Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Cankurtaran bölgesinde, mesire alanı projesi kapsamında yapılacak ağaç kesimini engellemek isteyen köylülerin üzerine ateş açıldı. İş makinelerini engellemeye çalışan köylülerden Reşit Kibar, proje ihalesini alan kişi Muhammet Ustabaş tarafından açılan ateş sonucunda ağır yaralanarak hayatını kaybetti.
Benzer bir acıyı 2017 yılında maden ocaklarına karşı mücadele ettiği için öldürülen anne ve babasını kaybederek yaşadığını belirten Emine Büyüknohutçu, "Reşit Kibar’ın sevenlerinin acısını derinden paylaşıyorum" diyerek bir açıklama yayımladı.
Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu, 2017’de Antalya Finike’de mermer ocakları ve doğanın talan edilmesine karşı mücadele ederken Antalya'nın Kızılcık Yaylasındaki dağ evlerinde uğradıkları silahlı saldırıda yaşamlarını yitirdi. Büyüknohutçu cinayetinin zanlısı Ali Yamuç’un nakledildiği Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi'nde eşofman lastiğiyle kendini asarak intihar ettiği açıklanmıştı.
Kibar ailesinin acısını paylaştığını söyleyen Büyüknohutçu “Tutuklanarak cezaevine yerleştirilen Muhammet Ustabaş güvenlik sebebiyle tek kişilik hücreye alınmalıdır” dedi.
Patronlara seslenen Emine Büyüknohutçu, doğayı ve yaşamı savunanların asla korkutulamayacağını belirterek, “Siz ellerinizi bu ülkenin doğasından, ormanlarından, derelerinden, hayvanlarından ve insanlarından çekene kadar yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Yan yana. Hep birlikte!” ifadesinde bulundu.
"RANT İÇİN BİR CAN DAHA ALDI"
Emine Büyüknohutçu'nun açıklamasının tamamı şu şekilde:
"Artvin Cankurtaran’daki mermer ocağına karşı, ormanını savunan Reşit Kibar'ın vurularak öldürülmesinden dolayı yaşadığımız üzüntü ve öfke tarifsiz. Göz göre göre yaşanan bu korkunç olayın bir benzerini anne ve babam Ali Ulvi Aysin Büyüknohutçu 2017’de Finike’de mermer ocakları ve doğanın talan edilmesine karşı mücadele verirken yaşadım maalesef. Reşit Kibar’ın sevenlerinin acısını derinden paylaşıyorum.
Sermayenin doğa katliamı uzun yıllardır ülkemizde mücadele ettiğimiz bir sorun. Şimdi aynı sermaye, rant için bir can daha aldı. Para için daha kaç can yok edilecek?
Kolektif zihnimizde açılan bu yaraların iyileşmesi belki mümkün değil, fakat artık yenisi eklenmesin demek için yan yana durmalıyız.
Bu cinayetin failleri, bölgede parasının gücü ile insanları susturmaya çalışacaktır. Güvenlik güçleri bir an önce ifade vermek isteyen herkesin ifadesini titizlikle almalı, elini çabuk tutmalıdır. Bu olay mahkemeye taşınmalı, kapsamlı biçimde ve kararlılıkla soruşturulmalı, soruşturmayı yönetecek olan savcı da aynı şekilde titizlikle araştırılmalı, tutuklanarak cezaevine yerleştirilen Muhammet Ustabaş güvenlik sebebiyle tek kişilik hücreye alınmalıdır.
Buradan patronlara sesleniyorum: doğayı ve yaşamı savunan insanlar olarak, sizin paranız da, gücünüz de bizleri korkutmaya yetmez. Mücadelemizi bizden önce gelenlerin kararlılığı ve yol gösterici ışığıyla, kazanana dek yılmadan sürdüreceğiz. Siz ellerinizi bu ülkenin doğasından, ormanlarından, derelerinden, hayvanlarından ve insanlarından çekene kadar yılmadan yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Yan yana. Hep birlikte!"