Savcı Heyete İsyan Edince Sürüldü

Çanakkale Savcısı Menderes Arıcan'nın kızı 90 puan aldı. Mülakat sonucu hakim adaylığına kabul edilmedi. Savcı ise isyan edince sürgün edildi.Çanakkale Cumhuriyet Savcısı Menderes Arıcan, hakimlik ve savcılık sınavında...

Çanakkale Savcısı Menderes Arıcan'nın kızı 90 puan aldı. Mülakat sonucu hakim adaylığına kabul edilmedi. Savcı ise isyan edince sürgün edildi.

Çanakkale Cumhuriyet Savcısı Menderes Arıcan, hakimlik ve savcılık sınavında 90 puan alan kızı Betül Arıcan’ın mülakatta elendiğini belirterek, “Adaletiniz batsın” diyerek isyan etmişti.

Sınavı yapan heyete tepkisini yüzlerine dile getirmek için Ankara’ya da giden Savcı Arıcan, HSYK 1. Daire’nin kararıyla Malatya’da görevlendirildi.

HSYK 1. Dairesi’nin 18 Şubat Perşembe günü aldığı kararda, “Çanakkale Adliyesinin mevcut iş ve kadro durumu gözönünde bulundurularak Arıcan’ın 2002 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun ‘Geçici Yetki İle Görevlendirme’ başlığını taşıyan 47. maddesi gereğince 4 ay süreyle Malatya Cumhuriyet Savcılığında çalışmak üzere geçici yetki ile görevlendirildiği” belirtildi. Arıcan, karara hakim ve savcıların paylaşım adresi adalet.org’dan ‘susturabileceğinizi mi sanıyorsunuz’ başlığındaki yazı ile tepkisini dile getirdi.

"SÜRGÜN VE GÖZDAĞI VERİRCESİNE…"

Arıcan, HSYK’nın geçici görevlendirme kararına şaşırmadığını belirterek, bunun nedenlerini de “Çünkü, birilerin oradaki varlık sebepleri bu zaten. Siyasi iradenin, veya siyasi iradenin HSYK'daki uzantısı olan Sayın Bakan'ın ve Müsteşarının canını kim sıkarsa, o kişiyle ilgili gerekeni yapmak. Bir nevi memurluk gibi bir şey işte. Ey bu tasarrufun sahibi etkili ve yetkililer, buradan, binlerce kişinin huzurunda size sesleniyorum; ‘bu işlem ve tasarruflarınızla beni susturamazsınız; hem vallahi, hem billahi susturamazsınız'” ifadeleri ile açıkladı.

Her zaman olduğu gibi gördüğı ve vakıf olduğu her türlü haksızlık ve hukuksuzluğun karşısında, "haksızsınız, hukuksuzsunuz, kul hakkı yiyor ve suç işliyorsunuz" demeye devam edeceğini kaydeden Arıcan, “Bu canımdan çok kıymet verdiğim çocuğumun emeği ve geleceğine mal olsa da. Sürgün ve gözdağı verircesine, aile bütünlüğümü bozarcasına, herhangi bir gerekçe bile göstermeden geçici yetki ile Malatya'ya gönderseniz de mesleğimden ve ekmeğimden edebileceğinizi bilsem de hiç ama hiç önemsemiyorum. Bu tasarruflarınız sadece bana ve benim gibi düşünen insanlara güç ve cesaret verir. Niye mi? Demek ki, yazıp çizdiklerimiz boşa gitmemiş diye” dedi.

"MALATYA'YA DEĞİL; BİZİ KOBANİ'YE BİLE GÖNDERSENİZ…"

Her zaman ve her ortamda, herkesin yüzüne ve gözünün içine sürekli bakabilecek bir yaşam tarzı olduğunu belirten Arıcan, “Ey etkili ve yetkililer ve onların infaz memurluğunu yapan bazı zatı muhteremler. Büyük devlet adamlarının yetiştiği Malatya'ya değil; bizi Kobani'ye bile gönderseniz, hiç bir şey fark etmeyecek bilesiniz. Nefesim ve gölgem her zaman üzerinizde olacak. Ta ki, mülakat savsatası ile hakkını yediğiniz, hakimlik sınavına giren kızım ve yazıişleri müdürlük sınavını giren adaylardan, ve hem de bu güne kadar haksızlık ve hukuksuzluk yaptığınız tüm meslektaşlarımdan özür dileyene kadar. Allah'ın tüm gazabı üzerinize olur inşallah” diye konuştu.

