Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, denizlerdeki yüzey sıcaklıklarının 40 yıldan bu yana yükseliş trendinde olduğuna dikkat çekti. Aynı durumun Marmara Denizi’nde de yaşandığını söyleyen Mustafa Sarı, “Marmara Denizi, Akdeniz'den daha kuzeyde olmasına karşın daha sıcak durumda” dedi.
Yaşanan sıcaklık artışını ve ortaya çıkaracağı sorunları anlatan Prof. Dr. Sarı, şöyle konuştu:
“Marmara Denizi’ndeki su sıcaklığı, dünya denizleriyle paralel. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak dünya denizlerinde, deniz yüzeyi sıcaklıkları 40 yıldır artış gösteriyor. Yani eğilim, trend hep yükselir durumda. 1982 yılından 2021 yılının sonuna kadarki süreçte, bazı yıllar yüksek bazı yıllar düşük olarak devam etmiş. Ama trende bakarsanız mavi çizgi, o hep yükselmiş. 2 derecenin üstünde yükselmiş. Bu şu anda Akdeniz havzasındaki denizlerin durumunu gösteriyor. Marmara Denizi, Akdeniz havzasında en çok ısınan deniz olarak karşımıza çıkıyor. Marmara Denizi, daha kuzeyde olmasına rağmen daha sıcak. Halbuki Akdeniz’in daha sıcak olması gerekiyor. Ege’nin Marmara’dan daha sıcak olması gerekiyor. Burada da bizim arıtmadan denize bıraktığımız atıkların marifetini görmüş oluyoruz. Denizin askıdaki katı yükünü artırdık. Askıdaki katı yükü arttığı için, bu askıdaki katılar, gelen güneş ışınlarını daha çok absorbe etti. Ve böylece deniz yüzeyi sıcaklığının artmasına neden olmuş oldu.”
‘Sanayi kuruluşlarının deşarjları su sıcaklığını artırıyor’
Sanayi kuruluşlarının Marmara Denizi’nden soğutma suyu çektiğine ve bu suyu daha sonra tekrar denize deşarj ettiklerine işaret eden Prof. Dr. Sarı, bu deşarj işleminin de deniz suyu sıcaklığını artırdığını kaydetti. Prof. Dr. Sarı, “Tabii ki Marmara Denizi’nin çevresinde yüzlerce sanayi kuruluşu var. Bu sanayi kuruluşlarının önemli bir kısmı, denizden soğutma suyu çekiyor. Alıyor, makinelerini soğutuyor ve bu suyu tekrar deşarj ediyor. Peki deşarj ederken denizi ısıtıyor mu? Evet, bir miktar ısıtıyor. İşte bunların hepsi, Marmara Denizi’nin Akdeniz’den bile daha fazla ısınmasına neden oluyor. Evet, şu anda kar yağışı oldu. Geçen yıla oranla 1 derecelik bir farklılık var. Marmara Denizi, geçen yıl aynı aya göre bu yıl 1 derece daha soğuk. Ama 40 yıllık ortalamada hala 1,5 derece daha sıcak. Yani sıcaklık artışı devam ediyor” ifadelerini kullandı.
‘Sıcaklık artışı müsilaj riskini artırıyor’
Sıcaklık artışının devam etmesi nedeniyle müsilaj riskinin de sürekli olacağını vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Sarı, şunları söyledi:
“Bu sıcaklık artışı devam ettiği sürece hem müsilaj riski sürekli artacak hem de balıkçılıkla ilgili düzenlemeleri, bizim daha sıkı yapma mecburiyetimiz ortaya çıkacak. Çünkü deniz ısındıkça, bu Akdeniz havzasındaki bazı plankton ve balık türleri, kuzeye doğru hareket edecekler. Böylece ekolojik durumda da bir değişim olacak. Biyolojik çeşitlilikte de bir değişikliğe doğru gitme başlamış olacak. Onun için aslında Marmara Denizi Koruma Eylem Planı, denizimizi kurtarma ve korumak için çok hayati önemde. Oradaki 22 eylem, bütün tarafların, birimlerin, kurumların katılmasıyla oluşmuştu. Fakatsız, lakinsiz, amasız onu uygulamalıyız ve denizimizi kurtarmalıyız.”