani açıklananın bir kat fazlasına kadar artırabiliyorlar (daha fazla artıranlar fırsatçılıkla, aç gözlülükle, karaborsacılıkla suçlanabilir onda mutabıkız.)
Buna karşılık ücretlilerin ve ürünleri taban fiyat sistemiyle belirlenen çiftçilerin gelirleri gerçek enflasyona göre artmıyor, açıklanan enflasyona göre hatta bazen onun da altında artıyor. Gerçek enflasyona göre geliri artmayıp mağdur olanlar piyasada fiyatların, açıklanan enflasyon üzerinde artmasına tepki gösteriyorlar. Oysa tepki gösterilmesi gerekenler gerçek enflasyona göre fiyatlarını ayarlayan satıcılar değil, enflasyonu bu düzeye getiren yanlış politikalardır. Özetle söylemek gerekirse ortada insanları yanlış yönlendiren bir optik kırılma ya da illüzyon etkisi var.