Sivas'ta Kılavuz Mahallesi 58'inci Sokak'taki İdil Apartmanı D Blok 12'nci kattaki dairede yaşayan Umutcan ve Melisa Şimşek kardeşler, 6 Mayıs gecesi anneleri Ayşegül Şimşek tarafından elleri plastik kelepçeyle bağlanmış ve boğazları kesilmiş şekilde öldürülmüş bulundu. Polis ekipleri, yaptığı araştırmalar ve kamera incelemeleri sonrasında cinayeti Ankara'da yaşayan Hüseyin Sönmez'in işlediğini tespit etti. Sönmez'in eve kamufle şekilde girip, binada yaklaşık 5 saat kalarak cinayetleri işlediği ve ardından Ankara'ya döndüğü belirlendi.
SANIĞIN İFADESİ VE İDDİANAME
Ankara'da gözaltına alınan Hüseyin Sönmez, çocukları öldürmediğini iddia ederek, 5 yıl önce kaybolan baba Uğur Şimşek'in kendisine verdiği 500 bin liralık borcu tahsil etmek amacıyla Ayşegül Şimşek ile görüşmek için kente geldiğini öne sürdü.
Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Sönmez hakkında Melisa Şimşek'e karşı "Çocuğa karşı tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek nitelikli kasten adam öldürme", Umutcan Şimşek'e karşı da "Tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Ayrıca sanığın, "Gece vakti zincirleme şekilde kişinin ölmesinden yararlanmak suretiyle ve bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık", anne Ayşegül Şimşek'e karşı "Nitelikli konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme" ve kamuya karşı "6136 sayılı yasaya muhalefet" suçlarından da cezalandırılması talep edildi. İyi hal indirimi uygulanmaması da istenen talepler arasında yer aldı.
DURUŞMA BAŞLADI
Tutuklu sanık Hüseyin Sönmez'in yargılanmasına Sivas 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Elazığ 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'ndan Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilen Sönmez duruşmaya katılmadı. Öldürülen çocukların anneannesi Aniş Yücekaya, anneleri Ayşegül Şimşek ile avukatları ve tanıklar duruşmada hazır bulundu.
ANNE VE ANNEANNENİN TALEPLERİ
Duruşmada ilk olarak ifadesi alınan Ayşegül Şimşek, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederek, "Hatta idam cezasının getirilmesini istiyorum. O gün kızımla birkaç defa görüştüm. Saat 15.00 ve 21.00 civarında telefon görüşmelerimiz oldu. Eve geldiğimizde anlattığım manzara ile karşılaştık. Sanıktan şikayetçiyim" dedi. Ayşegül Şimşek, sanığın kendisiyle Telegram üzerinden görüştüğü iddialarının doğru olmadığını da vurguladı.
Anneanne Aniş Yücekaya ise, "Kendileriyle beraber yaşardım. Bana destek verirlerdi. Olaydan dolayı zarar gördüm. Sanıktan şikayetçiyim, gerekli cezayı almasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
TANIKLAR VE KOMŞULARIN İFADELERİ
Olay günü eve gelen sağlık ekibinden Fadime Aksu Kaştı, tanık olarak verdiği ifadede, "Kız çocuğu elleri arkadan bağlı şekilde yan yatıyordu ve boğazında kesi vardı. Erkek çocuğu pencere önünde yüzüstü duruyordu ve onun da boğazında kesi vardı" dedi.
Aynı binada yaşayan komşular Hatice Görgün ve Ömer Güleryüz de olay gecesi duydukları sesleri anlattı. Görgün, kız çocuğunun ‘Yapma' diye bağırdığını, Güleryüz ise sesleri ilk etapta çocukların kendi aralarındaki tartışması sanmış olduğunu söyledi.
BAKANLIK VE AVUKAT TALEPLERİ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından görevlendirilen bir avukat da duruşmaya katılmak istedi. Şimşek ailesinin avukatı Mehmet Ali Ada, sanığın Uğur Şimşek ile ilgili Ankara'da daha önce defalarca gözaltına alındığını ve 500 bin liralık sahte senet ile ilgili işlem yapıldığını belirterek, Ankara'daki dosyaların da dava kapsamında incelenmesini talep etti. Ayrıca anne Ayşegül Şimşek'in talebi doğrultusunda sanıkla bağı olduğu düşünülen görümceler Kevser Şimşek ve Ruhan Kavak'ın da dinlenmesi istendi. Mahkeme heyeti, sanığın ve diğer tanıkların beyanlarının alınması için duruşmayı 1 Ekim'e erteledi.
ANNE ADLİYE ÇIKIŞINDA KONUŞTU
Duruşmaya katledilen çocuklarının fotoğrafı basılı tişörtle gelen Ayşegül Şimşek, adliye çıkışında, "Adalet yerini bulsun. Sanığı bize teslim etsinler, gereken cezayı biz veririz. Kim varsa arkasındakileri de bulsunlar. Arasında kim var bilmiyorum ama o adamın tek başına olduğunu düşünmüyorum. Her gün bir çocuk ölüyor zaten. Bunların yaşaması bile hata" dedi.