DW Genel Müdürü Peter Limbourg konuyu şu sözlerle değerlendirdi: “Türkiye’de yerel medya halihazırda kapsamlı bir düzenlemeye tabi tutuluyorken, şimdi uluslararası medyanın da haberleri kısıtlanmaya çalışılıyor. Bu önlem, programların yayın şekilleriyle değil, doğrudan gazetecilik içerikleriyle ilgilidir. Bu, münferit, eleştirel haberlerde, bu haberlerin silinmemesi halinde Türk yetkililere tüm içerikleri engelleme fırsatı verir. Bu da sansür olasılığını açık hale getirir. Buna karşı çıkacağız ve Türk mahkemeleri nezdinde dava açacağız.”
DW Türkçe’nin aktardığı açıklamada, kuruluşun haber sunan diğer uluslararası kuruluşların yanı sıra, Türkiye’de insanların ‘bağımsız bilgi alabilecekleri az sayıdaki kaynaktan biri olduğu’ vurgulandı.
Açıklamada, DW’nin 2019 yılında kabul edilen yasa uyarınca Türkiye’de bir irtibat bürosu kurduğu belirtilerek, Şubat 2020’den bu yana da Türkiye’deki ilgili bakanlığa kayıtlı bulunduğu ve bu kaydın İstanbul’daki muhabir ofisinden bağımsız olduğu belirtildi.
2019 yılının ağustos ayında yayınlanan yönetmelikle internet üzerinden yayınlanan platformlara RTÜK’ten lisans alma şartı getirilmişti. Aynı sene 1 Eylül’de yürürlüğe giren yasayla Netflix, BluTV ve Puhutv gibi dijital platformlar RTÜK’ün denetimi kapsamına girmişti.
‘Gazetecilik hükümet denetimine tabi tutulamaz’
VoA’nın açıklamasında ise söz konusu lisans şartının ‘hükümetin beğenmediği haberleri sansürlemesi için getirildiği’ kaydedildi.
Açıklamada ‘lisanslamanın radyo ve televizyon yayıncılığı için bir norm olduğu’ ifade edilerek şöyle devam edildi:
“Çünkü yayın spektrumu sınırlı bir kamu kaynağıdır ve hükümetlerin, spektrumu kamu yararına kullanılmasını sağlamak için düzenleme konusunda kabul edilmiş bir sorumluluğu vardır. Buna karşılık internet sınırlı bir kaynak değildir ve internet yayını için lisanslama gereksiniminin olası tek amacı sansürdür.
VoA kamusal bir uluslararası yayıncıdır. Hizmet verdiği tüm ülkelerdeki izleyicilere ‘doğru, objektif ve kapsamlı’ haber sağlaması yasal olarak zorunludur. Buna göre, VoA’nın tüzüğü, kuruluşun herhangi bir şekilde sansürü kabul etmesini veya buna izin vermesini engeller. Editoryal kararlarımızın her zaman en yüksek profesyonel gazetecilik standartlarına göre yönetilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla VoA ne bir düzenleyicinin sansür veya kaldırma yönergelerine uyar ne de sansüre tabi olmayı isteyerek kabul eder.”
Açıklamada karara itiraz edileceği kaydedildi.