Denizli’nin Pamukkale ilçesinde, 27 Ekim 2021 tarihinde gıda mühendisi Şebnem Şirin’in, Furkan Zıbıncı tarafından öldürülmesine ilişkin davanın beşinci duruşması, Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün yapıldı.
Duruşmaya; CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ve kadın örgütleri katıldı. Duruşmayı, Şebnem Şirin'in annesi Pervin Tokat ve babası Halil Şirin de izledi. Duruşmada mahkeme heyeti sanığın "tasarlayarak ve canavarca hisle öldürmek" suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
"Ben kızımın yanına nasıl gideceğim"
Duruşmada verilen kararın ardından Şebnem Şirin’in ailesi gözyaşlarını tutamadı. Şebnem Şirin’in annesi Pervin Tokat, "Ben kızımın yanına nasıl gideceğim şimdi?” diyerek isyan etti. Duruşmanın ardından adliye bahçesinde avukat Mustafa Pelek ve anne Pervin Tokat arasında yaşanan diyalogda Avukat Pelek davayı bir üst mahkemeye taşıyacaklarını söyledi.
"Sonuna kadar direneceğim"
Anne Pervin Tokat, "Türk adaletinin vicdanlı hakimleri, savcıları bu karardan eninde sonunda vazgeçip, ağırlaştırılmış müebbeti mutlaka verecekler. Ben 3 ay daha 5 ay daha uykusuz kalırım, vicdanımla acılarımla evimde 3 ay daha ‘Şebnemim’ diye ağlarım. Onun ağırlaştırılmış müebbeti aldığı günü görmeden ölmeyeceğim. Bittim ben, bir haftadır komadayım. Dayanacak gücüm kalmadı. ‘Biraz sonra benle o kız…’ diye not yazıp tasarlamış. Kızım için, Şebnem’in adaleti için sonuna kadar takipçisiyim, sonuna kadar direneceğim, dayanacağım. Benim kızım çok güçlüydü, ben de Şebnem’in annesi olarak söz veriyorum, sonuna kadar takipçisiyim" dedi.
"Mücadelemize devam edeceğiz"
Dava avukatlarından Mustafa Pelek ise konuyla ilgili şunları söyledi:
"Bu bir süreç. Burası bir yerel mahkeme. Bunun bir üstü istinaf, istinaf yetmedi Yargıtay. Bu son sözü Yargıtay söyleyecek, bu son sözü Yargıtay söyleyeceğine göre hiçbir şey bitmiş değil. Onun için moralimizi bozmayacağız. Bunun canavarca hisle taammüden olduğunu anlatacağız herkese. Bu bir tasarlamadır. İntihar notu apaçık. Tasarlama yaptığı süre, attığı mesaj belli. O eylemi gerçekleştirdiği saat belli. Daha önceden de ‘öldürürüm’ şeklindeki tehditleri var. Dolayısıyla bir fırsatını bulduğunda, bu planladığı tasarladığı fiili gerçekleştirmeyi kollamış. O anda da bu işi gerçekleştirmiş. Yargıtay o karara imza atıncaya kadar hiç moralimizi bozmayalım, mücadelemize devam edeceğiz."