SADAT, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na 1 milyon TL'lik manevi tazminat davası açtı. Dava dilekçesinde Çok ağır ithamlarda bulunmak suretiyle müvekkil şirketin kişilik hakkına saldırı gerçekleştirilmiştir” ifadeleri yer aldı.
Konuya ilişkin SADAT’ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13.05.2022 tarihinde beraberinde 70’e yakın milletvekili ve toplamda 150’ye yakın partilisiyle birlikte şirket merkezimize gelerek şirketimizin kapılarını zorlamıştır. Sözde görüşme isteğinin karşılık bulmaması sonucunda şirketimizin saygınlığını ve itibarını hedef alan haksız ithamlarda bulunmuş, bu saldırısı tüm basın-yayın organlarında yayınlanarak kamuoyunda şirketimiz hakkında olumsuz algının oluşmasına sebep olmuştur.
Kemal Kılıçdaroğlu, şirketimize yönelik haksız ithamlarına, saldırılarına yaptığı her basın açıklamasında, grup toplantılarında, mitinglerde dozajını artırarak devam etmiştir. Daha önce de belirttiğimiz üzere SADAT, savunma danışmanlığı alanında çalışmalarını sürdüren bir sermaye şirketi olup Türk siyasetinin bir aktörü değildir.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun amacı şirketimizi politik emellerine alet etmek, şirketimiz üzerinden siyasi kazanım elde etmektir. Şirketimiz hiçbir zaman siyasetçilerin politik emellerine alet edilemeyecektir. Gelinen noktada, Kemal Kılıçdaroğlu; bir aya yakın bir süredir şirketimize yönelik gerçekleştirdiği hukuka aykırı saldırılarıyla şirketimizin itibarını zedelemekle kalmayıp şirketimizin yöneticilerini, hissedarlarını ve çalışanlarını da seçmeni ve kamuoyu nezdinde hedef göstererek şirketimize karşı adeta topyekûn savaş açmıştır.
'Hesabını veremeyeceğimiz hiçbir çalışma içinde olmadık'
Kılıçdaroğlu tarafından şirketimize yönelik ithamlarının hiçbirinin gerçeklikle ilgisi yoktur. Kılıçdaroğlu hiçbir delile dayanmaksızın salt duyumlarla hareket etmekte, bunu gazetecilere verdiği röportajlarda da itiraf etmektedir. Kılıçdaroğlu'nun şirketimize yönelik saldırıları, şirketimiz üzerinden seçmen kitlesini konsolide etmeye çalışmaktan öte anlam ifade etmemektedir. Şirketimiz yasal mevzuata göre denetlenmekte, faaliyetlerimizde ilgili kurumlara gerekli bildirimler yapılmaktadır. SADAT olarak bugüne kadar yasal otoriteler önünde hesabını veremeyeceğimiz hiçbir çalışma içinde olmadık, bundan sonra da olmayacağız. İstedikleri kadar SADAT'ı karalamaya, toplum nezdinde kriminalize etmeye çalışsınlar SADAT her zaman legal bir şirket olarak kalmaya devam edecektir. Fakat her kim delilsiz, belgesiz; salt duyumlarla şirketimizi düşmanca hedef alır, provokatif dille yayın yapar ve karalamaya çalışırsa da ona karşı hukuki mücadele içinde oluruz.
'Hukuk nezdinde mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyunun bilgisine arz ederiz'
Hukukumuza göre tüzel kişilerin de korunmaya değer manevi hakları bulunmaktadır. Şirketler için bu değerlerin başında ticari itibar gelir. Şirketimizin itibarına karşı gerçeğe aykırı, düşmanca ve provokatif dille yapılan tüm açıklamalar neticesinde Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı 1.000.000,00-TL değerinde manevi tazminat davası açmış bulunmaktayız. Talep edilen manevi tazminat miktarı, şirketimiz nezdinde meydana gelen manevi yıkımı karşılayabilecek bir miktar olmasa da, şirketimizin itibar kaybını bir nebze olsun hafifletebilecektir. Şirketimize yönelik yapılan haksız saldırılara karşı başlatılan hukuki mücadelemizde adaletin tecelli edeceğinden şüphemiz bulunmamaktadır. Bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da şirketimizin ticari itibarına yönelik her türlü saldırıya karşı, her zaman hukuk nezdinde mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyunun bilgisine arz ederiz.”
'Tazminat davası açılacaktır' denmişti
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eski başdanışmanı Adnan Tanrıverdi'nin kurucusu olduğu SADAT, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından açıklama yapmış, hukuki sürecin başlatılacağını duyurmuştu.
Açıklama şöyleydi:
"Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyetin müvekkilimiz SADAT Uluslar Arası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Beylikdüzü’ndeki merkezine gerçekleştirdiği hukuksuz baskını hayretle öğrendik. Bir ticari şirketin bir siyasi parti lideri ve milletvekilleri tarafından basılması, Türk Siyasi Tarihi’ne kara leke olarak geçmiştir. Madem ki CHP Genel Başkanı’nın böyle bir iddiası vardır o halde bu iddiasını ispat yükü sırtına yüklenmiştir. Tüm bu hukuka aykırı eylemler sebebiyle tarafımızca Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulacak ve hukuk mahkemelerinde tazminat davası açılacaktır."
Kılıçdaroğlu ne demişti?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Canan Kaftancıoğlu'na verilen hapis cezalarının onanmasının ardından SADAT'ın genel merkezine gitmiş ve basına açıklamalarda bulunmuştu. 'Türkiye asla paramiliter kuruluşlara teslim edilmeyecektir' diyen Kılıçdaroğlu şöyle konuşmuştu:
"Türkiye asla paramiliter kuruluşlara, kurumlara teslim edilmeyecektir. Seçim güvenliği önemlidir. Şu anda önünde bulunduğumuz SADAT bir paramiliter kuruluştur. Ve düne kadar Erdoğan'ın danışmanlığını yapıyordu bunlar. Bu kuruluşun hedefleri arasında gayri nizami harp eğitimi var. Dikkatini çekmek isterim kamuoyunun, gayri nizami harp eğitimi var. Yani, sabotaj, baskın, pusu kurma, tahrip, suikast ve tedhiş. Arapça 'terör' 'tedhiş' olarak tanımlanıyor, Türkçesi de 'terör'. Burası aynı zamanda terörist yetiştiren de bir kuruluş. Dolayısıyla eğer bugün Türkiye'de milyonlarca insan varsa ve Suriye'den gelmişlerse bunların buraya gelişlerinde en büyük rolü oynayan da SADAT'tır. Erdoğan'a sormak isterim, sen bu kuruluşu niçin danışman yaptın ve hangi gerekçeyle çalıştın. Şunu herkesin bilmesini isterim, CHP demokratik yollarla bu ülkede seçimin yapması için her türlü çabayı gösterecektir. SADAT gibi kuruluşlar kim olursa olsun, seçimi gölgeleyecek seçimin güvenliğini sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu burası ve Saray'dır. Bunu bütün halkımıza ifade ediyorum.