RTÜK’ün ihbar hatlarına çok sayıda şikâyet gelen “Esra Erol’da” isimli programın 100 bölümünü inceleyen Taşcı, hazırladığı raporun ardından, “Engelli kadın ekrana çıkarılıp, çocuğunun babasının kim olduğu sorgulanıyor. 11 yaşında babası bildiği kişinin üvey babası, 18 yaşında ise dayısının biyolojik babası olduğunu öğrenen çocuklar, canlı yayına çıkarılıyor. DNA raporları canlı yayında zarflardan çıkarılarak nesep araştırması yapılıyor” dedi.
Televizyon ekranında “ensest ilişkinin meşrulaştırıldığını, kadına yönelik aşağılama ve şiddetin normalleştirildiğini” vurgulayan Taşcı, “RTÜK yalnızca yasak savma babında bitkisel ürünleri pazarlayan programlarla ilgileniyor; bunun dışındaki yasaya aykırı yayınla ilgilenmiyor. Çünkü çarpık ilişkiye ilişkin yayınları yapanlar ağırlıklı olarak iktidara yakınlığıyla bilinenler” diye konuştu.
'Damadın kardeşinin ekranı'
Cumhuriyet'ten Ozan Çepni'nin haberine göre; Esra Erol’un yayınlarına başladığı günden bugüne kadar geçen sürede, üst kurul üyelerinin çağrısına karşın “tek bir rapor dahi düzenlenmediği” aktaran Taşcı, “Oysa programın her bölümü RTÜK Yasası’nda belirlenmiş yayın ilkelerini yok sayan ve ihlal eden nitelikte. Ama ne hikmetse, dokunulmazlığı neredense, bu program hakkında bırakın ceza verilmesini bir tek rapor dahi düzenlenmedi. ‘Damadın kardeşinin ekranı’ diye mi, Cumhurbaşkanı bu hanımefendinin programına katıldı diye mi” diye sordu. Taşcı, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’e iktidar partisinin “özcüsü, hamisi” gibi davranmaktan vazgeçmesi için çağrı yaptı.