Peker, siyah gömlekle ilgili olarak ise "Benim üzerimden bahis yapıyorlar. Yok beyaz gömlekle, yok ceketle... Artık işe uyandım. Bak ters köşe yaptım. Üzerimden para kazandırmam" ifadelerini kullandı.
Mekan değişikliğiyle ilgili olarak ise Peker "Türkiye'den kalabalık bir grup arkadaş geldi. O yüzden mekan değiştirdik. Daha sonra tekrar bir mekan değişikliği yapabiliriz" diye konuştu.
Peker şunları söyledi:
"Derin Mehmet ameliyat olduğu için Bodrum'da hastanede, o yüzden onu yoklamaya almayacağız. Atmosferin değişikliğini görmüşsünüzdür, Türkiye'den kalabalık misafirlerimiz geldi, aslında ben düşkün Abdulkadir ile süslü Sülü'yü bekliyordum, ama onlar gelmediler, her zaman olduğu gibi devletimizi işin içine karıştırdılar. O yüzden bir yer değişikliği yaptık, belki önümüzdeki günlerde bir yer değişikliği daha yapmayı düşünüyoruz. Bugün çok çok ama çok ciddi konular bölümüne giriş yapmaya başlayacağız.
'Bana sen faşistsin diyorlar, Sultangaliyev'i okudunuz mu?'
Bana sen Turan diyorsun, faşistsin diyorlar. Sultangaliyev, Sosyalist turan, düşüncesini okudunuz mu?...
Bir de, milleti sokağa dökmeye, ortalığı karıştırmaya çalışıyormuşum, öyle diyorlar. Eğer ki kim size sokağa çıkın burayı yağmalayın diyorsa o haindir. Bir gün ben size dersem sokağa çıkın diye, bilin ki ufak kızımın başına silah dayamışlardır. O yüzden onu söylüyorumdur. Sülü gördün mü bak bunu da söyledik, artık bloke oldu bu da.
"Ben desem bile sokağa çıkmayın"
Darbe için zemin hazırlıyormuşuz, ben bunları onun için yapıyormuşum. Namus sahibi olan herkes eğer bir gün darbe olursa bütün herkes darbeye direnmekle mükelliftir. Eğer ki bir gün darbe olursa, ben size dersem sokağa çıkın darbeye destek verin dersem bilinki, ufak kızımın başına silah dayamışlardır, dayanamamışımdır. Ben desem bile sokağa çıkmayın kardeşlerim.
En komiği, bir şema yapmış (Süleyman Soylu). Ben bunun çapını bildiğim için seyretmedim TRT'deki yayını. Başlıkları bana getirin arkadaşlar dedim. Süleyman sana vallahi devletin ruhunu anlatacağım, inşallah bu sefer anlarsın. Görüşeceğiz seninle.
"Fethullahçıların içindeki canavarı gördüm"
Fethullahçılarla düşüncelerimi anlatmak istiyorum. Ben 80’lerde, sizin masumiyetinizi görüp ya iyi insanlar bunlar diyenlerdenim bütün ülke gibi. Ama ben sizin içinizdeki canavarı gördüm. Şehit Kuddusi Okkır’ın memleketine gidecek ambulans parası yoktu. Ölüsünü evine getirecek parası olmayan adamı Ergenekon’un finansörü diye ülkeyi inandırdılar.
Evinde arama yapıyorsunuz general adamın, çocuk pornosu çıktı diye gazetelere haber verdiniz. Başka bir general otele kız arkadaşıyla gidiyor. Otelde ihbar var deyip kadının çantasını ararken avuç içinde bir ekstaziyi bırakıp, ‘Büyük skandal, general-kadın uyuşturucu partisi’ diye haber yaptınız. Kan tahlili bile yok, çünkü siz koydunuz. General namuslu adamdı istifa etti. Daha örnek vereyim mi Ali Tatar… Herkes uyansın diye adam kafasına sıktı. Bunlar gazetede ‘Hesap vermeden nereye gidiyorsun?’ diye yazdılar. Sizin elinizde cennetin anahtarı olsa ben o cennete girmem. Ya siz Muzaffer abiyi kanser hastasıyken inim inim inlettiniz, şehit oldu. Ali Tatar da şehittir.
"Muhabirin soru sorduğu bakanın abisi de Fetöcü o zaman"
Sülü ne oldu? Ama senin devamlı Fethullah Gülen’le yazıların çıkıyor. Röportaj yapmışsın. Danışmanlarının Fethullah Gülen’e övgüleri ortaya çıkıyor. Bak ben bu kadar açık söylüyorum ya sen? Ben Süleyman’ın buraya maketini koydum. En komiği bir AA muhabiri genç arkadaş Süleyman Soylu ile ilgili soru sordu. Adamın abisi FETÖ’cüymüş dediler. Senin elinde devletin imkanlarını yok muydu? Bilmiyor muydun abisinin FETÖ’cü olduğunu. Onun abisi FETÖ’cü ise orada iki bakan bu konularla muhatap, onun da abisi FETÖ’cü. Her abisi FETÖ’cü olan FETÖ’cü ise bakan devletin her sırrının olduğu toplantıyı izliyor. Yaptığınız savunmanın mantıksızlığını anlatıyor. Ciğeri yanmış adam söylüyor. Yarın onu da FETÖ’cü bulursunuz. FETÖ’cüler de öyle yapardı. O onu aramış, o onu aramış, o da onu aramış… Yedinci aramada, bir köyde en sade yaşayan bir insan bile dünyada her insanı silsileyle aramış oluyor. Onun mantığı var burada anlatmayayım şimdi onu. Devletin ruhunu yok ettiniz.
