Denizli'ye gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Katar Emiri'nin Cumhurbaşkanlığına hediye ettiğini açıkladığı VIP donanımlı Boeing 747-8 tipi özel uçakla ilgili eleştirilerde bulundu. Böke, "Bu ülkenin paraya ihtiyacı varsa, uçan saraylar hibe edilirken, 'Ben almadım, hibe ediliyor' anlayışıyla değil, 'Gelmiştir satıyorum, parasını krize karşı kullanıyorum' diyen bir iktidara ihtiyacımız var" dedi.
CHP Denizli İl Başkanlığı'nı ziyaret eden CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke'ye, Denizli milletvekilleri Kazım Arslan ve Haşim Teoman Sancar eşlik etti. Çok sayıda partilinin de katıldığı basına kapalı yapılan toplantı öncesi konuşan Böke, hediye uçak, karma eğitim ve ekonomik durumla ilgili açıklama yaptı. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'nin İş Bankası'ndaki hissesiyle ilgili açıklamasını hatırlatarak konuşmasına başlayan Böke, konunun İş Bankası olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Üzeri kapatılmak istenen uçan sarayı hatırlatalım. Kışlık saray yetmedi, yazlık saray geldi. Bunlar yapılırken işçiler öldü, dağlar talan edildi, ağaçlar kesildi. Rantçı anlayış perçinlendi. Şimdi bu yetmedi, bir de uçanı geldi. Hibe mi edildi, satın mı alındı, hiç fark etmez. Nihayetinde bu ülkenin vatandaşları kaynak sıkışıklığı nedeniyle ücretine el atılmışken, işinden ediliyorken, işinde can veriyorken, bir iktidarın yapması gereken en temel şey bu uçağı satmaktır. Bu ülkenin paraya ihtiyacı varsa, uçan saraylar hibe edilirken, 'Ben almadım hibe ediliyor' anlayışıyla değil, 'Gelmiştir satıyorum, parasını krize karşı kullanıyorum' diyen bir iktidara ihtiyacımız var. İş Bankası tartışması bunun üzerine, siyasetin örtmeye çalıştığı örtüdür. Örtülmesine izin vermeyeceğiz."
'EĞİTİMDEKİ KRİZ, EKONOMİK KRİZDEN BAĞIMSIZ DEĞİLDİR'
'Çok programlı Anadolu lisesi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve mesleki eğitim merkezinde karma eğitim yapılır' maddesinin kaldırıldığını hatırlatan Böke, şöyle dedi:
"İşsizlik yüzde 10,2'ye çıkmış. Kadınlar arasında işsizlik yüzde 13,5, gençler arasında yüzde 19'u aşmış. Her 5 gençten 1'si işsiz. Genç kadınlar arasında işsizlik yüzde 24'ü aşmış. Eğitim içinde verdiğimiz eşitlik mücadelesi, kız çocuklarının erkeklerle eşit fırsatlara erişebildiği, bu coğrafyanın neresinde doğarsa doğsun, Cumhuriyet değerleriyle yetişebileceği, Cumhuriyet okullarına erişebileceği fırsatında eşitlik mücadelesi, aslında ekonomi mücadelesidir. Büyüyecek kız çocuklarının, erkek çocuklarının, iş imkanlarına erişeceği, yaşam mücadelesinde ortak olabileceklerinin ilk adımlarını sınıflarda atıyorlar. Onun için eğitimdeki kriz, ekonomik krizden bağımsız değildir."
'BU KRİZ YÜZDE 99'UN KRİZİ'
Sorunlara çare bulmak için Türkiye genelinde toplantılar yaptıklarını söyleyen Böke, "CHP her ilde, ekonomi heyetleriyle, ekonominin doğrudan paydaşlarıyla buluşarak toplantılar düzenliyor. Bunlar kurulması gereken yeni siyasetin ilk adımları olarak değerlendirilmelidir. Kurulması gereken yeni siyaset, sandıktan sandığa demokrasiye dair olan yurttaşlar değil, aktif yurttaşlık bilinciyle her adımda bu mücadeleye ortak olmayı gerektiriyor. Bu kriz artık yüzde 99'un krizi, oysa bu krizi çıkartan yüzde 99 değildir" diye konuştu.
'KIŞLIK SARAY YETMEDİ, YAZLIK SARAY EKLENİYOR'
"Kimileri kendisine uçan, kaçan her yerde saray yapmakla meşgul. Bir kışlık yetmiyor, yazlık ekleniyor. Yazlık yetmiyor, uçanı ekleniyor" diyen Böke, şunları kaydetti:
"Öte yanda, 'Tahta kurularıyla uyumaya beni mahkum etme' diye çığlık atan işçilerin olduğu Türkiye'den bahsediyoruz. Bir yanda yüzde 96 sapmayla yolcu garantisi verilmiş rantçı sermaye var. Bir yanda 'Bugün işe gidiyorum ama ölmeden gidebilecek miyim' endişesi duyan yüz binlerce, milyonlarca emekçi var. Bir yanda ejder meyveli içeceklerle sarayda kahkaha atanlar var. Öte yanda 'Acaba bugün maaşımı alabilir miyim? Çocuklarıma sofraya bir ekmek koyabilir miyim?' endişesi duyan milyonlarca emekçi var. Aslında bu tablo, krizin niye ortaya çıktığını çok net ortaya koyuyor. Toplumun yüzde 1'i, yüzde 99'u yok sayarak kendisini zengin etmeyi hedefleyen bir siyasi anlayışın sonucunu yaşıyoruz."
Kaynak: DHA