Prof. Kayıhan Pala: 20-26 Mart haftası verileri ilan edilmedi, bu çok yüksek bir artışın işareti

Türk Tabipleri Birliği Covid-19 İzleme Grubu Üyesi Prof. Kayıhan Pala, 20-26 Mart haftasına ilişkin veriler, üzerinden 3 gün geçmesine rağmen ilan edilmedi. Bu çok yüksek bir artış nedeniyle ertelemenin işareti" dedi.

Can Coşkun'un sunumuyla Halk TV ekranlarında yayınlanan Haber Masası programına bağlanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Covid-19 İzleme Grubu Üyesi Prof. Kayıhan Pala, vaka sayılarındaki artışı değerlendirdi. 

20-26 Mart haftasına ilişkin veriler ilan edilmedi

Prof. Kayıhan Pala'nın açıklamalarından satır başları şöyle: 

"20-26 Mart haftasına ilişkin veriler, üzerinden 3 gün geçmesine rağmen ilan edilmedi. Bu çok yüksek bir artış nedeniyle ertelemenin işareti. Şu an da 28 günlük yani virüsün ez uzun kuluçka süresinin iki katı kadar bir kapanma zorunlu görünüyor. ekonomik ve sosyal koşulları  oluşturulmuş bir kapanmadan söz ediyoruz. İnsanları virüsten koruyalım derken, ciddi bir ekonomik dar boğazla karşı karşıya bırakmak doğru değil.

Bilim Kurulu nasıl bir değerlendirme yapacak? 

Benin en merak ettiğim konu; hükümetin ne karar alıp almayacağı değil, bilim kurulunun bu konuda nasıl bir değerlendirme yaptığıdır. Çünkü bilim kurulu üyelerinden birkaçının kendi sosyal medyaları üzerinden aslında bizimle benzer şeyleri söylediklerine tanık oluyoruz. Ancak Türkiye'de Bilim Kuruluna Sağlık Bakanlığı sürekli gönderme yaparak, birtakım kararları sanki Bilim Kurulu kararıymış gibi açıklamış olması... Bilim Kurulunun hangi önerileri sunduğunu bilmemiz gerekiyor. Umarım kısa sürede Bilim Kurulunun nasıl bir değerlendirme yapmış olduğunu öğrenmiş oluruz. Çünkü bizim erişemediğimiz bazı verilere onların erişebildiklerini düşünüyorum. Veriler ışığında yapılacak değerlendirme de elbette çok daha iyi bir değerlendirmedir. 

TTB'nin önerileri

TTB 2020'nin Şubat ayının sonundan itibaren salgının nasıl yönetilmesine ilişikin, sağlık sisteminin zaaflarını da ortaya koyarak yapıcı önerilerde bulunuyor. Bu önerilerin arkasından sorulan sorulara bile bugüne kadar herhangi bir yanıt verilebilmiş değil.

Hastalarla, aşılananlar aynı yerde 

Hastalarla, hasta olma ihtimali olanlarla, risk altında aşı olmaya gelenleri aynı mekanda bulundurmamak için özel önlemler peşinde koşarken, bizim böyle bir olasılığı gözardı ederek uygulama içine girmemiz gerçekten anlaşılabilir değil.

"Sağlık Bakanlığı bu süreci iyi yönetemiyor"

Sağlık Bakanlığı'nın bu süreci iyi yönetemediğini defalardır söylüyoruz. Sağlık Bakanlığı'nın bünyeside bu süreci iyi yönetebilecek kadrolar var. Hem merkezde hem illerde iyi eğitim almış sağlık yönetimi bilen halk sağlığı uzmanları var. Fakat onların bir türlü ön plana çıkmasına ve karar vericilere katkı sunmasına olanak tanınmıyor, anladığım kadarıyla. Yoksa bu kadar basit ve insanları bulaş riskiyle karşı karşıya getirebilecek uygulamamlar hayata aktarılmazdı diye düşünüyorum. 

"Türkiye'de de aşılamanın ana noktası Aile Sağlıkları Merkezi"

Bizim ivedi olarak pandemiyle güçlü bir yanıt verebilmemiz için çok sayıda insanı güçlü aşılarla aşılamamız gerekecek. Türkiye'de de aşılamanın ana noktası aile sağlıkları merkezi. Dolayısıyla oraya çok ciddi bir katkı sunmak gerekir. Şu anda 11 tane şehir hastanesine bir yılda ödenecek kira ile bütün aile sağlığı merkezlerini çok düzgün bir hale getirmek mümkün. Bu bir tercih meselesi ama bu hükümetin tercih ettiği bir şey değil maalesef. 

 

Türkiye Haberleri