Suç üstü yakalanmış bir insanın ezikliği var üstünde
Şimdi televizyona çıkmışsın. Seni rezil rezil rüsva edeceğim. Üzülüyorum, utanmıyorum, mahcup oluyorum. Devletin bakanına inanan en fazla yüzde 9 çıkıyor. Yüzde 91 onun suç örgütü dediği insana inanıyor. Orada oturmuşun (TRT'deki yayın), vücut dili okuyanların hepsi, 'psikolojisi, suç üstü yakalanmış bir insanın ezikliği hali vardı üzerinde' diyor. Gördüm resmini.
Mahallede okey masası kuracak adam toplayamazsın
Parti desteğiyle, gazete basın desteğiyle siz bu kadar insan topluyorsunuz. Basın desteği yok, teşkilat yok, bir satır yazıyla ben sizin topladığınız kalabalığı topladım, sen mahallede okey masası kuracak adam toplayamazsın o sevimsiz suratınla. Vicdan ya, yarım saat orada uyuşturucu konusunu (Süleyman Soylu'nun TRT'deki yayını) anlatmışsın. Benim hayatım, uyuşturucu satanların ölümüyle suçlanmakla geçti. Oraya çıkıp onları söyleyip benim bu şekilde seni rezil edeceğimi düşünemedin mi? BTK’dan devamlı yazdırıyorsunuz ya, siteler kapansın diye. Ne oldu kapattınız bir tanesini, ne oldu?
'Devletin o şerefli makamından ayrıldığında bir gün yüzleşeceğiz'
Devletin İçişleri Bakanlığı makamında bir deli oturuyor. Bu adam hasta. Lan ben Köfteci Yusuf'u n'apayım? 10 tane köfte tezgahı kursam 30 bin kişiye satsam Köfteci Yusuf'un hasılatından daha fazla param olur. Sen hasta ruhlusun. Bizim akrabaya baskı yapıyormuşsun açıklama yapsın diye, akraba makraba ayırmadım herkes kayıt altında. Reşat Baba seni severim sayarım, sakın böyle bir hataya düşme!
Devletin bakanısın neden gazetecilerle FaceTime üzerinden konuşuyorsun? Niye müdürünün telefonundan? Sana sözüm olsun... Devletin o şerefli makamından ayrıldığında bir gün yüzleşeceğiz, bu dünya böyle sürmez. Senin boynuna köpek tasması takıp sokaklarda gezdireceğim.
Bu işin sonunda ne olacak?
Almanya'ya gitsem diyecekler "Can Dündar orda, bu da onlarla anlaştı", Amerika'ya gitsem FETÖ'yle anlaştı, ulan zaten İsrail'e gitsem "bak gördün mü onu yahudiler destekliyor", Yunanistan'a gitsek "tarihi düşmana gitti". Lan gidecek ülke mi var nereye gideyim?
Bu işin sonunda ne olacak diyorlar. Ben bu işin sonunda öyle bir hikaye yazacağım ki bu dünyada kimse ufak kız çocuklarını ve annelerini üzmeyecek.
Erkan Yıldırım iddiası
Erkan Yıldırım, Halil Falyalı'nın otelinde veya gasinosunda misafiriydi. Mehmet Ağar bu senkronizenin ortasında. Erkan Yıldırım'ın Süleyman Soylu ile çevresinde bu konularla ilgili dostluğuna bakın.
Kokain önceden Kolombiya üzerinden geliyordu. Geçen seni haziran ayında 4 ton 900 kilo yakalandı. Sonra yeni güzergah çalışması yapıldı. Çünkü Amerika Uyuşturucuyla Mücadele, çok güçlü orada, sürekli üstlerinde. 800 kilometre Venezüella’yla sınırları var. Oraya geçirmek kolay çünkü Amerika’nın kontrolü yok. Suriye Lazkiye de Amerika kontrolünde değil. Bu mal yakalandıktan sonra yeni bir güzergah kurmak için Venezüella’ya kim gitti?
Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım. Ocak ayında ve Şubat ayında gidip 4 gün kaldı.
Hep böyle yapıyorlar, vatanseverlik ile milleti coşturuyorlar herkesi birbirine sokuyorlar. Şimdi diyecekler niye anlatmadın? Lan neyi anlatayım siz gördüğünüz her şeyi anlatıyor musunuz?
Mehmet Ağar, tüm uyuşturucu işi yapanlar bunun arkadaşı. Kürt iş adamları diyorlar ya... Hayır uyuşturucu işi yapıyorlardı hepsi. Hepsinden para aldı ve tüm işlerini hallediyordu.
Uğur Mumcu neden öldürüldü?
"Uğur Mumcu bence şehittir. Neden öldürüldü? Öldürüldüğü zaman yazdığı yazılara bakın. Hep terör bölgelerinde uyuşturucu tarlaları olur ve silah ticareti. Şehit olduğunda yanına ilk gelen kim? Mehmet Ağar. Katil hep ilk gelir"