SETA'nın fişleme raporunu böyle savundu! "Sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz"

SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, gazetecileri fişledikleri yönündeki tepkilere "Sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz" diyerek cevap verdi. Çağlar'ın bu sözlerine İsmail Saymaz'dan tepki geldi.

Raporda "kamuya açık bilgileri" yayınladıklarını belirten Çağlar, raporda bütün gazetecilik faaliyetleri listelenen gazetecilerin, “gazetecilik yapmadıklarının gösterilmesinde rahatsız olduğunu” savundu. Çağlar, “Kendi çapında saygınlığı olan uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye uzantılarının marjinal ideolojilerce esir alındığının gösterilmesi hoşlarına gitmedi. Sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz” dedi.

Çağlar'ın yazısı şöyle:

"BBC Türkçe, Deutche Welle, Amerika’nın Sesi, Independent, Rus Sputnik Ajansı, Euronews, Çin CRI… Ülkemizde ofisi olan ve Türkçe yayın yapan belli başlı medya kuruluşları. Türkiye’nin de başka ülkelerde ve dillerde yayın yapan kamu ve özel yayıncıları var.

Aslında hepsinin amacı aynı. Etki oluşturmak istiyorlar. Kendi ülkeleriyle alakalı gelişmeleri başka dilleri konuşan takipçilerine aktarmak, böylece haberleri kendi perspektiflerinden sunmak istiyorlar.

Ve tabii faaliyet gösterdikleri ülkede etkili olmak istiyorlar. Yoksa kara kaşımız kara gözümüz kimsenin umurunda değil!

Ve bunu yapmaya hakları var.

Kanunlar çerçevesinde herkes yayın yapabilir. Türkiye de yabancı medya kuruluşlarının Türkiye’de faaliyet göstermesine izin veriyor.

Türk gazetecileri çalıştırabiliyorlar veya yabancı uyruklu gazeteciler gerekli izinleri alarak Türkiye’de çalışabiliyorlar.
Bizim de bu etki oluşturma işini nasıl yaptıklarını merak etmeye, soru sormaya ve ulaştığımız cevapları başkaları ile paylaşmaya hakkımız var. SETA benim de yazarları arasında olduğum Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları başlıklı bir çalışma yayınlayarak bu işi yaptı. Merak ettik; acaba bu medya kuruluşları 15 Temmuz darbe girişimi dahil yakın zamanda Türkiye’nin başına gelen olayları nasıl haberleştirmiş.

Dikkatimizi çekti; bu kuruluşlarda çalışan gazetecilerin önemli bir kısmı daha önce BirGün, Evrensel, Sol gibi marjinal gazetelerde çalışmış.

Soru sorduk; acaba bu medya kuruluşları ve gazeteciler Türkiye’yi hedef alan bir terör saldırısından sonra taziyelerini paylaşıp, terör örgütünü lanetlemişler mi?

Karşımıza çıkan tablo ise şuydu; çok sesli ve tarafsız habercilik yaptığını iddia eden bu medya kuruluşlarının önemli bir kısmı marjinal bir Türkiye karşıtlığı içerisinde. Aralarında işini yapan gazeteciler de var ama hiç de az olmayan sayıda gazeteci ise başka işler peşinde. Tüm bu bulguları raporumuzda paylaştık. Tahmin ettiğimiz üzere yoğun bir tepki aldık. Destek ve teşekkürlerini ifade edenler oldu. Makul eleştirilerini dile getirenler oldu. Ama hepsinden fazla saldırıya maruz kaldık. Her zamanki gibi üste çıkmaya çalıştılar.
Gazetecileri fişlemişsiniz dediler.

Oysa biz kimse hakkında gizli bilgi toplamadık. Kamuya açık bilgileri, çoğunlukla adı geçen gazetecilerin kendi hazırladıkları özgeçmişinden topladık. Saldırıyorlar çünkü sobelendiler. Yaptıklarının gazetecilik olmadığının açık seçik gösterilmesinden rahatsız oldular.

Kendi çapında saygınlığı olan uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye uzantılarının marjinal ideolojilerce esir alındığının gösterilmesi hoşlarına gitmedi.
Sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz!."

SAYMAZ'DAN İSMAİL ÇAĞLAR'A TEPKİ

Bu açıklamanın ardından gazeteci İsmail Saymaz, tartışma yaratan ve gazetecilerin fişlendiği SETA raporunu hazırlayan İsmail Çağlar'a sert sözlerle yüklendi.

Saymaz'ın paylaşımı şöyle:

"SETA raporunu hazırlayan Takvim yazarı İsmail Çağlar, yabancı basın kuruluşlarında çalışanların marjinal görüşlere sahip olduğunu savunuyor.

Güzel kardeşim, sen Gezi Parkı’ndaki ağaçla söyleşi yapan Takvim gazetesinde yazı yazıyorsun.

İnsan daha ne kadar marjinal olabilir?"

 

Türkiye Haberleri