Sancar: İktidar bir bildiriden darbe tehdidi üretme telaşına girdi

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada iç güvenlik yasasına ilişkin konuştu. Seçimin yenilenmesini eleştiren Sancar, "İktidarın kaybedince seçim yenileme alışkanlığını biliyoruz" dedi.

Mithat Sancar, konuşmasına 31 Mart seçimlerinde iktidarın yaşadığı yenilgiyi hatırlatarak başladı. "HDP’nin seçim stratejisine işaret etti. İktidarın yönetememezlik krizi içine girmesinde bu yenilgi belirleyici olmuştur" dedi. 

Tek adam rejimini eleştiren Sancar, "Sistem tekçidir ama ürettiği sorunlar çokludur. Bu sistemde denetim, halk yoktur. Geçtiğimiz hafta güvenlik yasası maddelerine geçilmesi muhalefetin çoğunluk oylarıyla reddedilmişti. İç tüzüğü zorlayarak, oylamayı yenileyerek yine kendi çoğunluklarıyla yasanın maddelerine geçilmesini kabul ettiler. Böylece parlamentonun iradesine darbe indirmiş oldular, sarayı esas aldılar. Kaybedince seçim yenileme alışkanlığını biliyoruz. Bunun örneğini 7 Haziran’da yaşadık" ifadelerini kullandı. 

Sancar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Seçimi kaybedince oyunbozanlık yapmak, kuralları hiçe saymak, kazanacakları ortam yaratıp seçimi tekrarlamak amaçları vardı ama bunun bir sınırı var. İlk seçimde bunun en açık ve çarpıcı tecrübesini hep birlikte kendilerine yaşatacağız. Bu tecrübeyi yaşadıklarında en etkili gücün HDP olduğunu göstereceğiz. HDP’ye bu yüzden saldırıyorlar. İç güvenlik yasası benzeri yasa fişleme yasasıdır. Olağanüstü hali kalıcı kılma çabasıdır. 

Ömer Faruk Gergerlioğlu halkın vekilidir, vicdanıdır. HDP’nin mücadelesinin sembollerindendir. Gergerlioğlu vicdanları harekete geçiren insan hakları mücadelesiyle bu iktidarı ürkütmüştür. Hakkındaki mahkumiyet kararı bu nedenle hızla onanmış ve vekilliği düşürülmüştür. İktidarın küçük ortağı hedef göstermeyi sürdürüyor, artık yargıyı açıkça tehdit ediyor. Bu faşist bir zihniyettir. Gergerlioğlu’nun mücadelesi partimizin mücadelesidir. Kriz herkesi eşit vuruyor gibi bir algı yaratılır ama kriz yetersizdir bir ekonomik çöküş yaşıyoruz. Bunun faturasını işsizlere gençlere kadınlara çıkarmak istiyorlar. Yandaş sermayenin nasıl büyüdüğünü tablonun öbür tarafında bakınca görürsünüz. Merkez Bankası’nın ‘kaybolan’ 128 milyar dolarlık rezervinin nereye aktığını görürsünüz. Bu sistem, ülke ekonomisini yoksulların emekçilerin üzerine çökertmeye çalışıyor. Bu düzenin adı Kürşatlar düzenidir. Yetiştirdikleri yeni nesil de Kürşat nesli olmuştur.

Asgari ücretliden vergi alınmasın diye kanun teklifi veriyoruz, bunu reddedip yerine fişleme yasası getiriyorlar. Niye? Eğer açlığı yok edemiyorlarsa açları kontrol etmek zorundalar! Açlıkla mücadele etmiyorlarsa açlarla mücadele etmek zorundalar...

Sağlık sistemi bir müşteri sistemine dönüştürülmüştür. Aslı Özkısırlar hastane bulamadığı için hayatını kaybetti! Bir yandan insanlar böyle hayatlarını kaybederken diğer yandan yandaşa helikopter gönderiyorlar. Kimin parasıyla kime hizmet ediyorsunuz!

"19 yıldır iktidardalar 19 yıldır mağdurlar"

Emekli amirallerin yayınladığı bir bildiri var. İktidar her zaman yaptığı gibi bu bildiriden darbe tehdidi üretme ve bunu siyaseten kullanma telaşına girdi. 19 yıldır iktidardalar, 19 yıldır mağdurlar. Darbeler bu ülkede büyük yıkımlara ve tahribatlara neden olmuştur. Bütün sorunların çözüm yolu demokrasidir, siyasettir. Bunun dışındaki her girişime, her uygulamaya karşı bizim tutumumuz nettir. Bir bildiriden bir darbe tehdidi üretmeye çalışan iktidara da tekrar hatırlatalım: Eş genel başkanlarımızdan belediye eş başkanlarımıza kadar binlerce arkadaşımızın haksız biçimde tutuklanmasının adı nedir? Halkımızın belediyelerini kayyumlarla gasp etmek halkın iradesine darbe değil midir? İktidarın darbeci anlayışla bir sorunu yok. Darbecilikle hesaplaşma en ufak bir samimiyetleri de olamaz. Samimilerse yapacakları tek şey kendi icraatlarıyla yüzleşmektir. 

Türkiye Haberleri