Prof. Bengi Başer, aşı karşıtlığı ve aşı kararsızlığına ilişkin HalkTV'de yayınlanan Can Coşkun'la 'Haber Masası' programında değerlendirmelerde bulundu.
Başer, "Bizim en büyük problemimiz aşı karşıtlığı. Tabi bir de kararsızlar var bir de tereddüdün yanında bilimsel dayanağı olmadan destekleyen bütün insanları yanıltan bir kesim var.
Bu sadece bizde değil tüm dünyada fakat bizde çok ileri bir boyut aldı. 1 ay içerisinde aşılamada yüzde 83 düşüş var" ifadelerini kullandı.
Mutlaka iki doz aşı yapılmasına vurgu yapan Prof. Bengi Başer sözlerine şöyle devam etti;
'Mutlaka ve mutlaka 2 doz aşı'
"Mutlaka ve mutlaka iki doz aşılanmanın önemi vurgulanıyor. Yüzde 90-95 oranında hastane yatışlarını engelliyor, ağır seyirleri engelliyor. Lütfen insanlar şunu bilsinler ve onlarda bu tereddüdü besleyen bence kötü niyetli insanlara inanmadan önce, aşıların bu bağlamda hastane yatışlarını ölümleri koruduğunu artık biz gerçek insan verileriyle biliyoruz, bunlar uydurma şeyler değil. O yüzden mutlaka aşılansınlar"
Doğudaki aşılama oranına da değinen Başer şöyle devam etti;
Doğu ve güneydoğuda aşı karşıtlığı yüzde 60'lara ulaştı
"Özellikle bugün gelen verilerde Diyarbakır, Giresun gibi şehirlerde yüzde 100'e yakın vaka artışları ve bu vakalarda hastaneye yatanların aşılanmayanların yoğun olduğu ifade edildi. Doğuda ya da Güney Doğu'da aşı karşıtlığı veya aşı karasızlığı yüzde 60'lara ulaştı. Bugün için bununla ülkeler başa çıkmaya çalışıyor"
'Caydırıcı önlemler gerekiyor'
"Fransa gibi Yunanistan gibi caydırıcı bir takım önlemler olmazsa olmaz. Fransa'da hemen, 'sizler eğer çift doz aşılı değilseniz kapalı alanlara girebilmek için PCR testi yaptırmanız gerekiyor ve ücretli olup 3 gün geçerli olacak' deniliyor. Bizde de bunu yapmak gerekiyor çünkü başka türlü olmuyor"
Bazen cezalandırmak gerekiyor
"Bazen Amerika'daki bazı üniversitelerin yaptığı gibi siz aşınızı yaptırın biz bursunuzun bir bölümünü verelim gibi hem ödüllendirme hem cezalandırma... Bir takım yaptırımların olması gerekiyor.
Çünkü bu aşılanmayarak varyantların oluşumu, aynı zamanda kırılgan kişilerin hastalığa yakalanması, 65 yaş altı kişileri 1 yılı aşkın süre evlere kapattık, biz eğitimde dünyanın en gerisinde kalmış ülkelerden biri olduk, çok ciddi kapanmalar yaptık. Dolayısıyla bizim bunları tekrar yaşamamak için aşılanmayı artırmamız gerekiyor.
Avrupa'da biz sonlardayız yüzde 25 çift doz aşılanma yeterli bir rakam değil. Ve biz bu hızla mümkün değil sonbaharda rahatlamayı düşünemeyiz. Olan yine eğitime olacak, yine 65 yaş üstü diyeceğiz yine kırılgan kendini korumaya çalışan insanlara olacak.
Kimsenin bunu başkasına ve bu ülkeye yapmaya hakkı yok.
Bakın dünyanın en gelişmiş ülkeleri çok hızla yapıyorlar aşılamayı. Hiç bir ülke kendi halkına zarar verecek bilerek bir şey yapacağını düşünmüyoruz"
'Aşının zararını düşünenler, sigara içiyor'
"Aşılar bize zarar verir mi diyen insanlar, durmaksızın sigara içiyorlar, zararlı yiyecek ve içecekleri tüketiyorlar ancak iş aşıya gelince aşı bize bir şey yapar mı diyorlar. Oysa şunu düşünmüyorlar geçirdiğimiz kovidin uzun vadede neler yapacağını daha henüz bilmiyoruz.
Kısa vadede bildiğimiz var, çok ciddi organ hasarları yaratıyor bu hastalık. Ve bu aşılarla bu oluşacak kovide bağlı olayları da kovidi önleyerek engellemiş olacağız. Bunu akıllarının bir köşesinde lütfen tutsunlar"
'Cahil cesaretiyle saldırmalarını kınıyorum'
"Ve hiçbir şekilde sağlık alanında bir bilgisi eğitimi olmayan insanların doktorlara veya aşıyı savunan insanlara bu denli inanılmaz bir şekilde inanılmaz gereksiz bir özgüvenle, cahil cesaretiyle saldırmalarını gerçekten çok kınıyorum. Onları anlamak mümkün değil.
İnsanlar ne olur onları değil bilimin sesini dinlesinler"