İstanbul Esenyurt'ta kuzenini ziyarete giden 23 yaşındaki Kübra Doğan, bir sosyal medya platformu için video çektiği esnada çatıda bulunan plastik panelin çökmesiyle yaklaşık 50 metreden aşağı düşerek yaşamını yitirmişti. Bu konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Kent Üniversitesi’nde Hukukçu Dr. Murat Can Pehlivanoğlu, bu tür ölümler olduğunda yurt dışında sosyal medya platformlarına dava açıldığını belirtti. Pehlivanoğlu, “Amerika Birleşik Devletleri'nde iki gencin bir sosyal medya platformunu kullanırken hız yaptığı ve hız yapma sırasında da platformun hız filtresini çalıştırdığı bu sebeple de oraya video yüklemeyi yaparken bir trafik kazası geçirerek öldüğünü gördük. Bunun neticesinde sosyal medya platformuna bir dava açılmıştı” dedi.
'Para kazanmak için daha fazla risk göze alıyorlar'
Sosyal medyaya yükleme yaparken insanların çok fazla riske girdiğini ifade eden Pehlivanoğlu, “Birçok fotoğrafta hepimiz denk geliyoruz. Platformlarda manzaralı yerlerde çekimler yapan, trafik kurallarını ihlal eden veya itfaiye araçlarına çıkıp polis arabalarına girip oralarda poz verenler de oluyor” diye konuştu.
Dr. Pehlivanoğlu şu açıklamalarda bulundu:
“Sosyal medya platformları üzerinden para kazanılması konusunda platformların kişileri hem kendi canlarını hem başkalarının canlarını tehlikeye atıcı, başkalarının mallarına veya aynı şekilde çevreye zarar vermeye teşvik edici, özendirici filtreler kullandırması, özendirici para kazanma yöntemlerinin olması bireylere zarar verme ihtimalini doğurmaktadır.”
'Kullanıcıya hukuki sorumluluk vardır'
Sosyal medya platformu ile kullanıcı arasında hizmet ilişkisi olduğunu belirten Murat Can Pehlivanoğlu, bu platformların hukuki sorumlulukları bulunduğunu söyledi. Pehlivanoğlu sözlerine şunları ekledi:
“Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde, sunulan hizmetin kullanıcının can, mal, çevre güvenliği ve sağlığına zarar vermeyecek şekilde kurgulanması yönünde hükümleri var. Dolayısıyla sosyal medya platformlarının kişilerin can ve mal güvenliğini veya çevre zararını oluşturacak şekilde davranmalarını özendirici içeriğe sahip olmamaları ve kişileri bu tür zarar verici eylemlere teşvik etmemeleri gerekir.”
'Zarar vermeye özendirmeyen uygulamalar kurgulanmalı'
Kişilerin çevreye veya kendine zarar vermesini özendiren uygulamaların kurgulanmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Pehlivanoğlu, “Ayrıca bu tür uygulamalarda kullanıcılara bu tür zararların verilmemesi adına mutlaka ‘uyarıcı metinler’ bulunmalı. Uzun vadede Ticaret Bakanlığının platformları denetleme yetkisi de bulunuyor. Dolayısıyla sürekli olarak bu tür zararı özendirici şekilde kurgulanan platformlar olursa bunların kapatılmasına yönelik bakanlık yetkisini kullanabilir. Artı idari para cezası da uygulanabilir” diye konuştu.