"ELEŞTİRİLERE KARŞI DAHİ TAHAMMÜL YİTİRİLDİ"

Geçici görevlendirme kararını ANKA’ya değerlendiren Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ, HSYK’nın görevlendirmesinin bir cezalandırma yöntemi olduğunu belirtti. Karadağ, “HSYK hukuksuzluğu artık o kadar çok benimsemiştir ki kendisini siyaseten vesayeti altında bulunduğu Adalet Bakanlığı ile içselleştirmiş, ona yapılan eleştirilere karşı dahi tahammülünü yitirmiştir. Yargıçlar Sendikası olarak biz olacak usulsüzleri, kayırmacı ve cezalandırmacılığı önceden gördük ve mülakatlarda kamera kaydı yapılması için Adalet Bakanlığına başvuruda bulunduk cevap dahi vermediler. Bugün de yaptıkları hukuksuzluk yetmemiş, yazılı sınavda 71. olmuş kızını mülakatta hiç bir gerekçe göstermeden eleyenler, savcı babayı komik sebeplerle Çanakkale'den Malatya'ya sürgün ediyor. HSYK'nın bu cezalandırma amaçlı görevlendirme tasarrufunu kınıyoruz” dedi.

"BU BİR SÜRGÜN CEZASIDIR"

Arıcan’ın Malatya’da geçici olarak görevlendirilmesine meslektaşları da şu ifadelerle tepki gösterdi:

“Cesur savcı arayanlar, ne oluyormuş gördünüz mü?

12 Eylül ürünü bir kurum olan HSYK sıkıyönetim zamanlarında dahi emsali görülmemiş performanslar sergilemeye devam ediyor…

Gün olur. Devran döner elbet bir gün hesap sorulur. Geçmiş olsun. Başın öne eğilmesin. Bu da gelir, bu da geçer...

Şaşırdık mı? Hayır. Maalesef alıştırdılar bizi bu hukuksuzluklara. Geçmiş olsun sayın savcım.

Bilmiyorum ne demeliyim. Galiba geçmiş olsun ya da hayırlı olsun…

Yaşananlar gözönüne alındığında hakim ve savcının hak aramasının, dik olmasının bedelinin ne olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Geçmişte de çok kez öğrendiğimiz üzere. Evet hak arama, istenilen adam olmamanın bedeli bu ise eliniz değmişken bizim tayinimizi de yapıverin, Menderes orda yalnız kalmasın Bu bir sürgün cezasıdır. Bu bir gözdağı cezasıdır. Kızının hakkı yenmiş bir babanın kızgınlıklarını anlamak ve hatta hakkını vermek gerekirken, bu tasarruf gelecekte utanılacak bir tasarruf olacaktır. Yetki sizde, dünde başkalarındaydı. Hikmetinizden sual sorulmaz sizin. Yanlış yapıyorsunuz. Menderes fevri bir adam, kızgın bir adam olsa bile yanlış yapıyorsunuz. Bu herkese bir gözdağıdır. Sürgün cezası ancak diktatörlüklerde olur. Menderesin mesleki anlamda bir hatası mı var? Sözlerinde, yazdıklarında mesleğin etik ilkelerine bir aykırılık mı var? Hakkında disiplin soruşturması başlatırsınız. Hak etmişse bir ceza, cezasını verirsiniz. Daha sonra mevzuat izin veriyorsa başka yere atamasını yaparsınız. Eşini, çocuklarını, anasını, babasını, arkadaşlarını cezalandırmaya hakkınız yok. Kızını hakkettiği halde, mesleğe almadınız, babasını sürdünüz. Ne diyelim helal olsun sizlere…”

Türkiye Haberleri