Adnan Oktar suç örgütünü ele alan ‘Adnan’ belgeseli yayınlandıktan sonra Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkındaki iddialar sosyal medyada gündeme geldi.
Adnan Oktar suç örgütüyle ilgili yayınlanan belgeselde örgüt üyelerinin Fincancı’ya başvurmasıyla emniyet hakkında işkence raporu düzenlendiği iddia edilip; raporun operasyondan 5 yıl sonra hazırlandığı öne sürüldü. İddialara göre 1999 yılındaki operasyondan örgüt üyeleri, Şebnem Korur Fincancı’nın hazırladığı rapor ile kurtuldu.
Fincancı hakkında iddialara yanıt verdi.
"25 YILDIR İŞKENCE RAPORU VERMEDİĞİMİ ANLATIYORUM"
Uğur Mumcu suikastı davasında yargılanan sanıklarla ilgili de benzer iddiaların ortaya atıldığını ve sanıklara rapor vermediğini 25 yıldır anlatmaya çalıştığını hatırlatan Fincancı, şunları söyledi:
"Evet, muayene etmeden işkence raporu verdiğimi iddia ettiler. 25 yıl geçti ve ben 25 yıldır başvuran sanıklara işkence raporu vermediğimi anlatıyorum. Muayene etmeden işkence raporu verdiğimi iddia ettiler. Başvurucular cezaevindeydiler. 'Ben işkence iddiaları var, muayeneleri eksik, sistem muayenesi yok, etkili bir tıbbi belgeme için ilgili uzmanlık alanlarının muayenesi gerekir' diyorum. Fakat hâlâ bu gündeme getiriliyor."
"KIZIM İŞ BULAMIYOR BEN GEREKÇE GÖSTERİLİYORUM"
Kızının eşinin ablasının Adnan Oktar suç örgütü mensubu olduğu üzerinden kendisiyle ilgili yapılan ithamlara da değinen Fİncancı, şöyle konuştu:
"Suçun şahsiliği diye bir ilke var. Damadımın ablası beni neden ilgilendirmeli? Ayrıca benim annem, babam da suç işlemiş olabilirlerdi. Katil olabilirlerdi. Ben de onlarla beraber katil mi oluyorum, katilin çocuğu mu oluyorum? Ama toplumda yaratılan algı bu. Biyolojik bağ üzerinden çocuklarımı da suçlulaştırmaya çalışıyorlar. Bu çok korkunç bir durum.
Kızım iş bulamıyor, ben gerekçe gösteriliyorum. İnanılmaz bir kutuplaşma var ve biz bu kutuplaşmanın orta yerinde bir boşluğa bunun ne kadar yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyoruz."
"BENİM KORKMAYACAĞIMI BİLİYORLAR"
Saldırıların kendisine yönelik olmadığını belirten Fincancı, "Benim korkmayacağımı, ısrarımdan vazgeçmeyeceğimi devlet de devletin aparatları da çok iyi biliyor. Bu saldırılar benim dışımdaki insanları korkutmaya, sindirmeye ve bu alandan uzaklaştırmaya yönelik. Bu nedenle adli tıp alanında çok fazla insan çıkmıyor" dedi.