İstanbul’da yaşayan vatandaşların gerek sosyal medyadan gerek ise sohbetlerinden anlaşılan, son günlerdeki kentin en büyük sorunlardan biri de “sarı taksi”.
İlk durağımız yerli ve yabancı turistler için çekim noktası olan Taksim. Her gün on binlerce insanın uğradığı Taksim’in çoğu noktasında taksi görmek mümkün. Taksim Meydanı'nda bulunan otellerin önünde ise taksiler sıralı olarak dizilmiş durumda.
Taksiye binmek isteyenler, önce şoföre nereye gitmek istediğini söylüyor. Eğer şoför beğenirse yolcu araca biniyor.
Taksim-Eminönü 70 lira
Biz, İzmir’den İstanbul’a gezmeye gelen yerli turist olarak bir taksiye yaklaşıyoruz. Sultanahmet’e gideceğimizi söylüyoruz. Sorduğumuz ilk taksici soğukkanlı bir şekilde cevaplıyor: 70-80 lira tutar.
Araca binip yola çıktığımızda bizi tanımaya çalışıyor fakat taksimetreyi açmadığını görüyoruz. İzmir’i bildiğini, hangi mahallelerde neler olduğunu anlatıyor. Bizim de İstanbul’u bildiğimizden habersiz…
Özel bir taksimetre uygulamasında gideceğimiz güzergahın taksimetre ücreti ise 20-25 lira arasında.
Bu ücretlerin taksimetreden bağımsız olarak belirlenmesinin nedenini sorduğumuz zaman da kendinden emin bir şekilde “Çünkü belli mesafeleri artık biliyoruz. O yüzden açmaya gerek duymuyoruz” diyor.
“Sultanahmet 100 metre ilerde” diyerek Eminönü’nde indirdi
Galata Köprüsü’nü geçtikten sonra trafik olduğunu söyleyen taksici, Eminönü Meydanı’nda inip 100 metre yürümemiz gerektiğini söyledi. Nereden ve nasıl gideceğimizi bilmediğimizi söylediğimiz zaman ise “100 metre ilerisi Sultanahmet” diyerek yanıtladı.
İndikten sonra sosyal medyada paylaşılanların gerçek olduğunu bir kez daha anladık.
İngilizce sorunca farklı ücret
Sirkeci Garı’na doğru yürürken yol kenarında taksi bekleyen fakat turist olmadığı için bulamayan onlarca insan gördük.
Gar yakınında duran bir taksiciye ise Taksim’e gitmek istediğimizi İngilizce söyledik. Aldığımız fiyat yine biraz insaflıydı: 60 lira.
Yaşadıklarımızın yarattığı şaşkınlıkla beraber “Her taksici aynı mı?” sorusuyla İstanbul’un en köklü taksi duraklarından olan Anadolu Taksi Durağı’na gidiyoruz.
Durağın 22 yıllık emekçilerinden Nedim Şengül, bazı taksicilerin yolcu seçmesi ve fazla para almasının temel nedenlerinden birinin İstanbul’daki taksi sayısının yetersizliğinden olduğunu söylüyor.
Şengül son bir aydır işlerin açıldığını da belirterek “İstanbul’daki milyonlarca insana 17 bin taksi yetmez. Bu işi edebiyle ahlakıyla yapan biri, el kaldıran yolcuya durmak zorundadır. 22 yıl yaptım ben bu işi, bir yolcuya durup ‘Nereye gidiyorsun’ diye sormadım. Kişinin hastası olur, işi olur, otobüsü olur. Eğer aracı teslim etmeye gidiyorsan, kapat tabelanı en sol şeritten git. Yolcu seçerek olmaz, esnafız biz. Her türlü insanı taşırsın” diyor.
Yolcuların kendi haklarını savunması gerektiğini söyleyen Nedim Şengül, “Fazla para alanlar, taksici değil, daha fazla para kazanma hırsı olan şahsiyetler” diyerek fazla para alanların denetlenmesi gerektiğinin altının çiziyor.
Taksiciliğin geçmişini hatırlatan Şengül, “Taksicilik eskiden devlet memurluğu gibiydi. Jilet gibi giyinirdin, binen yolcuya ‘Hoşgeldin, güle güle’ derdin” diyerek artık herkesin taksici olabilmesinin sıkıntı yarattığına dikkat çekiyor.
Şengül, bazı taksicilerin ‘para hırsıyla’ çalışıyor olmasının korsan taksi kullanımı da arttırdığını söylerken denetimler olmazsa sorunun çözülemeyeceğini de ekliyor.
Nedim Şengül’ün “Korsan taksi kullanımını artırıyor” cümlesinin ardından bir korsan taksiciyle iletişime geçiyoruz.
Fiyatları normal taksiye göre oldukça düşük, istediğiniz yere çağırdığınız zaman herhangi bir ücret almadan, sadece gitmek istediğiniz güzergah için ücret alıyor. Güvenlik sebebiyle ismini vermek istemeyen korsan taksici, salgının yarattığı ekonomik kriz nedeniyle bu işe başlamış.
Korsan taksici: “Sarı taksiden nefret edenler de biniyor”
Korsan taksi kullanım oranının oldukça yoğun olduğunu söyleyen korsan taksici, “Sarı taksiden sorun yaşamayan yoktur. Sarı taksiden nefret edenler de biniyor. Sarı taksilerin insanları mağdur etmesi, bizim işlerimizin artmasına neden oluyor” diyor.
Maddi olarak sarı taksiye göre daha avantajlı olduğu için insanların kullandığını söyleyen korsan taksici, “Sarı taksiler ‘ Oraya gitmem, burada durmam’ diyerek müşteriyi mağdur edebiliyor. Bizim öyle bir durumumuz yok. Bizim aracımızda alışveriş de yapabilirler” diyerek kendilerinin daha avantajlı olduğunu belirtiyor.
Fakat herhangi bir kontrolü olmayan, vergi vermeyen bu yöntemin güvenli olduğu söylenemez.
“Ekstra taksi alımı, hizmet kalitesini de arttıracak”
Taksilerin İstanbul’da yarattığı mağduriyetin boyutunu ve çözümlerini dinlemek için İBB Ulaşım Koordinasyon Merkezi’ni arıyoruz. ARGE biriminden İlhan bey ek taksi alımı konusunda kararın UKOME tarafından verildiğini söylüyor. UKOME’de reddedilmesinin siyasi bir neden olduğunu belirten yetkili, ekstra taksi alımının özellikle hizmet kalitesini arttıracağına dikkat çekiyor. İBB’nin ekstra taksi alımı için teklifi önümüzdeki günlerde sekizinci kere UKOME’ye getirilecek.
Duyduklarımız
Haber için görüştüğümüz taksicilerden çarpıcı başka bilgiler de duyduk. Taksim Meydan’ı, Eminönü, Talimhane, Kabataş gibi bölgelerde duran taksicilerin, sadece turistleri aldığını söyleyen taksiciler, “Şimdi git, ‘Silivri’ye gitmek istiyorum’ de. Götürmezler. Silivri iyi para ama turistten daha kısa mesafede onu döviz olarak alıyorlar. Rüşvet de dönüyor” diyor. Bu taksicilerin günlük kazancının ise bin dolara kadar çıktığını söyleyen taksiciler, “Aralarında arkadaşlarımız da var. Oralarda neler olduğunu biz de devlet de biliyor. Düzenli denetim yapsalar bizler de zan altında kalmayız” diyerek denetimlerin zayıf olduğuna dikkat çekiyor.