Sayıştay: Piyasa şartlarında vatandaşın et tüketmesi zor

Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü’nün 2017 yılı faaliyetlerini inceleyen Sayıştay, raporunda BİM ve A101 marketleri ile yapılan anlaşmaların içeriğine yer verdi

Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü’nün 2017 yılı faaliyetlerini inceleyen Sayıştay, raporunda BİM ve A101 marketleri ile yapılan anlaşmaların içeriğine yer verdi. Yurttaşın ucuz et yemek için Et ve Süt Kurumu’nun marketlerine gittiğini, ancak et bulamadığını bildiren Sayıştay, “Piyasa şartlarında vatandaşın et tüketmesi zor. Marketlerinizde et bulundurun” uyarısında bulundu.

2017 yılı Sayıştay Denetim Raporu’na göre, Et ve Süt Kurumu yurt içi besleyiciden 22 bin 822 büyükbaş, 8 bin 51 küçükbaş olmak üzere toplam 31 bin 873 hayvan aldı; ancak bu alım yurttaşların talebini karşılamadı. Bunun yerine ithal hayvan ve ete yönelme olduğuna dikkat çeken Sayıştay, ithal etin kamuya maliyetinin 3,1 milyar TL olduğunu vurguladı. Raporda, BİM ve A101 ile yapılan “ucuz et” anlaşması sonrasında bu marketlere de 25 bin 37 ton et satışının yapıldığına işaret edildi.

Birgün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre Et ve Süt Kurumu’nun piyasaya göre daha düşük fiyatlarda et sattığını hatırlatan Sayıştay, kurumun mağazalarında et bulunamadığını ifade etti. Yurttaşın ucuz et için yöneldiği kurumda daima et satışının yapılması gerektiğine vurgu yapan Sayıştay denetçileri, “Kurum kombina ve mağazalarında yapılan inceleme ve denetleme çalışmalarında, kuşbaşı, kıyma gibi temel et ürünleri ile sucuk gibi şarküteri ürünlerinin satış mağazalarında zaman zaman mevcut olmadığı, kurumun tüketici talebini yeterince karşılayamadığı gözlenmiştir” dendi.

Piyasa fiyatları ile kurumun satış fiyatları arasındaki farkın gittikçe arttığını anlatan Sayıştay, “Et ve Süt Kurumu’nun ana statüsünde yer alan ‘tüketicinin korunması’ görevinin yerine getirilmesi konusu dikkate alınarak, kurumun satış mağazalarında satılan temel et ürünleri ile şarküteri ürünlerinin tüketici taleplerini karşılaması konusunda azami gayret gösterilmesi gerekiyor” uyarısında bulundu.

Et ve Süt Kurumu’nun idari işlerini de mercek altına alan Sayıştay, bürolarda çalışan personelin kurumun kendi personeli olması gerektiği, ancak bunun yerine dışarıdan işçi istihdam edildiğini vurguladı. Bunun işyeri barışını olumsuz etkileyen bir faktör olabileceğini ve kurumun işleyişine zarar vereceğini ifade eden Sayıştay, “Kurumda uygulanmakta olan, büro işlerinde işçi personel istihdam edilmesi uygulamasına son verilerek, kurumun bürolarda görülen asli ve sürekli hizmetlerinin memur ve sözleşmeli personel tarafından yürütülmesi önerilir” dedi.

ERZURUM’DA MİLYONLUK DAVA

Erzurum Et Kombinası binasının kuruma yüksek bedele mal olması da Sayıştay’ın tespitleri arasında yer aldı. Buna göre, Erzurum Büyükşehir Belediyesi ile yapılan anlaşma gereği, yeni et kombinası ve eklentileri işinin en geç 2012 yılında bitirilmesi gerekirken hizmet yeri beş yılda tamamlanabildi. Sayıştay, anlaşma gereği geciken her ay için 100 bin TL ceza ödenmesi gerektiğine dikkat çekti. Sözleşme cezasının Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından talep edildiğini belirleyen Sayıştay, on milyonlarca liralık olası ceza için açılan davanın “titizlikle” takip edilmesini istedi.

‘HÂLÂ KİRADASINIZ’ ELEŞTİRİSİ

Birçok kamu kurumu gibi Et ve Süt Kurumu’nun da artan iş yüküne karşın “kiralık binada” hizmet verdiğini belirleyen Sayıştay, kamunun bu yolla zarara uğratıldığını savundu. Denetçiler raporda şu ifadelere yer verdi:

“2005 yılında özelleştirme programından çıkartılarak faaliyetlerine devam etmesi kararı verilen, faaliyetleri her geçen gün artan ve oldukça yüksek tutarda kira ödeyen kurumun, daha sağlıklı bir çalışma ortamına kavuşması ve dağınık olan birimlerinin tek çatı altında toplanması bakımından, bir an evvel hizmet binası yapılması için gerekli girişimlerin yapılması önerilir.”

Türkiye Haberleri