Genel-İş sendikası'nın açıklaması şöyle:
"Sendikamızın unutulmaz genel başkanı Abdullah Baştürk ve arkadaşları tarafından işçilere tatil yeri yapmak üzere 1975 yılında sendikaya kazandırılan İzmir Urla Zeytineli köyü Böğürtlen mevkiindeki 68 dönüm büyüklüğündeki taşınmazımıza iktidar tarafından hukuk dışı el koyma girişimi başlatılmıştır.
Bu taşınmazımız üzerine kamulaştırma şerhi konulduktan sonra 25 Ocak 2020 itibariyle Cumhurbaşkanı’nın Resmi Gazete’de yayımlanan 2054 sayılı kararıyla Urla’daki taşınmazımızın tapuda Hazine adına tescil edilmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Henüz resmi olarak kamulaştırma kararı tebliğ edilmemiştir.
Taşınmazımızın bulunduğu bölge yakın zamana kadar SİT alanı içerisinde idi. Şimdi bu SİT alanı kararının kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
Yaptığımız araştırmaya göre taşınmazımızın da aralarında bulunduğu bazı vatandaşlara ait 500’ün üstünde parselin oluşturduğu uzun bir kıyı alanı kamulaştırılıp özel kişi ve kuruluşlara uzun dönemli kiraya verilecektir.
Yine yaptığımız araştırmalarda kamulaştırma sahası çevresinde kamusal görevlerde bulunan bazı kişilere ait taşınmazlar kapsam dışında tutulmuştur.
Köy merası, tarım arazisi niteliğinde bazı taşınmazların golf sahası yapılması söz konusudur.
İdarenin bütün eylem ve işlemleri kamu yararına uygun olmak zorundadır. Sendikamız ve bazı vatandaşlara ait taşınmazlara el konulup özel kişi ve kuruluşlara kiraya vermek bu kamu yararı kavram ve ilkesine aykırıdır. Bazı kişilerin kayırılması yasaların eşit objektif uygulanmaması, kamulaştırma işleminin kamusal yanından çok bazı menfaatlerle ilgili olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
Anayasanın mülkiyet hakkı ile ilgili düzenlemeleri de bu kamulaştırma girişimleri ile askıya alınmış bulunmaktadır.
Zamanında işçilerin tatil yapması hedeflenerek alınmış taşınmazın onların elinden alınarak lüks otel yatırımlarına dönüştürülmesi, onların gelirleri itibariyle asla yararlanamayacakları, işçilere fiilen yasak bir kamulaştırmanın neresi kamu yararı amacı güder? Kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
İşçilere ait taşınmazımız ile oradaki köylülere ait diğer taşınmazlara el koyma ve özel bazı kişilere menfaat sağlamaktan başka hiçbir anlamı olmayan sadece adı kamulaştırma olan ve acele kamulaştırmaya gerekçe olacak hiç bir durum söz konusu değilken bu hukuksuz uygulamadan bir an önce vaz geçilmesini talep ediyoruz.
Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar hukuki süreci taşıyacağımızın bilinmesini isteriz.
Basına ve kamuoyuna saygı ile sunarız."