Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 11 Ekim 2021’de İbrahim Gül’ün saç ekimi gittiği özel hastanede, doktor olan M.A.'nın sorumluluğundaki anestezi teknikerleri Ş.Ç. ve E. B. tarafından ense kısmından saç kökleri alındığı belirtildi. Maktulün saç ekimi işlemine başlamadan önce kalp krizi geçirdiği, akabinde mavi kod verildiği, CPR işlemi yapılarak kalp ritminin geri gelmesinin sağlandığının anlatıldığı iddianamede, maktulün anjiyo ameliyatına alınarak kalp damarına stent takıldığı ve yapılan müdahalelere rağmen vefat ettiğine yer verildi.
'Tıbbi evrak yok'
Hastanenin başhekimi Ç.S.E.'nin iddianamede yer alan ifadesinde doktor M.A.'nın eşiyle birlikte sahip olduğu şirketle aralarında hizmet alım sözleşmesinin olduğu, bu sözleşme kapsamında hastane binalarında küçük estetik operasyonlar yapıldığı ancak saç ekimi işlemlerinin kendilerine ait bizzat işlettikleri bölümde yapıldığı kaydedildi. Şüpheli Ç.S.E., doktor M.A.'nın hastanelerinde SGK kaydı olmayan anestezi teknikerlerini kendilerinden habersiz operasyona çağırdığını iddia etti. İddianamede, saç ekimi sırasında verilen anestezik maddelerin ne olduğu ve hangi yoldan uygulandığına dair düzenlenmiş tıbbi evrakın bulunmadığı kaydedildi.
'Hangi yöntemle yapıldı?'
İddianamede, kamera kayıtlarında, hasta kalp krizi geçirmeden kısa süre önce şüpheli M.A.'nın ekim yapılan odaya girdiği, öncesinde yapılan lokal anestezi ve enseden saç kökü alma işlemlerinde yardımcı sağlık personelinin tek başlarına işlem uyguladıklarının görüldüğü aktarıldı. Maktul Gül ile ilgili düzenlenen rapora da yer verilen iddianamede, hastanın ölümünün akut koroner sendrom sonucu meydana geldiği, hastanın saç dökülmesi sonucu saç kaybı olan bölgelerine saç ekimi isteği ile başvurduğu ve daha sonra saç ekimi girişimi yapıldığı, saç ekim tekniğinin hangi yöntemle yapıldığına dair dosya içinde bilgi bulunmadığı, işlemin lokal anestezi altında yapıldığının anlaşıldığı kaydedildi.
Rapora yer verildi
Raporda, saç ekim işleminin yetkili hekim sorumluluğunda yapılması gerektiği, yardımcı sağlık personelinin de işleme katkıda bulunabileceği, işlem sırasında tıbbi belge düzenlenmemiş olmasının eksiklik olduğu, kişiye uygulanan ilaçların dozları ve veriliş şekilleri ile ilgili tıbbi evrak mevcut olmadığından ölüm ile eksik eylem arasında kesin illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirme yapılamadığı ancak yardımcı sağlık personellerinin ifadelerinin kabulü halinde işlem esnasında verilen ilaçların ve dozlarının uygun olduğu, otopsi sırasında alınan örneklerin kimyasal incelemesinde toksik dozda ilaç tespit edilemediği birlikte değerlendirildiğinde eksik eylem ile ölüm arasında illiyet bağı bulunmadığı değerlendirildi.
İddianamede şüphelilerin, İbrahim Gül’ün ölüm olayında kusurlu olduğu mevcut deliller ile tüm evrak kapsamında anlaşıldığı öne sürüldü. İddianamede, şüpheliler başhekim Ç.S.E., doktor M.A. ile anestezi teknikerleri E.B. ve Ş.Ç. hakkında "Taksirle ölüme neden olma" suçundan 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapisleri istendi. İddianame kabul edildi, şüpheliler önümüzdeki günlerde Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.