Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018’de seçim sürecinde AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlunu kaybeden Emine Şenyaşar ve Ferit Şenyaşar 'Adalet Nöbeti' 518. günü doldurdu.
Şenyaşar ailesi bugün de erken saatlerde Suruç'taki evlerinden Urfa Adliyesi önüne gitti.
Adliye önündeki adalet nöbetine Valilik yasağı
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre sıcak hava nedeniyle nöbeti, Urfa Adliyesi girişindeki merdivenlerde başlatmak isteyen anne ve oğlu polis engeliyle karşılaştı. "Urfa Valiliği’nin talimatıyla kamu binalarının önünde eylem yapmak yasak” diyerek aileyi adliye bahçesine almayan polisler, nöbet için beton bariyerlerin olduğu 'adalet köşesi' olarak adlandırılan alanı işaret etti. Emine Şenyaşar, engellemeye tepki göstererek “Bizi engelleyeceğinize gidin katilleri bulun, ellerini kollarını sallayarak Suruç’ta geziyorlar” dedi.
Aile engellemeye karşı “Biz adalet istiyoruz, güneşin altında kalsak da adalet istemeye devam edeceğiz” diyerek, 40 derece sıcakta güneşin altında nöbete devam etti.
'Üstünlerin hukuku'
Yasaklamaya tepki gösteren Ferit Şenyaşar ise şunları söyledi:
“Adalet Nöbeti 518’inci gününde devam ediyor. Ortada bir hukuksuzluk, adaletsizlik ve zulüm var. Bunu devletin en başındaki Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı, Urfa halkı ve bütün Türkiye biliyor. Burada büyük bir mağduriyet var. Üstünlerin hukuku uygulanıyor. Annenin iki evladı ve eşi devlet hastanesinde katledildi. Olay üzerinden 4 yıl geçti ama katliamı yapan hala milletvekilidir. Katliamı yapan 50 kişiden fazla, toplum içinde dolaşıyorlar. Bir kardeşimiz 4 yıldır hukuksuz bir şekilde üstünlerin hukuku ile tek kişilik bir hücrede tutuluyor. Bu durumda bir anne nasıl evine gidip oturabilir?"
'Bu zulüm daha fazla devam etmesin'
Urfa Valisi Salih Ayhan ile görüşmek için talepte bulunduklarını, cevap alamadıklarını dile getiren Şenyaşar, şöyle devam etti:
“Hala bu talebimiz kabul edilmedi, talebimizi karşılamak yerine bariyerleri sınır olarak koydular. Bariyerleri geçersek bizi gözaltına almaya hazır 100 polis var. Biz bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Devlet bir gün bu anneden özür dileyecek. Bu zulüm daha fazla devam etmesin. Sadece yazılı olan hukuk kurallarının uygulanmasını istiyoruz. Başkada bir talebimiz yok.”