Halk TV'de Serhan Asker'in hazırlayıp sunduğu Görkemli Hatıralar programı bugün Rize'ye konuk oldu.
Programa konuk olan ve bir süredir Cengiz İnşaat'ın İkizdere'de mahkeme kararını beklemeden yapmaya çalıştığı HES projesine karşı direnen İkizdereli kadınlar konuk oldu.
Cengiz İnşaat'ın pek çok ağacı katlettiğini ifade eden kadınlar şu ana kadar direndiklerini ve direnmeye devam edeceklerini söylediler.
Doğa katliamına direnen kadınlardan Nevriye Akgünbaş ise şöyle konuştu:
"Bir senedir direniyoruz. Çam ağacı bizim nefesimiz, doğamız. O olmayınca bizim nefesimiz kesilir. Bizim şöyle bir sorunumuz var; bizim bütün arılarımız öldü. Benim beş kovan arım vardı beşi de öldü. 40-50 kovanı ölen insanlar da var ama çıkıp söyleyemiyorlar... Direniyoruz, bir ağaç kalana kadar da direneceğiz"
'Hiç milletini düşünüyor musun?'
İkizdere'nin direnişçi kadınlarından Ayşe Albayrak ise şöyle konuştu:
"Orası benim babamın yeri, doğduğum büyüdüğüm topraklar. Oraları yok ettiler. Çok içim yanıyor, çok ağlıyorum. Bu Ramazan günü Cenab Allah'a çok yalvarıyorum, oraya sebep olanların hepsine Cenab Allah çektirsin. 13 ay oldu, direnmeye devam ediyoruz. Millet bunu anlamıyor ama bizim bütün arılarımız öldü. Benim 30 kovanım, kardeşimin 15, yeğenimin 30 kovan arısı öldü. Bunu zamanla anlayacaklar, ormanın kırılmasının değerini... Sayın Cumhurbaşkanım'a buradan sesleniyorum, bize çıktın televizyona umut veriyorsun 'Kestane balı, manda yoğurdu, Medine Hurması, yulaf ezmesi yiyin' diye. Manda yoğurdunu bulamam, manda yok burada, Medine Hurması'nı da alacak param yok, yulafı belki bulurum ama kestane balını biz çok bulmuştuk, onunla büyümüştük, şimdi kestanemiz de kalmadı. Senin paran var alacaksın, biz nereden alacağız? Sen bu halkı hiç düşündün mü? Hiç milletini düşünüyor musun, madalyonun bir de öteki yüzü var. Sana 20 senedir biz hizmet ediyoruz ama bizi çok hor gördü. Bizim yerlerimizi aldı"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun bölgeye geldiğini ve kendileriyle toplantı yaptığını aktaran Albayrak, bakana tek bir soru sorduğunu ve bakanın bu soruya cevap veremediğini söyledi. Albayrak bakana, "O derede senin annen olsaydı sen buna seyirci kalır mıydın?" sorusunu sorduğunu aktardı.
Albayrak, "Bize zarar vermeyeceklerdi, çevreye zarar vermeyeceklerdi ama en büyük zararı bize verdiler, çevreye verdiler" dedi. Albayrak, sözlerine ek olarak bir ağaç kalana kadar direneceklerini belirtti.
Rize Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu da İkizdereli kadınlara desteklerini ifade ederek, "Biz doların yeşilini değil, birileri gibi, doğanın yeşilinin iktidar olmasını istiyoruz" dedi. Çervatoğlu ayrıca, İkizdereli kadınların iş makinalarının önünden kurtarılan çam ağaçlarından kendisine getirilen ağacı Fındıklı'da 100. Yıl Atatürk Parkı'na dikeceğini ve orada yaşatacağını belirtti.
Albayrak, İkizdere'de derelerin bile akmadığını söyleyerek, "Dereleri bile kuruttular. Bu kadar zulüm olur mu, bu kadar katliam olur mu? Bir insan halkına bu kadar zulmeder mi? Etmez, insan insan etmez... Bize demedikleri kalmadı, bize anarşik mi demediler, bize 'terörist' mi demediler, bize 'komünist' mi demediler..." dedi. Bu ifadelerin sonrasında Serhan Asker'in, "Yo, hayır siz hakkınızı arıyorsunuz" demesi üzerine, Ayşe Albayrak, "Ben komünistlikten memnunum, komünistler kimsenin hakkını yemezler, kimsenin hakkına müdahale etmezler" dedi. Bu sözler üzerine gülüşmeler yaşandı.
İsmail Saymaz: 'Yahu taş her yerde bulunur'
İsmail Saymaz ise İkizdere'nin 'Dünya'ya mahsus, biricik bir yer' olduğunu ifade ederek, "İğdere'deki liman girişimi için taşı alacak yer orayı buldular, yahu taş her yerde bulunur, daha yukarıda da taş alınacak yerler var. Liman yapılmasın demiyorum, ihtiyaç varsa tabi ki yapılacak ama oranın taşını ala ala siz İkizdere gibi bitkisi özel, çayı özel, hayvanı özel bir yeri mi buldunuz?" dedi.
Cumhuriyet'in Rize'yi bir sanayi kenti yaptığını aktaran Saymaz, "İsmet Paşa burayı sanayi şehri yaptı. Böyle bir şehirde çaya gerekli yatırım yapılamıyor. ÇAYKUR zarar ediyor" dedi.
Rize'de "Halk Ekmek kuyruğu olmazdı" diyen Saymaz, "Rize'de sadece ünlü siyasetçiler yok. Bak, fakirleşen bir halk var, alım gücü düşen insanlar var. Dolayısıyla bu insanların durumunu görmek lazım. Rizeli diyince, hep komik insanlar diye algılıyorlar, şaka yapmamız bekleniyor. Şivesi komik, horon etsinler... Tamam bu var, bunu reddetmiyoruz, hoşumuza da gidiyor ama burası emekçilerin yaşadığı, tarımla uğraşan Rize'yi ve dünyayı çayıyla doyuran bir cumhuriyet kenti. Burası Osmanlı'da balıkçı kasabasıydı" dedi.