Manisa'nın Soma ilçesinde, AK Parti Milletvekili Ferhat Nasıroğlu'na ait Fernas Madencilik şirketinde çalışan ve Bağımsız Maden İşçileri Sendikası'na (Bağımsız Maden-İş) üye olduktan sonra işten çıkarılan 7 işçinin direnişi sürüyor. İşçiler, Soma Millet Bahçesi'nde nöbet tutarak haklarını savunuyorlar.
Bağımsız Maden-İş Örgütlenme Uzmanı Mert Batur, yaptığı açıklamada, işçilerin taleplerini sıraladı. Batur'un belirttiğine göre, işçilerin ilk talebi iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin eksiksiz alınması. Çalışma koşullarının kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Batur, işçilerin beline kadar suyun içinde çalıştırıldığını ve bu durumun hem Çalışma Bakanlığı'na hem de kamuoyuna duyurulduğunu söyledi. İkinci talep ise Fernas Madencilik'te ödenen ücretlerin Soma havzasındaki ücretlerin en az 10 lira altında olması ve bu konuda iyileştirme yapılması. Son olarak, sendikaya üye oldukları için işten çıkarılan işçilerin tekrar işe alınmasını talep ettiklerini belirtti.
'İŞÇİLER SENDİKA ÜYESİ OLDUKLARI İÇİN ÇIKARTILDILAR'
Batur, işçilerin sendikaya üye olduğu için işten çıkarılmasının Anayasa'nın 51. maddesinin ihlali olduğunu ve bu durumun şirketin patronu olan Nasıroğlu'nun milletvekili olmasının suçu daha da derinleştirdiğini vurguladı. Nasıroğlu'nun hem yasa yapıcı hem de yasa kıyıcı olarak davranmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Batur, şirketin işçileri sendikaya üye oldukları için gözaltına aldığını ve bunun hukuka aykırı olduğunu söyledi. Şirket içindeki eylemler nedeniyle 70 işçinin gözaltına alındığını hatırlatan Batur, bu eylemlerden dolayı gözaltına alınan işçilerin insan kaçırmaya maruz kaldığını ve kendilerinin de destekledikleri eylemler nedeniyle suçlandıklarını belirtti. Jandarma tarafından yolun kesildiği ve suçlamaların işçilere yöneltildiği bilgisini paylaştı.
'ÇALIŞTIRILMA KOŞULLARI YAŞAM HAKKI İHLALİ'
Batur, Bağımsız Maden-İş'in Soma katliamı sonrası kurulduğunu ve işçilerin ölümle burun buruna çalıştırılmasına müsaade edemeyeceklerini söyledi. Soma ve çevresindeki havzada madenciliğin tek geçim kaynağı haline geldiğini belirterek, işçilerin bu şartlarda çalıştırılmasının yaşam hakkının ihlali olduğunu ifade etti.
Son olarak, Batur, halkın Somalı madencilerin direnişine duyarlılığını bildiklerini ve bu nedenle kamuoyuna seslendiklerini söyledi. Eylemlerin kazanana kadar devam edeceğini, 3 Eylül'de ailelerle birlikte tekrar maden önüne giderek ya saygın bir uzlaşı sağlayacaklarını ya da tavizsiz bir direniş sergileyeceklerini belirtti.