News Medical internet sitesinin haberine göre, yeni bir çalışmadan elde edilen veriler, hem yüksek düzeyde sosyal izolasyon hem de yalnızlık yaşayan menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda kalp hastalığı riskinde yüzde 27'ye varan artışa işaret ediyor.
JAMA Network Open'da yayımlanan çalışmanın bulguları, sosyal izolasyonun ve yalnızlığın kalp damar rahatsızlığı riskini sırasıyla yüzde 8 ve 5 artırdığını ortaya koydu.
Her ikisini de yüksek düzeyde yaşayan kadınların durumunda, düşük düzeyde sosyal izolasyon ve düşük düzeyde yalnızlık bildiren kadınlara kıyasla hastalık riski yüzde 13 ile 27 arasında arttı.
Araştırmanın yazarlarından John Bellettiere, "Sosyal izolasyon, diğer insanlara dokunmamak, görmemek veya konuşmamak gibi fiziksel olarak insanlardan uzak olmakla ilgilidir. Yalnızlık, başkalarıyla düzenli olarak iletişim halinde olan insanların bile yaşayabileceği bir duygudur." dedi.
Araştırmanın yazarlarından Natalie Golaszewski de "Biz sosyal varlıklarız. Kovid-19'un bu zamanında, birçok insan kronik durumlara dönüşebilecek sosyal izolasyon ve yalnızlık yaşıyor. Bu deneyimlerin kalp damar sağlığı ve genel refah üzerindeki akut ve uzun vadeli etkilerini daha iyi anlamak önemlidir." diye konuştu.
Golaszewski, "Hastalarımızın kan basıncını, kilosunu ve ateşini takip ediyoruz ve ayrıca kalp damar rahatsızlığı riskini daha iyi anlamak ve çözüm geliştirmek için bireylerin eksik olabilecek sosyal ihtiyaçlarını da yakalamak faydalı olabilir." ifadelerini kullandı.
Araştırma için Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan ve daha önce Kadın Sağlığı Girişimi çalışmasına katılmış olan 57 bin 825 menopoz sonrası dönemde kadın, 2011'den 2012'ye kadar sosyal izolasyonu değerlendiren anketlere yanıt verdi. Bu kadınlara, 2014'ten 2015'e kadar yalnızlık ve sosyal desteği değerlendiren ikinci bir anket gönderildi.
Katılımcılar, anketin tamamlanmasından 2019'a kadar takip edildi. Toplam 1599 kadın kalp damar rahatsızlığı yaşadı.